Kemal Belgin

Kemal Belgin

Bu kupa anlamlıdır!

Bu kupa anlamlıdır!

AVRUPA Futbol Şampiyonası, ev sahibi Fransa ile Romanya arasında oynanacak ilk maçla başlıyor. Bizim Milli Takım da bir kere daha işin içinde... Düne kadar 1996, 2000, 2008’de de oralarda idik. Ve şampiyon olabileceğimiz, en azından finalini oynayacağımız en büyük fırsatı 2000’de kaçırdık.

Analizi biraz açalım o zaman... 1996’da Terim hocanın takımı işe yine Hırvatlarla başlamıştı. İyi de oynadığımız bir maçı 1-0 kaybetmiştik. O maçta Alpay kırmızı kartı görüp adamını indirseydi acaba ne olurdu? Tabii ki tahmin etmek zor. O dönemdeki kupaya katılan takımımız çok çeşitli özellikleri olan, ama takım oyunu bazında zayıf idi. Düşünebiliyor musunuz; Sergen, Saffet ve daha niceleri... Sonra 2000’e gittik. Yani Galatasaray’ın UEFA Kupası’nın hiç yenilmeden kazandığı sene... Ama o günkü teknik direktörümüz Mustafa Denizli, Galatasaray’ın o takımından hiç de iyi yararlanamamıştı. İlk maçta Okan’ı yedek oturtmuş, sonra yanlışını anladığından Okan oyuna girip golünü atmıştı ama maçı 2-1 kaybetmiştik. Daha neler neler... Belçika maçının ki, 2-0 kazanmıştık, en iyisi Suat’ı Portekiz’e karşı kadroya almamıştı. Ve o dönemin Galatasaray’ı, UEFA’dan sonra Süper Kupayı da kazanmıştı.

Sonra 2008’e geldik. Hoca gene Terim idi... Üçüncü oluverdik. Hem de yarı final oyununda yedek kulübesine kalecimizi oturtup, sakatlık halinde oyuna belki de orta saha oyuncusu olarak sokabileceğimiz durumda... Hem de Alman milli takımına karşı. Haaa balık maçlar da aldık gibi... Yani uzatmalara, penaltılara falan taşıdık.

Şimdi geldik bu kupaya... İnanılması güç bir grup macerasından direkt vize aldık... Takım, takım oyununu zaman zaman iyi oynuyor. Zaman zaman oyundan kopuyor. Elimizde değişik özellikleri olan oyuncular. Sanırım terim hoca rakibe göre ki, hazırlık maçlarındakiler bu ölçüde bulunmuştu, en doğru tertipleri çıkarıp, en yerinde oyun stratejileri belirleyecektir.

Bu kupaların bir özelliği daha vardır. Kulüpler bazında oynanan Avrupa Kupası maçları takımların büyük çoğunluğunda yabancı oyuncuların bulunması sebebiyle o ülkenin futbolu hakkında tam bilgi vermez. Sağlıklı ve net analiz yapmayı engeller. Ama milli takımlar, bir kaç gurbetçi oyuncu ki, hemen hemen her takımda vardır, hariç, ölçü almaya daha uygun bir zemindir. Bizde Hakan Çalhanoğlu, Nuri, Yunus gibiler var. Ama genelde çoğunluk yerlilerde olduğundan bakalım bizim 450 milyon dolarlı havuzdan ne fışkıracak? Haa bir de 14 yabancılı bir sezondan çıkıp buraya geldik. Gruptan çıkışımızı sakın ola ki, aşama yaptık bu uygulama ile sanmayınız. Hazırlık maçlarını da tabii ki.

Ne demişler; Hepsi yalan bu sahi!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi