Geçen sezon Galatasaray taraftarının çokça eleştirdiği, hatta yerden yere vurduğu Dursun Özbek bu yıl transferlerde kolları sıvadı ve nokta atışlarla gerekli yerlere gerekli transferleri yaptı. UEFA FPP (Finansal Fair Play) kuralları gereği Sarı-Kırmızılılar’ın futbolcu gider tablosu 65 milyon euroyu aşmamalıydı. Yoksa Galatasaray bir yıl daha Avrupa’ya gidemeyecekti. Alınan futbolcularla gönderilenler arasında çok iyi bir denge kuran Galatasaray yönetimi, 63 milyon euroya noktayı koydu.

Sarı-Kırmızılılar orta sahaya Nigel de Jong ile Tolga Ciğerci’yi aldı. De Jong’u izleyen bilir. Taraftarın gözbebeği iken İnter’e giden Melo’nun yerini alabilir. Hırsı, takım arkadaşlarını ateşlemesi, 90 dakika sahada basmadık yer bırakmaması De Jong’un kısa sürede Galatasaraylılar’ın sevgilisi olmasına geçerli nedenlerdir. Tolga Ciğerci genç bir futbolcu ancak geleceğin yıldız adayı. Sarı-Kırmızılılar’ın sezon başında oynadığı maçlarda dikine giderek, yerinde paslar vererek, hem savunma hem hücumda varlığını kanıtlayarak önemli bir transfer oldu. Sağ bekteki Cavanda’yı Trabzon’dan tanıyoruz. Bir süredir aksayan bu mevkiye ilaç gibi gelebilir. Serdar Aziz’in futbolunu eleştiren yok. Uzun süren sakatlığı ve 4.5 milyon euroluk bonservis bedeli biraz kafa karıştırıyor. Eğer sakatlıktan kurtulmuşsa o zaman stoperde çok iş yapabilir.

İleride Eren Derdiyok, Sigthorsson gol yollarında Galatasaray’ın iki silahı. Eren, Süper Lig’in ilk iki maçında iki gole imza attı. Bu da isabetli bir transfer olduğunun kanıtı. Geçen sezon Galatasaray’ın en büyük eksiği kulübede hissediliyordu. Sakatlanan ya da o günün formsuzu olan futbolcuyu çıkardığınız zaman yerine koyacak kimseyi bulamıyordunuz. Umut gol atmayı unutmuş bir santrafor, Olcan, Tarık, Salih, Donk beklentileri karşılayamayan futbolculardı. G.Saray bunları göndererek hem mali açıdan rahatladı, hem de kadroyu boşalttı.

Sarı-Kırmızılılar’ın bu kadrosu Bruma ile Wesley Sneijder’ın sezonun ilk iki lig maçında ortaya koyduğu futbol, Galatasaray’ı şampiyonluğun en büyük adayı yapıyor. Sezon sonunda TT Arena’nın “Şampiyon Cim-Bom” sesleriyle inleyeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.