Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Timsah Gözyaşları

Timsah Gözyaşları

TİMSAH gözyaşı deyimi; Timsahın avını yerken ağlamasından dolayı sahte gözyaşı anlamına kullanılır. Bir başka izah şekli ise, timsahların aç kaldıklarında kendi yavrularını yediği ve yerken de gözünden bir kaç damla yaş akıttığı rivayet edilir. İnsanların da yapmacık bir tavırla ağladığı durumu anlatmak için kullanılır. Bir bakıma timsah gözyaşı şikeli gözyaşı türüdür. Art niyetli ve içten pazarlıklı insanların sahte gözyaşı ve pişmanlık ifadelerini anlatmak için kullanılır...

Nereden çıktı bu timsah gözyaşı diyebilirsiniz. Dünya üzerindeki egemen üçlerin dünya kamuoyunu kandırmak için bu yola sıkça başvurduklarını, önce ülkeleri işgal edip kurulu düzenleri yıktıktan sonrada milyonlarca insanın iç çatışmalarda hayatını kaybetmesini kenardan sadistçe bir duyguyla izlerken, “O ülkeyi işgal etmekle yanlış yaptık” ya da “İşgalimizin haklı gerekçesi yoktu. Yanlış istihbarat ile kandırıldık” türü açıklamalar yapmalarını sanıyorum en iyi ifade eden nitelendirme, “Timsah gözyaşı dökmek” olabilir.

Hatırlanacağı gibi Irak’a müdahaleye karar verdiklerinde ABD ve başta İngiltere olmak üzere koalisyon ortakları yapacakları müdahaleyi haklı göstermek için Saddam’ın elinde biyolojik, kimyasal ve nükleer silahlar olduğunu, böyle olunca da çevrelerindeki ülkeler için tehdit oluşturduğunu, Saddam devrilerek bu silahların imha edilmesinin gerektiğini ısrarlı bir şekilde vurguladılar. Bu iddialarına haklılık kazandırmak için Irak’a bir de Saddam’ın izni ile BM Araştırma Heyeti gönderildi. Bu heyet tüm araştırmalarına rağmen Saddam’ın elinde sözü edilen biyolojik, kimyasal ve nükleer silahların bulunduğuna dair bir ize rastlamadı. Buna rağmen işgalci güçler ABD ve İngiltere iddialarını tekrarladılar ve Irak işgal edildi. Çünkü kurt kuzuyu yemeyi kafaya koymuştu. Bunun için suyun bulandırılmış olması ya da olmaması önemli değildi. Saddam devrilecek, Irak üç parçaya bölünecek ve PKK’nın ana karargâhının bulunduğu bölgeyi de koruyucu kanatları altına alacak bir Bölgesel Kürt Yönetimi oluşturulacaktı. Ne yazık ki işgal Irak’ın parçalanması ile sonuçlandı. Aradan geçen zaman boyunca her gün yüzlerce insan hayatını kaybediyor. İç çatışmalarının yakın zamanda biteceğine dairde bir işaret yok. Çünkü sömürgeciler Irak’ta huzur, barış sağlamak ve Iraklılara özgürlük getirmek için işgal etmemişlerdi. Büyük Ortadoğu Projesi’ni uygulamaya koymuşlardı. İşgalin ardından Saddam idam edilmiş, Irak parçalanmış böylece istenen hedefe ulaşıldıktan sonra bazı kanallardan Saddam’ın elinde bulunduğu ileri sürülün biyolojik, kimyasal ve nükleer silahlar bulunduğu bilgisinin yanlış istihbarata dayandığı belirtildi. Ama bu yanlış istihbaratın kaynağı açıklanmadı, sorumlularından hesap sorulmadı. Kim bilir belki bu yanlış istihbaratın kaynağı CİA ve MOSSAD ikilisiydi… Her ne ise..

Gelelim şimdide tüm bunları hatırlamama sebep olan son gelişmelere. Bayramın son günü medyaya iki haber birlikte yansıdı. Birisi İngiltere kaynaklıydı. Irak işgalinde İngiltere’nin rolünü araştıran raporda, ”İşgalin haklı gerekçesi yoktu. Irak’ta iç savaş ve El Kaide’nin faaliyet gösterme riski olduğu yönündeki uyarılar, Blair hükumeti tarafından görmezden gelindi” deniyordu. İkinci haber ise Irak kaynaklı ve işgalin hemen ardından Saddam Heykelini balyozla parçalayan Jaburi’nin sözleri ile ilgili. Jaburi, ”Pişmanım” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: ”O heykeli yerine dikmek isterdim. Şimdi her şey daha kötü. Bush ve Blair Irak’ı Ortaçağa döndürdüler.”

İşgal günlerinde Saddam’ın heykelinin yıkılması özgürlüğe kavuşmanın simgesi olarak kullanılmıştı. Saddam dönemini yaşadığım çeşitli olaylar vesilesiyle iyi bildiğimi düşünürüm ve bir takım özgürlüklerin tam olarak yaşanmadığına da yakından şahit oldum. Ama Saddam sonrası insanların yaşama haklarının yok edildiğini düşünürsek heykel parçalayan Jaburi’nin pişmanlığını anlamak kolaylaşır. Sanıyorum İngiltere ve Irak kaynaklı bu iki haberin ardında başlığı niçin ‘Timsah gözyaşları’ olarak belirlediğim netlik kazanmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi