Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Instagram... Çok hakiki yanları da var!

Instagram... Çok hakiki yanları da var!

Artık farkındayız...
Güzellik, hoşluk, hoşnutluk bir kadraj meselesi olup çıktı.
Çerçeveyi biraz geniş tuttuğunda işler değişiveriyor.
Gülümseyen bir yüzün hemen arkasında ağlayan gözler; sevinçli bir ortamın biraz yanında yas tutan insanlar var.
Kadrajı hep dar tutman ya da iyi tarafa çevirmen gerekiyor.
Yani hayatımızla manzara fotoğrafları arasında pek fark yok.
Kamerayı sağ tarafa çevirirsen her şey çok güzel: Yeşillikler ve sis içinde durgun bir göl...
Sol tarafa çevirirsen eyvah! Çöp yığınları, göl kenarına sıra sıra dizilmiş çirkin evler ve hatta daha uzakta bir taş ocağının çıplaklığı...

***
Lafı Instagram'a getireceğimi anlamışsınızdır.
Çünkü pek sevdiğim ama zaman zaman şüpheyle yaklaştığım bu sosyal medya/fotoğraf paylaşım sitesi tam da sözünü ettiğim noktada önümüze ciddi sorular koyuyor.
Malum, kadraj pek dar orada! Üstelik tatsız renkler bile filtreleniyor.
Hatırlarsınız...
Acaba hayatlarımızı fotoğraflar üzerinden tashih etmeye mi başladık diye sormuştum ya...
Bazen, keşke diye geçiriyorum içimden; keşke öyle olabilseydi!
Çok beğenilen bir fotoğraf kendimizi de beğenmemize yol olsaydı...
Oradaki mutluluk fotoğraflarımız hayatımızdaki mutsuzlukları silip geçseydi...
Bazı davranış bilimciler şimdiden uydurulmuş (fake) sosyal medya hayatları üzerine çalışmaya başladılar. Çünkü çok sayıda ergenin sadece Instagram'da "yaşıyor" olması alarm sebebi sayılıyor.
***
Yok! Instagram kültürünü uzun uzadıya eleştiri merceğinin altında tutmaya gönlüm razı olmuyor.
Hatta bazen şöyle sorduğum da oluyor:
Komşumuzun kimliğinden habersiz olduğumuz bir dünya gerçek sayılıyor da, Instagram dünyası niye sahte oluyor?
Hele bakmasını bilir de, bize uzak sıkıntılar ve sevinçlerle orada tanışırsak, kötü mü olur! Hayır!
Mesela otizmli çocukların anneleri babaları ne yapar, nasıl yaşar, ne hissederler?
Benim çevremde yoklar ama sosyal medyada varlar.
O halde neden bu "kapı"yı kapalı tutayım?
Bir süredir otizmli veya down sendromlu çocukları olan ebeveynlerin hesaplarını takip ediyorum.
O yanıp pişmiş güzeller güzeli insanların sitem ile teslimiyet arasında gidiş gelişlerini görmek, emin olun ki bu yaşımda bile sabır ve sevinç duygusu hakkında bana yeni bir bakış kazandırdı.
Ne dersiniz?
Belki de Instagram'ı koca bebeklere özgü "oyun odası" olmaktan çıkartmanın zamanı gelmiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi