Kemal Belgin

Kemal Belgin

Bayramla beklenen futbol...

Bayramla beklenen futbol...

Önce bütün İslam âleminin, gazetemdeki kardeşlerimin ve değerli okurlarımın mübarek Kurban Bayramı›nı canı gönülden kutlar, sağlık ve mutluluklar dilerim...

Sonra da bir iddiamın gerçekleşmesi nedeniyle duyduğum mutluluğu dile getirmek isterim. Ne yazmıştım, ne demiştim “Hafta sonu oynanacak Kayserispor-Galatasaray ve Beşiktaş-Karabükspor maçlarını kaçırmayınız. Çünkü hem futbol, hem mücadele ve hem de kalite izleyeceksiniz” mesajı vermiştim.

Beklediğim gibi çıktı iki maç da... Kayserispor yeni transferleriyle güç kazanmıştı. İlk maçta kendi sahasında yenilmesini rağmen iyi oynamış, daha sonra da Fenerbahçe’yi hem de Kadıköy’de son saniyede elinden kaçırmıştı. Şimdi sırada Galatasaray vardı. Yani fikstürü çok zordu. Buna karşılık Galatasaray maça yenilerden sadece Tolga’yı ilk on bire alarak başladı. Yani yine rakip ceza alanında çoğalma umudu yoktu. Kenardan Bruma top getirip iyi de çıkarırsa gol bulabilecekti. Nitekim gol de öyle oldu. Sneijder böyle kenarlara yakın oynamaya devam ederse, hiç oynamasa daha iyi olur. Selçuk da Tolga ile sigorta görevine takılı kalınca Kayserispor rahatladı. Ancak orada da bir hata vardı. Hem Umut, hem de Nkoulma ile oynamaktı bu hata. Yani çift uç adamı ile... Bu halde orta alan öne doğru sağlıklı çalışmasa da Galatasaray›ı rahatlatıyordu. İkinci yarıdaki Selçuk-De Jong değişikliği hem Tolga›ya, hem de Sneijder›e hadi artık önde kalın demekti ama Eren de statik oynayınca bölge açılamadı. Josue›nin Yasin›in yerine girişi ile orta alanda top kullanma şansını arttırma stratejisi yatıyordu ama denge kurulamadı. Galatasaray’ı şöyle özetleyelim isterseniz; yenilerle eskilerin hücum aksiyonu net kurgusunun idmanlarda sık sık çift kalelerde denenmesi gerekiyor. Kayserispor ise yenilenen kadrosuyla iş yapacak... Hele hele Deniz Türüç denen o gencin duran top ustalığını hafta hafta arttırması takım için puan veya puanlar anlamı taşımaktadır. Netice itibariyle derler ya, her şeye rağmen izlenebilir bir maç izledik.

Sonra İstanbul’a döndük. Karabükspor bu maça dört önemli eksikle gelmişti. Beşiktaş ise içeride, kenarda sayısız kaliteli futbolcusu ile maçta idi. Üstelik Kayseri’deki yorumlanamaz tenhalık yerine stat ful gibi idi. Şenol hoca Atiba-Gökhan Töre, Oğuzhan-Talisca, Beck-Gökhan Gönül ve hatta solda Adriano-Caner değişiklikleriyle çıktı maça... Dört yerde köklü değişiklikle bir takımın bir sezon önceki performansını göstermesi zordu ama Beşiktaş bu yenilikleriyle daha da yıkıcı bir takım olmuştu. Önde Olcay, Cenk ve Ömer kurgusu da dikkat çekti. Ne Aboubakar, ne de Quaresma vardı... İşte buradan bakınca televizyonlarda da, gazetemde de işaret ettiğim tek Beşiktaş korkusu ortadan daha bu maçta kalkıyor idi. Yani yenilerin eskilerin yerine olmaması veya tersi, hatta onlarla bunların değişimi ile Şenol Güneş sezonu yara almadan kapatacak galiba... Baksanıza; Talisca çıkıyor yerine Oğuzhan giriyor ve penaltıyı atıyor. Olcay-Aboubakar ve Ömer-Adriano değişiklikleri yapılıyor. Yani herkes mutlu... Eh maçta benim bu sezon ciddi işler beklediğim Karabükspor›a karşı kazanılıyor. Bu arada Karabükspor’un maç berabere iken verilmeyen penaltısından söz edelim. Bu arada Yatabare’nin yokluğunda yerine oynayan İlhan bu işi kaldıramaz bunu da belirtelim. Hele hele İsaac ile hiç olmaz. Yine de Karabükspor bu kadar eksiğe rağmen maçın bir İspanya ligi ilgi çekiciliğinde geçmesini sağladı. Her iki takıma da teşekkürler...

Son cümle... Size seyredin demiştim. Seyrettiyseniz, benzeri maçları sanki biraz beklersiniz gibi... Yine de adaylarımı önümüzdeki günlerde belirtirim. Siz bu yazıyı okuduğunuzda Fenerbahçe-Bursaspor maçı bitmiş olacak... Ev sahibi farklı kazanmışsa beni bir kere daha hatırlayınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi