Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Peter Pan Sendromu

Peter Pan Sendromu

PETER Pan İskoçlu yazar J. M Barrie’nin kaleme aldığı meşhur bir kitaptır. Psikiyatrist Dan Kiley tarafından isimlendirilen Peter Pan Sendromu ise adını bu kitaptaki maceraperest kahramanından almıştır. Kitapta büyüklerin dünyasına katılmak istemeyen ve büyümeyi ret eden bir çocuk vardır. Bu çocuk sonsuza kadar aynı hal üzere kalma ve dünyayı çocukça yaşama hevesindedir. Bir yetişkin olarak yaşının getirdiği sorumlulukları kabul etmemekte ve çocukluk çağında olduğu gibi hayatı bir eğlenceden ibaret görmektedir. Peter Pan Sendromu bu kişilerin halini özetlemektedir. Peter Pan Sendromlu kişiler belli bir yaşa geldikleri halde çocukça tavırlar sergileyen ve yaşlarının getirdiği sorumlulukları taşıyamayan kişilerdir. Sendromun başladığı yaşlar 25-40 yaşlar olarak biliniyor. Bu kişilerin en belirgin özellikleri sorumluluktan kaçmalarıdır. Hayatlarını olumlu koşullarda sürdürebilmek için çoğu ailesi ile birlikte yaşamayı tercih eder. Peter Pan Sendromlu kişiler, uçma yetenekleri olduğu halde uçmayı başaramamış, okumayı, evlenmeyi, çocuk sahibi olmayı kendileri için bir yük olarak görüp, kaçmayı tercih etmiş kişilerdir.

Eskiden bu kimseler mahallede parmakla gösterilecek kadar az olurlardı, günümüzde ise hemen her mahallede karşımıza çıkıyor ve kendilerini özgürlük havarileri olarak gösteriyorlar. Sorumluluktan kaçmayı özgürleşmekle ilişkilendirerek kendilerince bahaneler üretiyorlar.

Anne babaların çocuk eğitiminde izledikleri çarpık metot ne yazık ki, Peter Pan Sendromlu kişilerin artmasına neden oluyor. Günümüz anne babaları, çocuğun istediği her şeyi ayağına getiriyor, onun sorumluluklarını üstlenerek büyümesine izin vermiyorlar. Üç yaşında bir çocuk yemeğini yiyebilir, çantasını toplayabilir, tuvalet temizliğini yapabilir. Fakat anneler buna müsaade etmiyor, hemen müdahale ediyorlar. Ebeveynlerinin gölgesinde kalan gençler anne babanın sırtındaki yükü hafifletmek yerine asli görevlerini dahi onlara devrediyor ve çocukluktan bir türlü çıkamıyorlar. Oysa çocuğa verilen sorumluluk onun kendini tanımasına, yeteneklerini geliştirmesine ve olgunlaşmasına yardımcı olur.

Üniversite çağına kadar, suyunu dahi anneden isteyen bir gencin büyüyebileceğine ihtimal veriyor musunuz Çocuğun yüksel tahsil edinmesi onun büyümesi için tek başına yeterli midir Çocuklar anne babaların omuzlarındaki yükü taşımalarına yardımcı olurlarsa, bu davranışları onlara bütün yaşamlarında işlerine yarayacak tecrübeler kazandırır. Olgunlaşmalarına kanatlarını çırpıp uçmalarına ve kendi ayaklarının üzerinde durmalarına her şeyden önemlisi bağımsızlaşmalarına yardımcı olur.

Sevgili anne babalar,

Çocuklarınıza verdiğiniz sorumluluklar onun başarısının önünde bir engel değildir. Çocuğunuza verdiğini sorumluluklar onun sosyal yaşamını daraltmak aksine genişletir.

Onu zayıf ve çelimsiz kılmaz.

Onun güven duygusuna zarar vermez.

Çocuğunuza verdiğiniz sorumluluklar onu hayata hazırlar, daha aktif ve daha başarılı olmasını sağlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi