Cemal Nar

Cemal Nar

Darbe Her Zaman Hüsrandır

Darbe Her Zaman Hüsrandır

İkiz kuleler vurulduğunda ABD başkanı aynen şöyle demişti dünyaya:
"Ya bizden yanasınız, ya teröristlerden. Bunun ortası yok."

Acaba ABD şimdi nerde duruyor?

ABD kan ağlıyor!

*  *  *

Darbenin kahramanları sayılıyor. Bir, halk, iki, başkan, üç falan, dört filan.

Ne gerek var yahu, bütün bir millet kahraman!

*  *  *

Darbe girişimi sırasında en ağır saldırı Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı ve Polis Havacılık Daire Başkanlığı'na yapıldı. Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı patlamalarla birlikte Gölbaşı'nda şehit sayısını 42 olarak açıklarken, Gölbaşı Devlet hastanesindeki duyuru panosunda ise yakınlarının bilgi alması için 43 yaralının bulunduğu belirtildi.

Orada “Ömer” diye bir kahraman askerden bahsediliyor. Komutanı “darbe yaptık” deyince, çekmiş tabancasını, alnından vurmuş şerefsizi. Oracıkta şehit edileceğini bile bile. Vatan için, millet için feda etmiş kendisini. Allah bin kere razı olsun. Adı okullara verilmeye başlandı. Bence onun adı Kara Harp Okuluna verilmeli.

*  *  *

Bir de “Kıtmir” için kendini feda eden mecnunlar var. Tam bir cinneti yaşadılar ve yaşattılar. Biri cennete, biri cehennemin esfeli safilinine.

*  *  *

Polis ve MİT destan yazmış. Asker de büyük iş başarmış. Allah razı olsun her birerinden. Minnet ve şükranlarımızı arz ederiz.

*  *  *

Sakarya valisinin kükremesi yüreklere su serpti. O sahneyi kaç kere izledik, saymadım.

Ya şu “sizin devletin verdiği donunuzu da çıkartmak gerekir ama…” diyen yetkiliyi nasıl takdir etmeli?

*  *  *

 

 

İslam nizamını getirecek olanlar, onu bilen, yaşayan, uğrunda bedel ödeyerek malını ve canını ortaya koyan bilinçli bir önder kitle ile bunları seven, bunlara güvenen, bunlara destek veren bir halktır. İslam asla darbeyle gelmez. O, gönülleri fetih ede ede gelir ancak

F. Gülen bunu bilmeyecek kadar zır cahilse, nasıl hocalık yapmış bu zamana kadar?

*  *  *

Bir önder kitle ve onları destekleyen halk olmadan, bir başka ifadeyle halk İslam’a layık ve hazır hale gelmeden, İslam nizamı gelmeyecektir. Yani İslam Gökten zembille inmeyecektir. Melekler eliyle de inmiş olmayacaktır. Onu, ona layık insanlar getirecektir. Daha doğrusu onlar bu dava için çalışacaklardır, o kadar. Gelir gelmez, o Allah Teâlâ’ya kalmıştır. Hidayet ve muvaffakiyet onun elindedir. Darbe ile buna zorlamak, Allah Teâlâ’ya karşı haddini aşmaktır ki cehaletin ta kendisidir.

F. Gülen bunu bilmiyor olabilir mi?

Bence olamaz. Ama ekmeğini yediği kafirler onu buna zorlamışlardır. Değilse, makam hırsıyla intihar etmiştir. Her ikisi de zır cehalettir.

*  *  *

Allah Teâlâ dileseydi bütün insanlar Müslüman olurdu. Lakin o bunu dilemedi ve yapardı. “Bir kavim kendini değiştirmedikçe Allah onları değiştirmez” buyurdu. Allah’a rağmen darbenin anlamı ne?

*  *  *

En azından bir halkın üçte birisi cidden isterse, Allah da izin verirse İslam, devleti ve toplumuyla gelir, hayata hakim olur. Bu hakikat, hem “sünnetullah” dediğimiz “ilahî yasaların”, hem de siyaset, yönetim ve sosyoloji gibi ilimlerin gerçekleridir. Müslümana düşen tebliğdir. Halkı kazanmaya çalışmaktır. Hidayet Allah Teâlâ’ya aittir.

Esas sorun veya sorulacak asıl soru şu: Etrafınıza şöyle bir bakınız, hatta bizzat kendi içinize bir bakınız, ne görüyorsunuz? Kaç istekli var Allah yolunda canıyla ve malıyla bedel ödemeye hazır?  

Sonuç cevap veremeyecek kadar korkunç ise, demek alınacak daha çok mesafe var demektir.

*  *  *

Memleketin en temel meselesi bu kadar can yakıcı olarak ortada duruyor ise, bu acı ve utançla yaşamaya mecbur ve mahkûm isek, bu konuya çözüm getirecek asıl mevzuları bırakıp da ayrıntıları tartışmak, hem dini, hem de bir Müslüman olarak konumunu bilmemektir. Bir başka deyişle, ayakları yere basmamak, bozgun psikolojisi ile ayrıntılarda boğulmaktır.

F. Gülen bu kadar sığ deseler inanmazdık. Ama gerçekler ortada ne yazık ki.

*  *  *

Evet, darbe mi dediniz?

Hayır, hayır ve asla!

Cebir ve şiddetle bir dini, bir inanç ve ideolojiyi, bir yaşama biçimini, hayat tarzını kabul ettirmekten daha saçma ne olabilir?

Abesle iştigal!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi