Cemal Nar

Cemal Nar

Beyin Çatlatan Sorular

Beyin Çatlatan Sorular

En kolay sorudan başlayalım: Batı Türkiye’de bir İslam devletinin kurulmasını ister mi?

“Hayır” dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü Batı İslam şeriatından korkar. Onlar her yerde laiklik ve demokrasinin hakim olmasını ister.

İkinci soru şu: F. Gülen bir “hoca” mıdır?

Buna da “evet” dediğinizi zannederim.

O zaman soru şu: Gülen bir “hoca” ise, Kur’an ve sünnette bildirilen İslam dinini ister öyle mi?

Eğer buna da “evet” derseniz, en can alıcı soruyu sorma zamanı gelmiştir:

“Amerika ve Avrupa F. Gülen darbesine destek vererek Türkiye’de bir İslam devletinin kurulmasını mı istedi? Batı şeriat devleti için mi çalıştı yani?”

*  *  *

Vaziyet aslında çok açık. ABD ve AB darbeci Gülen’i destekledi mi?

Evet, destekledi.

O zaman ortada bir çelişki yok mudur?

Elbette vardır.

Laiklik ve demokrasinin dünyaya hakim olmasını isteyen Batı’nın, onları reddederek kendi hakimiyetini kurmak isteyen İslam’a destek vermesi, açık bir çelişki olarak ortada duruyor elbette.

O zaman soru şu: Bu çelişkiyi nasıl açıklayacağız? Bunun anlamı nedir?

Bunun açıklaması şudur: Bu iki temel görüşten birisi yanlıştır.

Eğer Gülen gerçekten bir hoca ise, Batı desteğini yanlış bir yere yapmış, eliyle gözünü çıkarmıştır.

Yok, eğer Batı desteğini doğru yere yapmışsa, o zaman F. Gülen bir “hoca” değil, Batı için çalışan, onlara hizmet eden birisidir. Yani çağdaş bir Pavlus. (Neden Pavlus? Açıklaması gelecek yazıda)

Sizce hangisidir?

*  *  *

Şöyle de bir soru da olabilirdi: Hem hoca olup hem de İslam devlet, yönetim ve kanunlarını istemeyerek onun yerine laik batı devlet, yönetim ve kanunlarını istemek ve alıp uygulamak olamaz mı? Başka bir ifadeyle “doğu ile batı aynı yerde birleştirilemez mi?”

Fakat bu soruyu sormuyoruz. Çünkü cevabı çok kolaydır. Ne kadar doğuya giderseniz, o kadar batıdan uzaklaşacağınızı sizin gibi herkes de bilir. “Dünya yuvarlak” diyene güler, “bu o dünya değil” deriz.

*  *  *

Evet, soru hala ortada: “Sizce hangisidir?”

Bize göre doğru cevap çok açıktır: Batı asla İslam devleti istemez. Bunun için savaşmaktadır. Bu kesin. Öyleyse Gülen “hoca” değildir.

Nasıl mı?

Açıklayalım.

*  *  *

Bilindiği gibi F. Gülen "laiklik" ve "demokrasi" adı altında İslam dininde reform yaparak onu aslından alıp "ılımlı" haline çevirerek değiştirmek istiyor. İşte bu tahriftir, bozmadır, orijinal dini insan eliyle kuşa çevirmektir.  İnsanı “hoca” olmaktan çıkarmakla kalmaz, dinden de çıkarır.

Dikkat buyurun, şimdiki batıl Hıristiyanlık da kendi zamanında Hz. İsa Peygamber Efendimiz aracılığıyla sunulan “İslam Dini” idi. Sonra bu hak dinin Pavlos eliyle şeriat kısmı çıkarılıp atıldı ve kuşa çevrilerek bu hale getirildi. Yani devlet ve yönetim kısmı atıldı. Güya o Sezar’ın hakkı idi, ona verildi. Gerisi de güya tanrının hakkı idi, o da ona verildi. İşte “Sezar’ın hakkı Sezar’a, tanrını hakkı tanrıya” sözü oradan kaldı. Böylece Hıristiyanlık bir hak din iken batıl dine çevrildi. Başka bir deyişle, “ilahî” bir din iken, “beşerî” bir din oldu.

*  *  *

"Ilımlı İslam" demek, Pavlos’un Hıristiyanlığa yaptığını İslam’a yapmak demektir. Yani "İslam üzerinde operasyon yaparak onun protestanlaştırmak" demektir.

O zaman şu soru gündeme gelecektir: Şimdi İslam’ın Pavlos’u kim olacaktır?

Biraz düşünün, sizce kimdir?

Size bir ipucu vereyim. Kim batıya, hatta Vatikan Hıristiyan Devletine “ben size hizmet ederim” diyor?

Bunu kim diyorsa, ayağınızı kaldırınız, çünkü üstüne bastınız.

Peki tanıdınız mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi