M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Kısa Hükümler

Kısa Hükümler


*ŞEHİT haberlerinin yanında iğrenç müstehcen yayınlar yapmak… Densizlik, ciddiyetsizlik, dengesizlik, ahlaksızlık…
 
*Bayat ekmekleri çöpe atmak… Ekmek, Allah’ın ulu nimetidir. Nimeti çöpe atan nankördür. Ekmeğe saygısızlık edenler, gün gelir o nimetten mahrum kalır.
 
*Bayat ekmekleri ne yapmalı.. Eskiden çok yapılan papara yemeği yapılabilir. Dilimleri yumurtaya bulanıp kızartılır, kahvaltıda yenir. Denizde martılara verilir.
 
*Sanatsız insanın tarifi: Bir boyutu olmayan çok eksik insan.
 
*Beş vakit namaz kılmamak: Dinin direğini yıkmaktır.
 
*İslam düşmanlarının direktifleri uyarınca içi boş, light ve ılımlı bir İslam türetmek için çalışanlar: Hâin ve beyinsizdir.
 
*Geliri yüksek, parası pulu malı var, zengin ama ilmi, irfanı, kültürü, ahlakı, fazileti yeterli değil… Böylesi çok fakir ve mânen miskin bir kimsedir.
 
*Din ve mukaddesat istismarı ile zengin olmuş… Karı veya uyuşturucu satmaktan daha kötü ve alçakça bir ahlaksızlıktır. 
 
*Öğretmen sayısı bir milyon 200 bine çıkmış… Eğitim kaliteli olmadıkça okul ve öğretmen sayısının çoğalması işe yaramaz, faydalı olmaz.
 
*Kemalist laik ideolojik eğitimle Türkiye kurtulur ve yücelir mi.. Böyle bir şey mümkün değildir.
 
*Dini imanı para, maddî menfaat, zenginleşme, lüks hayat sürme olan ve para için her haltı yiyen bir herif veya karı Müslüman mıdır.. Böylesinin mü’min olması çok zordur. 
 
*Kaderi inkâr edenin hükmü nedir.. Kader, imanın altı şartından biridir. Bunlardan birini inkâr ve reddeden dinden çıkar.
 
*Fâsık, fâcir, isyankâr, büyük günahları açıkta işleyen, Kur’an ve Sünnet yolundan sapan, Şeriata uymayan, karı ve kızlarının iffetine dikkat etmeyen, namazı yitiren, şehvetlerine uyan Müslüman bir toplumun zenginliği, refahı, maddî kalkınması, lüks ve israf içinde yaşaması keramet midir.. Hayır, keramet değil istidractır. Sonu kötü olur.
 
*İlmihalini bilmeyen Müslüman âlim midir, câhil midir.. O maalesef pek câhildir.
 
*Lisanı güdük olanlar doğru düşünebilir mi.. Bir insanın lisanı ne kadarsa, doğru ve derin düşünme katsayısı da o kadardır. Lisanı güdük olanın düşüncesi de güdük olur.
 
*Lisanda sadeleşme, arılaşma, Arapça ve Farsça kelime ve terimleri tasfiye etme reformunun gayesi neydi.. Ana dili Türkçe olan Müslümanları dinlerine ve millî kültürlerine yabancı hale getirip kültür kölesi yapmaktı.
 
*Başarılı oldular mı.. Maalesef oldular.
 
*Büyüklerine saygı göstermeyen, küçüklerine merhamet etmeyen bir Müslüman nasıl bir Müslümandır.. Kalitesiz ve moloz bir Müslümandır.
 
*Müslüman, burnunu sildiği kağıt mendili otomobilin penceresinden yola atar mı.. Müslüman, kesinlikle böyle bir şey yapmaz.
 
*Müslüman trafik kurallarını ihlâl eder mi.. Asla etmez. 
 
*Doyduktan sonra yemenin hükmü nedir.. Devamlı olarak doyduktan sonra yemek haramdır. 
 
*Şeyh uçurma edebiyatı yapanlar kimlerdir.. Hafif uçuk akıllılardır.
 
*Gerçek şeyh ve kâmil mürşid uçar mı.. Onlar, iki ayaklarını sıkıca zemine basan kimselerdir. Uçmazlar. 
 
*Kur’ana, Sünnete, Şeriata, İslam ahlakına, iffete, hayâya, terbiyeye uygun tesettüre bürünen Müslüman hanımlar için ne dersin.. Allah onlara şehid sevabı versin derim.
 
*Kızdığı bir Müslümana “Allah seni ıslah etsin!..” diyene ne dersin.. Duası eksiktir derim. “Allah seni, beni, hepimizi cümleten ıslah etsin!..” demesi gerekir.
14.10.2016
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi