Kemal Belgin

Kemal Belgin

Bey patladı!

Bey patladı!

Bu satırları okumayı alışkanlık edenmişler şunu hatırlamalıdırlar; “Galatasaray’ın teknik direktörü takıma sadece Mustafa Denizli’nin yerle bir ettiği fizik kondisyonu kazandırdı. Ancak ne var ki, oyun stratejisi, maçı okuma, oyuncu değişiklikleri gibi önemli durumlarda henüz çırak...” 
İşte bu görüşüm özellikle de Gençlerbirliği maçında bas bas bağırdı ki Galatasaray’ı kötü günler bekliyor. Ya da en azından yenilgiler... Ama bu ülkede skor tabelasına bakıp, ya da patronun azarından korkarak yazanlar ve konuşanlar için Galatasaray kazanıyordu ya...
 
Maça dönelim... Yine bu sütunlarda Trabzonspor’un Akhisar’a Avni Aker’de puan kaptırmasına rağmen ciddi bir gelişme gösterdiğini de yazmıştım. En azından takım halinde oynamaya başladıklarını tespit etmiştim.
 
Ve bu maç geldi çattı. Galatasaray sahaya sakatlıktan henüz çıkmış ama takımın patronu olan Sneijder’yle çıktı. Üstüne üstelik Podolski de takımdaydı. Dolayısıyla Tolga ile Selçuk geri dörtlü ile ileri blok arasında kalacaklar ve Galatasaray orta alanda rakibine yenik düşecekti. Sneijder›in sol kenara yapışık oynayacağını da bildiğimize göre... Bruma dönük orta alanla işbirliğine girip top taşırsa Galatasaray etkili olabilecekti ancak... Öyle de olmadı mı dostlar Riekerink Bey; Sabri neden yoktu Alın size Cavanda ünlü yorumcu ve yazarlar! 79. dakikada Selçuk çıkıyor, De Jong giriyor. Ne değişiklik ama... Maçta 1-0 geridesin böyle yenilirsen iyi mi Bey 68. dakikada Sinan da Sneijder’in yerine girince takım çok alışık (!) olduğu üçlüye dönüyor... Ne Bey ama! Trabzonspor’un takım halinde topun arkasına geçerek oyun alanının bir ufak bölümünü size bıraktığının farkında değil misiniz O bölgede koca maçın yüzde seksenlik bölümünde yalan paslarla kendinizi uyuttunuz Bey! 
İstatistik sevmem ama bir şeyi anlatabilmem için kullanacağım... Topa sahip olma Galatasaray yüzde 78... Ama Onur›un çeldiği üç pozisyonun dışında var mı öyle dişe dokunur bir şey Yok, çünkü Galatasaray takımı rakibin yarı alanında enlemesine 25-30 pas yapıyor sonra kaptırıp kontra yiyor. Gol de böyle oldu. Olmayanlar da ya kıl payı ofsayda kurban gitti, ya da Chedjou’nun son saniye hamleleriyle kurtuldu.
Trabzonspor evindeki son maçta sanki silkinmiş, topluca oynamayı öğrenmiş gözükmüştü. Arena’da da öyle yaptılar. Attıkları golle yukarıda değindiğim pozisyonlar kıp payı bitemedi. Ersun Yanal sanırım artım ideal kadroyu bulabilmiştir. Şayet iki önemli oyuncu gibi görünen Castillo ve Bero sakatlanmasalardı, kim bilir belki de skor daha da büyüyebilirdi. Onların çıkışı yerlerine iki adet yerlinin girişi ile en azından kontraya çıkışlarda eksiklikler meydana geldi. Mehmet Ekici’nin de bu oyun düzeninde biraz daha çalışması gerektiğini de gördüm. Baskılı oyunların futbolcusu olan Ekici, sanırım biraz topsuz, formasız gözle ders çalışması durumu ile karşı karşıyadır. 
 
Özetle Trabzonspor bundan böyle kendi sahası veya zayıf rakip gibi sahte avantajlara kanmadan bu oyun modelini geliştirmelidir. Galatasaray ise kulübesine veya Florya›ya bir taktisyen bulmalıdır derim.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi