Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bayram ve sonrası

Bayram ve sonrası

Almanya’dan sonra İngiltere de elçiliğini geçici olarak kapattı.

Ankara bir yandan Suriye’de askeri bir operasyon yönetiyor. Öte yandan içeride PKK’ya karşı operasyon yapıyor. Eşzamanlı olarak FETÖ operasyonu sürüyor..

Ve bayram sona erdi.. Hacılar ve sılah-i rahim için yola çıkanların geri dönüşü başladı.

9. ayın 9’u olmadı. 18.9’da da bekledikleri olmadı. Bugün ayın 19’u.19 özel bir sayıdır biliyorsunuz.. Ve sonra ay sonunu bekleyecekler. 27.9’a bakacağız.. 

Birileri “eylül” ayında çok şey bekliyor. Hoş, “eylül” olmazsa “ekim” diyecekler, o da olmazsa “kasım” diyecekler. Yıllardır bu böyle. “Hocaefendi” ne dese, onda bir hikmet arayan birileri var.. Hocaefendi “kertenkele deliğine girin” dese girecekler sanki.

Hani “hocaefendi” bir karar verse de, Mehdi-Mesih ne ise alenen ilan etse de herkes safını belirlese.. 

Bayram sonrası için hükümetin bir hazırlığı var. FETÖ ve PYD-PKK için yeni bir operasyon dalgası kapıda. Irak ve Suriye hattında önemli gelişmeler sürpriz olmayacak.

Türkiye, hem yeni bir uluslararası düzen ve hem de Türkiye’de ne olup bittiğini, FETÖ gerçeğini anlatmak için bir diplomasi atağı başlatacak. 24 Eylül’deki BM Genel Kurulunda yapacağı konuşma bu açıdan bir başlangıç olacak..

15 Temmuz’da yaşananlar, dokunulmazlıkların kaldırılması sonrası siyasilerin yargılanmasının önünü açtı ama, savcılık ve yargı aşamasına geçilmesinin önünü tıkadı.. Bayram sonrası birçok politikacı adliyenin yolunu tutacak. Bu arada birçok belediye başkanının da PDY ve HDP soruşturmaları kapsamında görevden alınması bekleniyor..

Tabii eşzamanlı olarak Gülen’in iadesi konusu gündemdeki yerini koruyacak. Gülen ağlamaya, öfkelenmeye devam edecek.. Zaten ABD’de kasım ayında seçim var.. İslam, Türkiye ve Gülen konusu ABD’de daha fazla iç politika konusu olacak. Gülen Demokratların sırtında bir kambur. Onlar da bu kamburu daha fazla sırtlarında taşımak istemeyecekler.. Gülen de Cumhuriyetçilerle birlik olmak istemeyecektir..

Ekim ayında okullar açılıyor. Yurt sorunu var. Eşzamanlı olarak Anayasa değişikliği, Başkanlık sistemi, erken seçim tartışmaları yeniden gündeme gelecek..

Ekim başında Olağanüstü Halin tekrar 3 ay daha uzatılması gündeme gelecek.. PDY-PKK ittifakı yeniden bir kez daha halkı sokağa çekmeye çalışacak, ama işleri çok zor.. Her iki kesimin de toplumsal tabanı bu işten sıtkı sıyrıldı. Hele PDY-PKK ilişkisi her iki kesimde de oynanan kirli oyunun anlaşılması noktasında önemli bir örnek oluşturdu..

AK Parti içinde her seviyede bir temizlik hareketi için de geri sayım devam ediyor.. Temizlik hareketi sadece AK Parti’de değil, CHP, MHP’de de olacak.. HDP’nin temizliğe ihtiyacı yok. O zaman zaten geriye fazla bir şey kalmayacağı için örgüt böyle bir şeye izin vermeyecek..

Ekim ayında ekonomide bir canlılık bekleniyor. Hükümetin açıkladığı paketler var.. Şu bürokrasideki temizlik tamamlanır tamamlanmaz bu anlamda herkesin ekonomik ve sosyal kalkınma programı çerçevesinde bir “iktisadi bağımsızlık” seferberliğine girişmesi bekleniyor.. İktisadi bağımsızlık olmadan siyasi bağımsızlık sağlanamaz..

Şu ilaç konusu önemli. Özellikle de gıda ve geleneksel tıp konusunda önemli adımlar atılacak. Bu süreci engelleyen içerideki işbirlikçiler, derin kripto yapılardan bunun hesabının sorulması gerek. Savunma sanayiinden tutun da enerjiye, Siber güvenlikten uzay teknolojisine, Bor’a kadar birçok alanda önemli adımlar atılacak..

Enerji Bakanlığı’nda Türkiye’nin maden ve enerji haritası çıkarılıyor, “Eti-Bor” yerli, insan sağlığına ve tabiata zarar vermeyen çamaşır ve mutfak için “deterjan” üretti. Ama kimse bunu nerede ise haber bile yapmadı. “Bacagazı” konusunda bir proje Eti-Bor’da masada bekliyor.

Birtakım kurumlarda birileri bazı projeleri engelliyor. Birileri birilerini tehdit ediyor. Haber veriyorum, FETÖ’nün başına gelenler onların da başına gelecek..

Sureti haktan gözüküp herkesi FETÖ’cü yapan FETÖ’cüler de, FETÖ’cülerden boşalan yeri kapmaya çalışan FETÖCÜK’ler, Paralelin Paralelleri de günlerini görecekler..

Kurbanın maneviyatı ile  arkamızı kollayarak, önümüze de dikkat ederek geleceğe doğru yürümeye devam etmeliyiz..

Allah’ın yardımı ile bunları aşacağız.. Bizim için gelecek günler geçen günleri aratmayacak, dilerim..

Şairin dediği gibi “Bekleyin inananlar / Bahar gelecek bahar”.

Erdem Beyazıt bir şiirinde öyle der, taaa 1970’lerde.. “Adım” diye aylık bir dergi çıkarıyordum. Bu mısralar dergimin kapağında, başlığın hemen yanında her sayı yayınlanıyordu..

“Dünyanın kalbini dinle geliyor adım adım,

Dallar meyvaya dursun, toprak tohuma dursun,

İnsan barışa dursun, selama dursun zaman,

Sabır savaş zafer. Adım: Müslüman.”

Ne zaman derseniz, “kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın”

Hem zaten ben ışığı aramıyorum. Ben ışığı beynimde ve yüreğimde taşıyorum.. Mü’min o kişidir ki, o gittiği yeri zamana ve şahidliğine yön veren akıl ve imanla aydınlatır.. Onlar Allah’ın nur’u ile bakarlar, Allah (cc) onların elleri ile zalimleri cezalandırır ve mazlumlara yardım eder.

Hacerlere, İsmaillere selâm olsun. Al-i İbrahim’e, Al-i İmran’a, Al-i Muhammed’e selat ve selâm olsun. Onların izinden gidenlere selâm ve dua ile.. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi