Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Kaç Gülen kaç, Trump geliyor!

Kaç Gülen kaç, Trump geliyor!

Kaç Gülen kaç! Sizinkilerin ve Demokratların gözünde de “Kifayetsiz muhteris” Trump geliyor. Bu arada, Ankara’daki ABD büyükelçisi de hukuk dışı darbe girişimi sorumlularının iade edileceği sinyalini verdi hemen seçim sonrası..

Gülen tası tarağı toplayıp Merkelland’a gitmeli. Orada ABD de var, İngiltere de, Fransa da, Vatikan da var orada İsrail de!

Trump biraz bizim Jetpa’ya benzemiyor mu? Trump “Yeniden büyük Amerika”dan söz ediyor. Bu slogan Erbakan’ın değil mi?

Ha! Bu arada Demokrat listeden bir de başörtülü milletvekili seçildi..

Bu seçimlerde ABD’nin 59 büyük Media’sının 57’si Trump’a karşı idi.. Sanatçılar da öyle.. Bu seçimde Media saltanatı da yerle bir oldu..

Biraz da esoterik takılalım. Bu 45. Başkan değil mi. 4+5=9. 9 sıfır sayılır. 1 Ocak Amerikan tarihinde yeni bir başlangıç olacak. 18. Ordu bakanı idi, 27. Savaş bakanı, daha önce. Her ikisi de Cumhuriyetçi idi.. Guam’lıların 32 yıllık kehanetleri de bu sefer tutmadı.

Clinton, ABD tarihinde başkanlığa aday gösterilen ilk kadındı. Ve zorlu bir mücadele sonunda az farkla kaybetti. Bu durum siyasi rekabetin kesinleşeceğini gösteriyor.. Amerikan siyasetinde popülizm dönemi başlıyor. Yönetim ülkede birlik için dış tehdidi örgütleyebilir.. Halkına bir başarı sunmaları gerek..

Bu süreçte, Türkiye açısından şimdi Gülen’in geleceği öncelikli bir gündem maddesi olarak masada olacak. Ve tabii PKK-PYD, Irak ve Suriye konusu öncelikli bir diğer gündem.

Hillary Diane Rodham Clinton 1947 doğumlu. Siyaset ve Hukuk eğitimi aldı. ABD’nin 67. Dışişleri Bakanı oldu. Eşi 42. başkan idi. Eşi hem şansı, hem şanssızlığı..

Clinton’ın özgüveni yüksek bir lider olduğu söylenir.. Onu yakından tanıyanlar şu özelliklerine dikkat çekiyorlar.. Kuşkucu, kurnaz, hedefe adım adım ilerleyen, konjonktürü kollayan fırsatçı, tavizsiz, gerçekçi, pratik zeka, ihtişama düşkün, gelecek vizyonuna sahip

Donald John Trump 1946 doğumlu. İşletme mezunu, işadamı. Trump Clinton’dan 1 yaş daha büyük. Trump ikiyüzlü, pragmatik bir adam. Kavgacı, değişken, sevimsiz, huysuz, çok hızlı değişen, blöf yapan, karşısındaki üzerinde baskı oluşturmak için kendini olduğundan güçlü göstermeye meraklı, hızlı hareket eden, yenilmeyi hazmedemeyen, sürekli yeni çözüm yolları arayan bir karakter.. Rekabetçi ve kavgacı..

Clinton 69, Trump 70 yaşında. Clinton Yale Üni.’den, Senatör, Dışişleri Bakanı, Chicago doğumlu, İngiliz/Galler kökenli.. Trump Pensilvenya Üni.’den, Newyork doğumlu, Alman İskoç kökenli. 4 kere iflas başvurusunda bulunmuş. Clinton tek çocuklu, Trump 5 çocuklu ve eski bir Demokrat.. Seçim öncesi oylar eşit gözüküyordu. Seçimin sonucunu sandığa gitmeyenler belirledi sanki. Her iki adayın da olumlu yönünden çok olumsuz yönleri baskındı. Seçmen kim kazanırsa kazansız işinin kolay olmayacağı ve bunun faturasının ABD için çok ağır olacağı düşüncesindeydi.. Seçmen umuduyla değil, korkusuyla hareket etti. En iyiyi değil, en az kötüyü bulmaya çalıştı.

Clinton’ın kadınlığı dışında sağlık durumu da sıkıntılıydı.. FETÖ ile ilişkisi, e-mail skandalı, FBI’dan gelen açıklamalar can sıkıcıydı.. Trump da daha temiz değildi. “Tencere dibin kara, seninki benden kara” hesabı. Müslümanlar her iki aday arasında fark görmüyor. Ama Clinton ile Trumparasında temelde bir görüş ayrılığı olmasa da Trump’ın İslam karşıtlığı sözlerine daha çok yansıyordu. Clinton daha diplomatik bir dil kullanıyordu. 

Amerikan seçmeni, nasıl olup da böyle iki olumsuz aday arasına sıkıştığı, mecbur kaldığı konusunda sıkıntılı.. Sonuçta, seçmen iki yanlıştan birisi için oy kullandı ve sonuç bu. Trump seçimlerle ilgili hile yapıldığına dair endişeleri olduğunu açıkladı bu arada.. Yani seçimlere bir de şaibe karıştı. Bu arada Clinton’ın e-mail skandalı olayına karışan kişilerin arkası arkasına ölmesi de seçim sürecinin derin gündemi olarak hep akıllarda idi..

Sandığa giden seçmen sayısı %50 civarında. %50’nin de kimse %50’sini alamadı.. %47.8 ve %47.4. Oy oranında %0.4 fark olsa da 276-218 delege. 58 sandalye farkı var.. Kongre, temsilciler Meclisi ve Beyazsaray Cumhuriyetçilere emanet..

Bu seçimler 58. ABD başkanlık seçimi olacak ve 45.  Başkan seçildi. Bu seçimlerde  Demokratik Parti’nin adayı Hillary Clinton, Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Donald Trump, Libeteryen Parti’nin adayı Gary Johnson ve Yeşil Parti’nin adayı Jill Stein seçmenden oy istedi.. Bu seçimde Filler ve Eşekler yarıştı. Cumhuriyetçilerin amblemi Fil, Demokratların amblemi Eşek.

ABD 2012 Başkanlık Seçim Sonuçlarına göre Demokratlar %51.1, Cumhuriyetçiler %47.2, Liberaller %0.99, Yeşil Parti %0.36. Seçime katılım geçen seçimde %58.2 idi. Demokratlar 65.910.437, Cumhuriyetçiler 60.932.795 oy almıştı. 127 milyon seçmen oy kullanmıştı. Bu yılki seçimde erken oy kullanan seçmenlerin sayısı rekor düzeye ulaştı. 2012 yılındaki başkanlık seçiminde 235 milyon seçmenin yaklaşık 130 milyonu sandık başına gitmişti. Seçmen umutları ile değil, korkuları ile hareket ediyor. Seçmenlerin %25’i kendi adayını seçtirmek için değil, ötekilerin adayı seçilmesin diye sandığa gitti... Seçmenin korkusu ümidinden fazlaydı. Clinton hastalanana kadar yarışı önde götürüyordu. O günden sonra gelişmeler hep Clinton’ın aleyhine gelişti.. Seçimden sonra “Reel Politik” bugünkü söylemlerin ötesinde bir durumda kendini gösterecek.. 

Clinton kaybetti. Rothchild, NYT, CNN, Holywood da kaybetti. ABD yeni bir 11 Eylül yaşayabilir.. Derin Amerika’nın bu sonuçlar karşısında ne yapacağını bu arada göreceğiz..

  Rothchild’in yeni merkezi Nervada Demokratların ama Pensilvanya Trump’ın.

Seçim sonuçları Türkiye açısından ayrı bir öneme sahip. Hem İslamifobia, hem bölge siyaseti, hem de Fetullah Gülen’in akıbeti, bir şekilde seçim sonuçları ile bağlantılı. Ve tabii, NATO’nun geleceği, BM’nin geleceği de bu sonuçla ilgili.

Seçim sonuçları açıklanır açıklanmaz yönetim hemen değişmeyecek. Yılbaşına kadar bir geçiş dönemi olacak ve sonra ne olacaksa olacak..

Bugünkü kriz kapitalizmin krizi. Bugün gelinen nokta, Amerikan yüzyılının ve Amerikan rüyasının sonudur. Bugün gelinen nokta, Amerikan Doları, NATO ve dünya derin devleti için kritik bir eşiktir.. Bu anlamda seçim sonuçları ne olursa olsun 2017 yeni bir başlangıç olacaktır.

Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler. Selâm ve dua ile

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi