Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Erdoğan’ın Türkiye’den kovduğu (!) Nobel’li yazar!

Erdoğan’ın Türkiye’den kovduğu (!) Nobel’li yazar!

Haberi, şair İzzet Yasar’ın (“Yaşar” değil arkadaşlar, ikide bir düzeltmeyin şunu) sosyal medya hesabında gördüm.

Nobel ödüllü İtalyan yazar Dario Fo’nun oyunları Türkiye’de yasaklanmış. 

İzzet Yasar da haklı olarak soruyor (kendi sözcüklerimle aktarıyorum): “Nerede yasaklanmış, nasıl yasaklanmış, hangi kararla yasaklanmış, kim yasaklamış?”

Bu soruların cevabını bilmiyoruz.

Bunu bir internet sitesi (“Duvar”) öne sürüyor.

Haberi veriş tarzından, meselelere yaklaşımından, üslubundan anladığımız kadarıyla Gezi’ci bir site bu... Hani, TOMA’nın sıktığı tazyikli su karşısında “kahramanca” direnen, ama tankların ezdiği 250 kişinin direnişini hiç görmeyen bir “takım” var ya... Onların kurduğu bir site!

Site (hangi kaynağa dayandırdığını belirtme gereği duymadan ve de utanmadan) bir haber yapmış, “Dario Fo’nun oyunları Türkiye’de yasaklandı” diye.

Kaç gündür İtalya’da kıyamet kopuyormuş...

Hatta bir İtalyan gazetesi (“İl Giornale”) şöyle bir haber yapmış: “Türkiye’de öğretmenlerin açığa alınması, gazetecilerin tutuklanması gibi uygulamaların ardından, Türkler şimdi de Dario Fo’dan yoksun kaldılar.”

İtalyan gazetesi daha insaflı, “Duvar” adlı sitenin “yasak” sözcüğüyle açıkladığı olayın, genel bir kararın sonucu olarak ortaya çıktığını /çıkmış olabileceğini (muhtemelen bir “tercih” söz konusu), ayrıca ortada Dario Fo’ya yönelik bir yasak bulunmadığını, sansür iddialarının ise tamamen palavra olduğunu söylüyor. (“Türkler tercih haklarını kullanarak Dario FO’dan yoksun kaldılar” demeye getiren bir haber.)

Bizim “Gezi”ci site bunu bu şekilde anlamıyor; hemen hükmünü yapıştırıveriyor: “Dario Fo’ya sansür.”

Ortada bir sansür iddiası olur da, buna muhatap olduğu söylenen kişi kayıtsız kalır mı? Dario Fo yememiş içmemiş, hemen İngiliz gazetesi Times’a koşmuş: “Erdoğan beni kovdu.”

Nasıl kovulduğunu detaylandırmıyor.

Çünkü bilmiyor.

Haberi, Türkiye’de yaşayan bir aktör arkadaşından almış. O aktör Dario Fo’ya, “Erdoğan seni kovdu...” demiş.

Tek kaynak, “Türkiye’de yaşayan o aktör arkadaş.” Başka bilgi yok.

Dario Fo, “Erdoğan tarafından kovuldum ama bundan onur duydum” diyor. Çünkü 90 yaşındaymış, Türkiye’de yasaklanan dört önemli yazardan biriymiş, bundan onur duymuş, bu ayrıca onun için ikinci bir Nobel ödülü kazanmak gibi bir şeymiş...

Soru şu:

Dario Fo’yu trolleyen o “aktör arkadaş” kim?

Füsun Demirel olabilir mi?

Hani, İtalyancadan oyunlar çeviren ve “en büyük hayalim sinemada bir gerilla anasını canlandırmaktır” diyen salim hemşiremiz.

Kuralı biliyorsunuz:

Katil, mutlaka suç mahalline döner.

Füsun Demirel de öyle yapmış, “Duvar” sitesinin sorusu üzerine suç mahalline dönmüş ve şu açıklamayı yapmış: “Dario Fo için İtalya’da konuşmak kolay ama ben onun kadar özgür hissetmiyorum kendimi. Yine de söylediği şeyler hoşuma gitti.  Tam da Dario Fo’ya yakışır bir cevap. Çok hoşuma gitti.”

Füsun Hanım Türkiye’de kendisini o kadar özgür hissedemiyor ama suç örgütlerinin ürettiği kirli malzemeleri tüketmekten çekinmiyor. Cumhurbaşkanı’na yönelik hakaretamiz ifadeler kullanabiliyor. İcabında PKK’yı övebiliyor. İçinde “faşizm” geçen özlü cümleler kurabiliyor. Cinayet şebekesini eleştirmeme hakkını sonuna kadar kullanabiliyor. Bunların yüzde birini “özgür ve demokratik” İtalya’da yapabilir mi?

Peki, “Türkiye’de yaşayan aktör arkadaş” olarak Füsun Demirel, neye dayanarak Dario Fo’ya yasak getirildiğini söylüyor?

Bilmiyoruz.

Devlet Tiyatrolarının önümüzdeki yıl yabancı yazarların oyunlarına sahne açmama kararına dayanarak mı bu hükme vardı?

Bunu da bilmiyoruz.

Bildiğimiz şu:

Piyasada, Devlet Tiyatroları’nın önümüzdeki yıl tamamen yerli oyunlara dayalı bir repertuara hazırlandığı yönünde haberler var.

Bu haberin sıhhat derecesi tartışmalı ama bu “karar”ın sansür anlamına gelmediği, sadece bir “repertuar tercihi” olduğu ortada.

Fakat Dario Fo ve Türkiye’de yaşayan aktör arkadaşı dışında kimse alınganlık göstermiyor.

Rus basını, “Erdoğan gül gibi Çehov’umuzu kovdu” şeklinde haberler yapmıyor. Birleşik Krallık, “Nedir Harold Pinter’dan istediğiniz?” diye sormuyor. Almanlar “Niçin Brecht yok? Bu epik bir rezalettir!” diye çemkirmiyor

Belli ki İtalyanlar fazla alıngan, Dario Fo kendisine gereğinden fazla önem atfediyor... Ama bizimkiler de (Türkiye’de yaşayan aktör arkadaş ve Gezi’ci Duvar sitesi) ziyadesiyle ahlaksız! 

HAMİŞ

Bu yazıya oturmadan önce DT yetkililerini aradım. “Bizim böyle bir tercihimiz yok. Yabancı yazarlara da sahne açıyoruz” açıklamasını yaptılar. Buna rağmen “Duvar”cılar hayasızca tezvirata devam ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi