M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Darbe Kuyruklu Yıldızı ve Mesâil-i Şetta

Darbe Kuyruklu Yıldızı ve Mesâil-i Şetta

BÜYÜK orta küçük İstanbul taşra binden fazla gazete… Binlerce dergi… Yüzlerce tv kanalı… Radyolar… Binlerce köşe yazarı… Binlerce yorum… Konuşan konuşana, yazan yazana… Havadaki mangal küllerinden göz gözü görmüyor… Bilmeyen herkes fikir ve görüş beyan ediyor… Semamızdan darbe isimli bir kuyruklu yıldız geçti.

***

 “İhtilâfatıyla dehrin uğraşmakta zevk yok

Zevk anın mirsad-ı ibretten temaşasındadır” diyen yok.

***

Bu kadar çok konuşan ve yazan kimselerin içinde İbn Haldun’un Mukaddime’si okumuş kaç kişi çıkar Hem okumuş, hem anlamış kaç kişi

***

Müstehcen yayınlar kraliçesi şu gazeteye veya tv’ye nasıl inanayım

***

Dün birini göklere sığdıramayan bazıları bugün onu yerin yedi kat dibine indiriyor. Böyle kimselere nasıl güveneyim

***

Adalet kurumu intikam almaz.

***

Linç kültürü adalete aykırıdır.

***

Giresun’un bir yaylasında elektrik yokmuş, orada yaşayanlar darbeyi bir çobandan on gün sonra öğrenmişler. Hemen valiliğe dilekçe vermişler, bizim yaylaya da elektrik getirin, darbeleri vaktinde öğrenemiyoruz çok mağduruz demişler.

***

Hamaset edebiyatının teröre faydası yoktur. Hamaset edebiyatı uçar gider, terör vurmaya devam eder.

***

Suriye faciası bütün dehşet ve şiddetiyle devam ediyor. Biz buna kanıksadık.

***

Irak’ta Sünnîlerin hali duman, bizim durumdan haberimiz yok.

***

CIA… MOSSAD… İngiliz Alman istihbarat servisleri…

***

Yahu Türkün Kürdün aklı bu kadar şeytanî işlere erer mi Bu kadar fitne ve fesat yerli beyinle yapılabilir mi

***

Dün can düşmanı olanlar, bugün nasıl can ciğer kuzu sarması dost olabiliyor Bu işte sakın bir bit yeniği olmasın…

***

Bakalım terör yarın nereyi vuracak

***

Giresun’un elektriksiz yaylasında kiralık ev bulsam da oraya mı taşınsam

***

İstanbul’da beklenen büyük yer sarsıntısı hakkında haberler, uyarılar okuyorum. Ne zaman.. Ne kadar hazırlıklıyız..

***

Geçen gün hatırıma merhum Hüseyin Üzmez geldi. Ne korkunç ve acımasız bir linçti ona tatbik edilen.

***

İnsan ne oldum dememeli, ne olacağım demeli…

***

Kendimizin, ailemizin, beldemizin, halkımızın, devletimizin, ülkemizin, toplumun hayrını istiyorsak; hiç gecikmeden hayırlı işler yapmalı ve topyekun ıslah hareketi içinde yerimizi alıp var gücümüzle, azgınlık yangınlarını söndürmek için çalışmalıyız.

***

İslam’da hayırlı işlerin birincisi beş vakit namazı dosdoğru kılmaktır. Namazla aramız nasıl

***

Be muhterem konuşup durma, senin istediğin ve dediğin değil, Allahın dediği olacaktır. Dediğim dediktir kafasını ve havasını bırak da, Allahın rızasına uygun işler yapmaya bak. Bunları ihlasla yapmalısın. İhlas olmazsa boşa gider.

***

Altın tozuyla yapılan tatlının kâsesi bin liracıkmış. Kimler yiyor bunu

***

Dinimizin müjdeli bir hükmünü hatırlatmama izin vermenizi istirham ediyorum: Ömrü ölümüne imanla bitişen, yani hüsn-i hâtimeye nâil olan kimse, günahları dolayısıyla ilahî adalet gereğince Cehenneme konulsa bile orada ebedî yanmayacak, cezasını çektikten sonra Cennete sokulacaktır.

***

Artvin’deki suikast teşebbüsünden sonra… Oraya gezmeye ve dinlenmeye gitme projem suya düştü.

***

Şu adama bakın: Beş paralık aklı var, kendini dünyanın en akıllısı sanıyor.

***

Otomobille büyük camiin önünden geçerken ezan okunmaya başladı. Hoparlörleri 110 desibel açmışlar, yer gök inliyor, etraf titriyor. Camları kapattırdım.

***

Kendisi ateist ya, inanmadığı için Allah’ı yok sanıyor. Kalbinin kesitinde Allah yazılı olduğundan, her zerresinin zikr ettiğinden haberi yok.

***

Bir soru: Dini imanı para olan kişi Müslüman mıdır, değil midir

***

Aklı fikri para olan biri ölüm yatağında komada imiş. Bir ara açılmış, doğrulmuş, “Bugün dolar kaç lira” demiş ve sonra can vermiş.

***

Bir dostuma: Çok şükür, bazı rahatsızlıklarınıza rağmen ayaktasınız. Yaşınız icabı ufak tefek ârızalarınız olabilir. Sakın oraya yürüyerek gidip, sedyelik olmayınız.

***

Haber gönderdi, yazılarınızı okumuyorum ama sizinle tanışmak istiyorum dedi. Mazeret beyan ederek randevu vermedim. Elbette yazılarımı okumak zorunda değildi.

***

Gencimiz yan gelip yatarak, kitap okumadan, üstadlardan ders almadan, çile çekmeden, mürekkep yalamadan, dirsek çürütmeden, kolay ve ucuz tarafından, bol keseden; kültürü, âlim, ârif, görgülü, kâmil olmak istiyormuş. Hava alır…

08.09.2016

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi