Kemal Belgin

Kemal Belgin

Oyuncu değişim illeti!

Oyuncu değişim illeti!

Açık ve net; teknik adamlar, genelde, oyuncu değiştirmenin zamanlamasını beceremiyorlar. Üç oyuncu değiştirme haklarını bulunmasına rağmen, yine genelde, 70. dakikanın gelmesini bekliyorlar, sanki bu anlamda bir sözleşme yapmışlar gibi...

Beşiktaş’ın üç puanına yazık olduğu maça gelelim şimdi de... Adriano aslında savunmanın sol kanat oyuncusudur. Bazı maçlarda elinizde skor avantajı varken bu tip tekniği yüksek oyuncuları kullandıkları ayaklara göre önde de kullanabilirsiniz. Ama sadece skor avantajı varken... Oysa Şenol hocamız bu oyuncusu sol önde maça başlattı. Tabii ki rakip de yayıncı kuruluşun ünlü (!) yorumcularına göre haybeden takımdı ya, nasıl Adriano iş yapardı. Ama yapamadı. Tabii ki bu arada rakip de ünlü (!) yorumculara adının Dinamo Kiev olduğunu süreç ilerledikçe hatırlattı. Maç sonrası aynı sözüm ona yorumcular Ukrayna takımının kendilerini şaşırttığını itiraf etmezler mi İşte yayıncı kuruluşlar bunlar... Neyse, biz devam edelim. Aynı Şenol hocam Adriano bir de sağ kanada almaz mı Nihayet 68. dakikada Adriano’ya kement atıldı ama geç kalınmış bir kere...

Devam edelim... Tolgay ilk yarıda sahanın en iyi oyuncusu idi. Öylesine önde bastı, taşıdı, savunmaya yardımda öncülük etti ki, 60’tan sonra bitap düşmeye başladı. Ama hâlâ oyunda idi. Oysa Beşiktaş bir grup maçında üç puan cebinde oynuyordu. Ve bunu en azından korumalıydı. Yani Gökhan İnler’in maçı olmuştu stratejik olarak oyun... Ama bunda gecikiliyordu.

Devamın en acı yeri... Quaresma frikikten harika bir gol atmıştı ya, artık ona gelen topların hemen hemen tamamı kaleye vurulacaktı. Hem de bomboş arkadaşları pozisyona almışken... Tam bir illet vesikası idi bu davranış! Ve Beşiktaş kim bilir maçı 3 farka taşıyacak fırsatların eşiğine gelmişken bu egoist futbolcu yüzünden tabeladaki golle kaldı ve maçı da berabere bitirdi. Hatta neredeyse o puanı da kaptıracaktı. Yani hem Tolgay’ın, hem de Talisca’nın şiştikleri bir oyunda değişiklik bu kadar geç kalmamalıydı. Bu bir Şampiyonlar Ligi maçıydı. Tekrar edeyim, her ne kadar yayıncı kuruluşun ünlü (!) yorumcuları için rakip rakip değildi ama maç kaptırılmıştı.

Bu arada Beşiktaş kalesine giden topta kalecinin hatası olduğu da söylendi. Bir yan topta kalesinden o kadar uzağa düşmüş bir topa kaleci çoğu zaman çıkmaz. Ancak golü atan oyuncu öylesine boş bırakılmıştı ki savunma tarafından, artık iş kalecinin şansına, ya da oyuncunun kötü vuruş yapmasına kalmıştı.

Son duruma şöyle bir bakarsak, Napoli maçlarından birini kazanmak şart oldu gibi. Ya da en azından iki maçı da kaybetmeden bitirmek ve Benfica’yı içeride yenmek gerekecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi