Yiğit Bulut

Yiğit Bulut

‘Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ hayali kuranlar

‘Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler’ hayali kuranlar

Daha önce bazı çalışmalardan alıntılar yaparak birkaç tespitimi paylaşmıştım. Bunlardan bazılarını yeniden kısaca toparlamak ve özellikle son yaşadığımız “işgal-darbe” denemesi sonrası “nasıl daha anlamlı olduğunun” altını çizmek istiyorum...

“...1- Avrupa’nın, Osmanlı topraklarına ilk ilgisi 1834 yılında, Hindistan’a ulaşım gayesiyle ortaya çıkar. İngiliz hükümeti Yarbay Rawdon’u Fırat Nehri havzasına Hindistan yolları hakkında inceleme yapmak için gönderir. Rawdon, ulaşımdan çok, zengin yeraltı kaynaklarıyla ilgilenir ve raporunda bahseder. Bunun üzerine İngiliz hükümetinin girişimleri sonucu 29 Aralık 1834 tarihli ferman ile Dicle ve Fırat üzerinde gemi taşımacılığı yapma hakkı İngiliz şirketine verilir...

2 -1871 yılında Almanlar, Osmanlı topraklarındaki petrol potansiyeliyle ilgili bir rapor hazırlar, fakat genel kanı Ortadoğu petrol yataklarının nakliye ve maliyet açısından ABD ve Bakü petrolleriyle rekabet edemeyeceğidir...

3- Kerkük petrollerinin işletme hakkını alan Neftçi Ailesi, 1870 yılından itibaren çalışmalara başlarken, Rotschild Ailesi Bakü-Batum demiryolunu inşa ederek bölge petrollerini Avrupa pazarlarına ucuza sevk etmeye başlar... Osmanlı’da bunlar olurken İran uyanamaz ve yeraltı kaynaklarının işletme hakkını Baron de Reuter isimli şahsa verir...

4- Osmanlı’da petrolün önemi 1876 yılında 2. Abdülhamit’in tahta çıkmasıyla anlaşılmaya başlanır. Anlaşılır ama tahta çıkana kadar Rum Zarifi ve Ermeni Asani isimli bankerlerle şahsi servetini yöneten padişah, olayı daha çok kişisel servetinin yönetimi açısından ele alır. Dünya petrol çılgınlığı yaşarken, 1875 yılında mali sıkıntıya düşen Osmanlı İmparatorluğu, 1876 yılında ödemeleri durdurur ve 1881 yılında Düyun-u Umumiye idaresine teslim olur...”

Yıl 2016, coğrafyamıza, ülkemize karşı “küresel saldırı” durduruldu ve KARŞI ADIMLAR YENİ PARADİGM eşliğinde gelişiyor...

Sevgili dostlarım, Osmanlı’ya 1839’dan itibaren dayatılan “batı özentisi” daha doğrusu “batı’nın diktiği elbise” misali politikalar sonucu, koca bir İmparatorluk 1839-1876 arasında finansal olarak dağılma kıvamına geldi ve 1876-1908 arasında dağıldı...

Sonuç: COĞRAFYAMIZ, ÜLKEMİZ AYAĞA KALKIYOR VE BU SÜREÇ TAM “BİZ” OLANA KADAR KESİNTİSİZ DEVAM EDECEK! DIŞARIDAKİ AKIL HOCALARI VE İÇERİDEKİ İŞBİRLİKÇİLERE RAĞMEN!

ÖNEMLİ NOT: BUGÜN HEPİMİZ FETÖ ODAKLI “KÜRESEL İŞGAL DENEMESİNE” KARŞI KİM OLDUĞUMUZU VE BU COĞRAFYANIN ASLA İŞGAL EDİLEMEYECEĞİNİ HAYKIRMAK İÇİN MEYDANDA OLACAĞIZ...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yiğit Bulut Arşivi