Elif Nisa

Elif Nisa

İmanı Sevmek Allah’ın Rahmeti ve Nimetidir

İmanı Sevmek Allah’ın Rahmeti ve Nimetidir

İmanı sevmek, her şartta, her ortamda yüzlerce güzelliği görebilmek ve onlardan haz alabilmek Allah'ın dilemesiyle elde edilen en önemli nimetler. İman gözüyle bakan insanlar, Rabbimizden bir rahmet olarak inkârı ve isyanı ise çirkin görürler.  

İman etmek, insanın kendinde olan bir özellikten kaynaklanmaz. İmanı veren, "dilediğini yaratıp seçen Yüce Rabbimiz’dir. Allah Hadi’dir; hidayet verendir. Rab’dir; eğitip yetiştirendir. Mukallib’dir; kalpleri çevirendir. Latif’tir; lütuf sahibi olandır. Lütfedip kalplerde sevgi kılandır. 

Kalbindeki Allah sevgisi mümini dinç ve canlı tutar. Aksinde insan âdeta insanlıktan çıkar, mahvolur. Ruhundaki o derinlik de harcanır. Güzel bir hayat için en güzel ölçü, Allah’ın koyduğu ölçüdür; samimi olmak, Allah’tan çok korkmak ve Allah’ı çok sevmektir. Bunun meydana getireceği derin zevki, Allah'ın bir nimet olarak sunduğunun da bilincinde olmak gerekir.  

“Hücre sırf kanla beslenmez; çünkü ruh hâkim bedene. Canlı tutan ruh Allah’ın dilemesiyle. Ruh da imanla besleniyor, ruhtan imanı çektin mi ruh mahvoluyor, vücuda saldırmaya başlıyor bu sefer. Vücudun içinde duramıyor garibim, eziliyor. Ruh Allah’ın ruhu, masumdur ama imansızlık olunca mahvoluyor yapamıyor, kurtulmak istiyor bedenden, o zaman vücuda saldırmaya başlıyor. Ondan sonra mahvoluyor insan, delirtiyor insanı… Allah’ı sevmek çok önemli, Allah’tan korkmak çok önemli, tevekkül çok önemli. Sevgi bütün hücrelerin gıdasıdır. Onlar susuz kalsa yaşar, gıdasız kalsa yaşar, sevgisiz yaşayamaz hücre. Darlanır, delirir, bunalır, çok sıkılır.” (http://a9.com.tr 

Dinden uzak yaşayan kimseler, büyük çıkarlar elde edecek de olsalar, herhangi bir işi yerine getirirken zorlanır, isteksizce yaparlar. Çaba göstermek ve rahatlarının kaçması nefislerine ağır gelir. Oysa samimi müminler, Allah yolunda çaba gösterirken, “Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever. (Al-i İmran Suresi, 146) ayetindeki Rabbaniler gibi zorluklara sabreder ve asla gevşeklik göstermezler.  

Samimi müminlerin bu çabası, sorumluluklarının şuurunda olma konusunda onları her an teyakkuzda tutan Allah korkusundan ve sevgisinden kaynak bulur. Zorluklara karşı yapılan mücadele, en zor ortamda bile sevdiğini savunmak ve ondan yana olmakla olur. İnsanın imanı, sevgisi, muhabbeti o zaman anlaşılır. Allah sevgisi ve korkusu, iman güzelliği getirir. 

Kur’an ahlâkına uygun yaşamayan kişiler, yaşamlarının tek amacı olan dünya nimetlerinin peşinde koşarken büyük çaba gösterirler. İnsanların gözünde saygınlık kazanmak, zenginlik ve diğer çıkarları için mücadele verirler. Oysa insan, yaşamında yok olacak şeylerin üstünü çizdiğinde,  geriye maddî olarak hiçbir şey kalmadığını görür. Ölüm gerçeği, şeytanın süsleyip çekici gösterdiği her şeyi kesip bitirirÖlümü sıkça düşünmek ise insanın aklını açar, insana derinlik verir. Ölümü unutmak büyük tehlikedir, insanı gaflete düşürür.  

Allah sevgisiyle gidilen her yol güzeldir. İnsanların çoğu zorlukları mazeret göstererek Allah'tan kaçarken, samimi müminler zorlukları vesile ederek, “…Allah'a doğru kaçın…” (Zariyat Suresi, 50) ayetindeki emir gereğince Allah'a yönelirler. 

Çünkü Allah, Kendisi'ne yol arayan, samimi olan, gönülden imanı dileyen kulunun kalbini yumuşatır, kalbine imanı, Allah aşkını yerleştirir; onu inkâr ve isyandan çevirir.  

İman ruha ve bedene berekettir. İman zafiyeti insanın etini kemiğini çürütür. İmanla hücreler bayram eder; insanın fıtratı sevgiye programlıdır çünkü. İnsan imanla yaşayacak şekilde yaratılır. İmanını kaybeden perişan olur.  

“... Ancak Allah size imanı sevdirdi, onu kalplerinizde süsleyip-çekici kıldı ve size inkârı, fıskı ve isyanı çirkin gösterdi. İşte onlar, doğru yolu bulmuş(irşad) olanlardır.” (Hucurat Suresi, 7)  

Hakkımızda ne hayır olanı biliriz ne şer olanı. Aciziz. Tutsun elimizden Allah, bizi en hayırlısına ulaştırsın. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Elif Nisa Arşivi