Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Kim seçilirse seçilsin ABD dış politikası değişmez

Kim seçilirse seçilsin ABD dış politikası değişmez


BARAK Obama ABD başkanlığına seçildiğinde sadece İslam dünyasında değil tüm ezilenlerce sevinçle karşılanmış, ezilenlerin yanında yer alacağı düşüncesi yaygınlık kazanmıştı. Ne var ki, İslam dünyası Obama döneminde de kan ve gözyaşına boğuldu. Yani, ümitler boşa çıktı. Görüldü ki, ABD’de kim başkan seçilirse seçilsin İsrail’in güvenliğini, çıkarı ve sömürüyü esas alan dış politika değişmiyor. Silah tüccarları karlılıklarını koruyor. Bu geçmişe bakarak bugünde Clinton veya Trump’un seçilmesinin önemli bir değişikliğe yol açmayacağını söylemek yanlış olamaz. Her ikisi için de bölgemizde İsrail’in güvenliği öncelikli konu olacak. Zaten kampanya boyunca yapılan açıklamalarda bu durum net bir şekilde görüldü.
 
Bu bakımdan diyebiliriz ki, Obama döneminde Irak ve Suriye’de yaşananlarda Türkiye nasıl dışarıda tutulmuş, buna karşılık Türkiye’deki üsler operasyonlarda kullanılmış ise gelecekte de benzer bir durumun devam edeceğini söylemek yanlış olmaz.
 
Irak ve Suriye’deki son gelişmeler değerlendirildiğinde görüldüğü kadarıyla Türkiye; Rakka, Başika ve Musul operasyonlarının dışında tutuluyor. Bu durumun ABD’nin inisiyatifi dışında geliştiğini söylemek mümkün olabilir mi Çünkü Türkiye başından beri Suriye’de ABD’nin PYD-YPG ile birlikte hareket etmesine karşı tavır koymuş buna rağmen ABD bildiğini okumaya devam etmektedir. Özellikle son Rakka operasyonu vesilesiyle Türkiye gelişmelere sert bir tavır ortaya koyunca ABD Genel Kurmay Başkanı soluğu Ankara’da aldı ve 4,5 saat süren görüşmelerin ardından ABD kanadından yapılan açıklamada Türkiye ile ABD arasında Rakka konusunda anlaşmaya varıldığı açıklandı. Anlaşmanın özünü Rakka ve Musul başta olmak üzere Suriye ve Irak’ı ilgilendiren konularda ABD ile Türkiye arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla bir çalışma grubu oluşturulması teklifi kabul edilmesi oluşturuyor. Bunun sonucu olarak ABD tarafından bir üst düzey askeri personel görevlendirilecek ve bu personel Ankara’da çalışmalarını sürdürecekmiş. Varılan anlaşma bundan ibaret. Türkiye’nin Irak ve Suriye’ye dönük tavrına cevap verecek bir gelişme söz konusu değil. Yani, Türkiye’nin PYD’yi PKK gibi bir terör örgütü olarak gördüğü, bunun için de ABD’nin böyle bir terör örgütü ile işbirliği yapmasına yönelik eleştirisinin dikkate alındığını gösteren bir gelişme söz konusu değil.
 
Bu yazıyı yazdığımız sıralarda ABD’de hangi adayın seçilmiş olduğu belli değildi. Sanıyorum okunması sırasında seçimler sonuçlanmış olacak. Yazımızın başlangıcında dikkat çektiğimiz gibi hangi aday seçilmiş olursa olsun bölgemize yönelik ABD politikalarında ciddi bir değişiklik söz konu olmayacak, bölgemiz ülkelerinin sınırlarının yeniden çizilmesini öngören ABD planlarının temelini yine İsrail’in güvenliğinin oluşturacağını söylemek için özel bilgilere sahip olmaya gerek yok.
 
Sonuç olarak diyebiliriz ki, ABD ile ilişkilerimizden yarar sağlamamız mümkün değil. ABD’nin bölgemize yönelik planlarına hizmet ölçüsünde belki sıcak bir çatışmanın içine ülkemiz girmez ama terör örgütleri ile boğuşmamız devam edecek demektir. Terör örgütlerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlayan ve koruma kollama görevini yürüten ABD olduğu hatırlandığında dünya üzerinde yeni bir denge unsuruna, bununda tek yolunun İslam Birliği olduğunu bir kez daha hatırlatmakta yarar var.
 
Çünkü İslam dünyasının, özellikle de bölgemizin sömürü, kan ve gözyaşından kurtuluşunun tek yolu, ABD ve Haçlı ittifakının karşılarında onları frenleyecek, ‘Biz istediğimizi yaparız’ anlayışına son verecek yeni dengeye ihtiyaç vardır. Yoksa sömürgeci zalimlerin insafını bekleyerek İslam dünyasının huzur ve barışa kavuşması mümkün görünmüyor. Karşılarında bir güç görselerdi böylesine hoyratça bölgemizi kan gölüne çevirebilirler miydi Zalimlerin zalimliğini haykırmak onların utanmasına, geri adım atmalarına vesile olmuyor. Onların anlayacağı tek dil karşılarında bir gücün oluşmasıdır. Bu güç ille de savaş için oluşturulmayabilir ama caydırıcı olabilir. ABD açısından bu durum dün de böyleydi bugün de böyle, ABD başkanlığına kim seçilmiş olursa olsun, yarın da öyle olacak.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi