Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Suriye’de ABD ve Rusya çözüm istemiyor

Suriye’de ABD ve Rusya çözüm istemiyor

Ateşkese rağmen Suriye’de çatışmaların devam etmesinden ABD ve Rusya karşılıklı olarak verilen sözlerin tutulmadığı gerekçesiyle birbirlerini sorumlu tutuyorlar. Hatta iki ülke arasında sürdürülmekte olan görüşmeler de bu karşılıklı suçlamalar arasında kesilmiş durumda. Ateşkes görüşmeleri sırasında kim kime ne söz verdi, ateşkesin içeriği ne idi Özellikle ateşkes anlaşmasının bütün olarak dünya kamuoyuna açıklanmadığı düşünülürse karşılıklı olarak bir oyun sergilendiğini, buna bağlı olarak da ABD ve Rusya’nın en azından şimdilik çözüm istemediklerini söylemek yanlış olmaz. Buna ilave olarak aynı yaklaşımın Irak için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Özelikle Irak’ın bir çatışma ortamına sürüklenmesinin birinci dereceden sorumlusu ABD olduğuna göre bölgemizdeki çatışma ve can kayıplarından öncelikli olarak ABD’yi sorumlu tutmak da yanlış olmaz. Elbette, İslam dünyasında yaşanan çatışmalarda ABD tek başına hareket etmiyor. Bazı AB ülkelerinin de istendiğinde yardıma koştukları, pastadan pay almaya çalıştıkları da biliniyor. Bunun yanında bölgemizde yıllardan beri faaliyet gösteren terör örgütlerine en az ABD kadar bazı AB ülkeleri de destek veriyor, teröristlere ülkelerinde kucak açıyorlar. Buna karşılık Suriye’de çatışmalardan canlarını kurtarmak için başta ülkemiz olmak üzere çeşitli ülkelere sığınan insanlara karşı sert tedbirler alan AB ülkeleri, ülkemize yönelik faaliyette bulanan terör örgütlerinin mensuplarına kucak açıyor, onları koruyor, kolluyorlar.

Irak ve Suriye’de ortada ABD ve Rusya görünüyor. Bunun sonucu olarak da bu iki ülke sanıyorum özellikle Suriye’de bir takım paylaşımlar yapmış, bunun sonucu olarak paylarına düştüğünü düşündükleri alanlarda hâkimiyetlerini pekiştirmek istiyorlar ve ABD ile Rusya arasındaki bir takım sürtüşmeler de bu yüzden çıkıyor. Netice itibariyle ABD ve Rusya’nın bugün için Suriye ve Irak’ta çözüm istemediklerini, çatışmaların sürmesinin çıkarlarına olduğunu düşündüklerini söylemek yanlış olmayacaktır.

Bunun için de meydana sürdükleri ve birtakım vaatlerle maşa olarak kullandıkları terör örgütlerinin bozguna uğratılmasını, yok edilmesini istemiyorlar. Eğer, ABD ve koalisyon ortakları ile Rusya samimi olarak terör örgütlerinden bölgenin temizlenmesini istemiş olsalar Türkiye bu işi tek başına başarabilir. Yeter ki, başta silah ve para olmak üzere her türlü siyasisi desteği söz konusu ülkeler kessin, bu maşalar kısa sürede meydandan çekilmiş olacaklardır. Bu bakımdan güçlü ve yenilmez gibi takdim edilen terör örgütlerinin gücü kendilerinden kaynaklanmıyor, arkalarındaki kuklacılardan ileri geliyor. Bu köşede belki yüzlerce kez ifade ettiğim gibi terör örgütlerine özellikle ABD doğrudan her türlü desteği veriyor, bunu gizlemeye de gerek duymuyor. Ama Türkiye’ye parası karşılığında ihtiyaç duyduğu araç ve gereçleri satmıyor. Bundan daha açık terör örgütlerine destek verildiğini gösteren başka delile ihtiyaç var mı

Yıllardan beri iki komşumuz Irak ve Suriye için için yanıyor, milyonlarca insan hayatını kaybediyor ama sahada Türkiye’yi görmekten sömürgeciler rahatsız oluyor ve bunu gizlemeye de gerek duymuyorlar. Netice itibariyle ne IŞİD ne PKK ve PYD sanıldığı kadar güçlü değiller. Onları meydana sürenler cesaretlendiriyorlar. Tekrar ediyorum ABD ve koalisyon güçleri ile Rusya istesinler Türkiye kısa zamanda bölgemizde huzur ve güveni sağlayabilecektir. Zaten böyle bir durumda İslam ülkeleri de ortak harekette yerini alacaklardır. Sömürgeciler işte bundan korkuyorlar ve mümkün olduğu kadar Türkiye, Irak ve Suriye’yi terör örgütleri ile uğraşmak zorunda bırakıyorlar. Bu ülkeler terör örgütleri ile uğraşırken kendilerine mecbur ve mahkûm olsunlar isteniyor. Bu bakımdan artık ABD ve yandaşlarını stratejik müttefik olarak nitelendirmekten vazgeçerek İslam Birliği söylemini yüksek sesle telaffuz etmek gerekiyor. Bunun bir bedeli olacağını da dikkate alarak elbette.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi