D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Hoşiminh’e Ne Oldu?

Hoşiminh’e Ne Oldu?

1970’ler, sokaklarda gençlerin sağ-sol çatışmasıyla birbirine kırdırıldığı günler... O günlerde Ho amcamız, Çe dayımız olurdu! Sokaklarımız “devrimci” marşlarla çınlardı:

Ho Ho Hoşiminh!

Daha fazla Vietnam Ernesto’ya bin selâm! Şimdi Hoşiminh’i bilen var mı? Diyeceksiniz ki “Ernesto da kim?”

İşte o Çe! Yani, Ernesto Che Guevara!

“Ho Chi Mihn” ise, Vietnam’ın o sıralarda ABD’ye karşı gerilla savaşını yürüten Komünist Partisi lideri...

Fransızlara karşı savaştı, sonra ABD Vietnam savaşına dahil oldu; bu sefer de Amerika’ya karşı savaştı. Gerilla savaşı teorisyeni ve elbette pratiğini de yapmış biri! Hoşiminh, 1954’te ikiye ayrılan Vietnam’ın Kuzeyi’nin lideri idi. Ho, 1969’da öldü, ABD çekildi, kuzey ve güney Vietnam birleşti. 1975’ten beri Komünist yönetim devam ediyor. Dünyanın en kapalı ve fakir ülkelerinden biri...

Vietnam’ın artık dünya aktüalitesinde bir yeri yok...  Çe Güney Amerika’da anti-emperyalist gerilla savaşı veren romantik bir şahsiyet olarak biliniyor. Küba’da Fidel Kastro ile birlikte mücadele etti, Küba Amerikancı yönetimden temizlendikten bir süre sonra başka ülkelerde gerilla savaşı vermek üzere ayrıldı, Bolivya’da 1967’de öldürüldü. (Önümüzdeki yıl 50. yılı. Büyük tantanalar çıkarılabilir!) Aradan geçti bunca yıl... Dünyada bu tarz gerilla savaşları kalmadı.

Tabiî Türkiye’yi tehdit eden PKK terör hareketi de mensuplarını “gerilla” olarak niteliyor.  Şimdi “gerilla” yok, “terörist” var! Eğer Che şimdi dünyanın herhangi bir yerinde 1960’lardaki gibi bir mücadeleye girişse idi, işi zordu. Dünya değişti, şartlar değişti. Sosyalist sistem çöktü. Nihayetinde Küba ile ABD yakınlaştı. ABD Başkanı Obama Küba’yı ziyaret etti...

“Kapitalizmin son aşaması emperyalizm” bu Marksizmin ortaya attığı bir tezdi. Elbette emperyalizmle mücadele şerefli bir iştir. Gerçekten böyle bir mücadele içinde olanlara diyeceğimiz yok. Fakat, bugünün teröristlerinin kendilerini emperyalizmle mücadele ediyor göstermeleri hakikatle taban tabana zıttır. Nitekim, Türkiye terör örgütlerine karşı tavır ortaya koyunca, emperyalizmin ağababası “benim teröristlerime dokunmayın” diyor. Eğer PKK varlığı otuz küsur senedir devam ediyorsa, bunun bir sebebi olmalıdır!

Che, bütün dünyada romantik başkaldırının sembolü olarak görülüyor. Türkiye’de de elbette daha çok komünist gençlik kesimleri Che hayranlığında önde gidiyor.  Meclis Başkanımız memleketinde yapılan bir toplantıda, gençlere Che’nin değil, başka güzel ve kendimizden örneklerin verilmesi gerektiğini söylemiş. Niyet halis, ya zamanlama? Artık 1970’lerde değiliz. Komünist dünya ihtilali miti çökeli çok oldu! Bir antikomünist mücadele içinde de değiliz.

Dünyanın en az değişmiş ve gelişmemiş komünistleri Türkiye’de yaşıyor. Böyle bir ülkede Che karşıtlığı onlara keyf bahşetmek olur. Nitekim öyle oldu. Bazı sapısilikler de Che’yi yüceltmek için Atatürk’ü piyasaya sürdüler. Güya Che Atatürk’ün kitaplarını okumuş! Atatürk’ün kitapları yok, Nutku var. Peki Nutuk gerçekten Che tarafından okunmuş olabilir mi? 

Bildiğimiz kadarıyla Nutuk o zamanlar ne İspanyolca’ya ve ne de İngilizce’ye çevrilmişti. 1980 darbesinden sonra Atatürk Yüksek Kurumu böyle işlere girişti. Bir yabancının tamamen Türkiye’nin özel şartları ile ilgili bir metni okuyup fikir edinmesi güç. (Bu arada, Nutuk Türkiye’de okunup anlaşılabiliyor mu?) Küba lideri Fidel Kastro’nun Bilal Şimşir’den Atatürk’ün Nutuk’unu istediği söyleniyor. Bu diplomatik bir tavırdır. Türkiye’den gelen bir diplomattan o ülkenin ilk cumhurbaşkanının kitabını istiyorsunuz, sembolik bir talep. Zaten Bilal Bey’in verdiği, Türkçe nutku okuyacak halleri yok! 

Carlo Soria, Che ile ilgili 5 ciltlik kitap yayınlamış. Öldürüldüğünde sırt çantasında çıkan kitapları da kaydediyor: Marks’ın Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı, S.R. Vigosky’nın Aktüel Kapitalizm Teorileri Üzerine Makaleler, Paul Carrel’in Geliyorlar (bu Fransızca imiş), H.B.Philips’in Analitik Geometri kitabı ve Luis Penaloza’nın Bolivya Ekonomi Tarihi... Şimdi aykırı bir şey söyleyelim: IŞİD lideri, Atatürk’ü tekkeleri, türbeleri kapattığı için övse, bundan nasıl bir pay çıkaracağız?  ATLI SÜVARİLER! Osmanlıca deyip geçmeyin. Bilinseydi böyle cahilane işler olmazdı. “Süvari” ne demek? “Ata binen, atlı” demek! Peki “atlı süvari” ne demek? Otuz Ağustos törenlerinde atlı süvariler de geçmiş! Bunun doğrusu “atlı birlikler” veya “süvari birlikleri”dir!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi