Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

İsrail’e Türkiye koruması mı

İsrail’e Türkiye koruması mı

Yarım asra yaklaşan meslek hayatımda geriye dönüp baktığımda bu sürenin içinde kısa fasılalar hariç asli görevimin yanında uzun bir yazı hayatım oldu. Bazen yazı masasının başına geçerken satırlar bir su gibi akar gider. Yani, hiçbir sıkıntı çekmeden kafamda oluşturduğum yazıyı tamamlamış olurum. Bazen de kafam karman çorman olmuştur. Daha yazı masasının başına geçmeden sıkıntı yaşarım. Bu sıkıntının sebebi gelişen olaylar ve bu olayların insanı derinden rahatsız etmesidir. Çünkü kafanızın içinden pek çok düşünce geçer ama bunları yazıya dökmek istediğinizde düşünce çarklarınızın boşa döndüğünü hissedersiniz. Çünkü olaylar her zaman belirli bir mantık içinde gelişmez. İnsanın akıl ve mantığını zorlayan olaylarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Olağanüstü dönemler bunun için bir örnektir. Olağanüstü dönemlerden kastım sadece darbeler değil elbette. Savaşlar, insanın kanını donduran terör olayları, afetler bu çerçevededir. İçinizde oluşan öfke ve tepki işinizi zorlaştırır. Dün de her zamanki gibi güne başlarken bazı yazı konuları kafamda oluşturmuştum. Ancak, gazetelere şöyle bir göz atınca önceden kafamda oluşturduğum tüm konular bir anda uçup gitti. Böyle olunca düşünce çarkları da boşa dönmeye başladı. Bunun sebebi ise Meclis’ten geçeceği netleşmiş olan İsrail ile imzalanan anlaşma ve gazetelerde Esad’ın PYD’ye yönelik hava harekatının ABD tarafından engellenmesi, yani bazı gazetelerin ifadesiyle, “PKK’ya ABD koruması” başlığı altında verilen gelişmeydi.

Hemen belirteyim ki, PKK ve PYD’nin ABD tarafından korunduğunu bu köşede belki yüzlerce kez dile getirdim. Bu bakımdan benim açımdan sürpriz olmayan bir gelişme. Ancak, bu defa PKK ve PYD’ye yönelik Esad hareketinin engellenmesi dikkat çekiciydi. Sanki Türkiye’nin İran ve Rusya’ya yakınlaşması sebebiyle cezalandırılır bir görüntü ortaya çıkıyordu. Bir başka akla gelen husus ise, Türkiye’nin yargı önünde İsrail’i aklamaya yönelik imzaladığı anlaşma ikiz kardeşi ABD’nin Türkiye’nin terörle mücadelesine destek konusunda dikkatli olmasını sağlamaya yetmemiş görünüyor.

”İsrail’e Türkiye koruması mı” başlığı bazılarına biraz abartma gelebilir. Ancak, imzalanan anlaşmanın maddeleri dikkatli bir şekilde okunduğunda görünen şey uluslararası sularda İsrail’in işlediği cinayetler konusunda yargı karşısında Türkiye korumasına alınmış görüntüsü net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bir başka husus ise, uzunca bir süreden beri İsrail ile imzalanacak anlaşmanın şartları arasında bulunması istenen, hatta bulunacağı kesin bir dille ifade edilen Gazze’ye ambargonun kaldırılması hususunda da bir gelişme olmamış, İsrail’in yıllardan beri sürdürdüğü uygulama aynen korunmuştur. Bu arada Türkiye’den bir insani yardım gemisi gitmiş ama o gemi de Gazze limanına değil, İsrail limanına yanaşmıştır. Yani, Gazze’ye gidecek her yardım malzemesi İsrail’in kontrolü altında olacak; İsrail isterse yardımın Gazze’ye ulaşmasına izin verecek istemezse vermeyecek. Bu arada bir diğer önemli şart da İsrail’in uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine yaptığı saldırı sebebiyle özür dilemesiydi. O da olmadı. Sadece bir telefon görüşmesinde özür dilendiği belirtildi. Buna karşılık Türkiye Rusya’dan uçak düşürülmesi sebebiyle bir mektupla özür diledi. İsrail böyle bir mektup vermeyi bile kabul etmedi. Kısaca imzalanan anlaşma İsrail’in isteklerinin korunduğu bir anlaşma olmuştur ve Türkiye açısından mesele 20 milyon dolarla sınırlı kalmıştır. Onun adı da tazminat değildir. Yardım ya da bağış gibi bir şey.

Bu anlaşmanın içeriğini iktidar partisinden ve muhalefetten çok sayıda milletvekili içine sindirememiş olacak ki, oylamaya 550 milletvekilinden sadece 228’i katılmış, bunların da 209’u ‘kabul’, 16’sı ‘ret’ ve 3’ü de çekimser oy kullanmıştır. Sanıyorum bu görüntü bile bu anlaşmanın rahatsız edici muhtevasını ortaya koymaya yetecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi