Kemal Belgin

Kemal Belgin

Biz bu kadar mıyız?

Biz bu kadar mıyız?


MİLLİ Takım, henüz inşa edilmekte olan Kosova’yı 2-0 yendi. Güzel! Grubumuzda ilk galibiyeti böylece kazanmış olduk. Yeni yılda da önce içeride Finlandiya ile daha sonra deplasmanda bu Kosova ile oynayacağız. Yani bizim üst kademe sorumlularına göre altı puan daha cepte imiş. Olabilir. Zaten olmazsa 2018 de olamaz.
 
Biz maça bakalım biraz... Milli Takım sahaya yine Terim hocanın beyninin neresinde gezinir bilemem, bir tilkinin kurgu marifeti ile çıktı. Yani Mehmet Topal yine stoper... Oğuzhan orta sahada... Bu olmaz hocam! Topal’ı oralara yerleştirerek yıpratmak mı istiyorsun Ya da orta alanda eleman fazla, dışarıda kalan bozulmasın diye mi stopere koyuyorsun Peki, Oğuzhan’a ne demeli Bu oyuncumuz kaliteli, tamam... Ama henüz kendi takımında bile doğru dürüst dakika alamadı. Bu takım pozisyona girmedi mi Girdi... Zaten o takım karşısında giremezse ayıp olurdu. Ama karşımızda iyi yer tutan, iyi plonjon atan bir kaleci vardı. Ancak ne var ki futbolumuz öyle rakibe aman dedirtecek nitelikte miydi Hayır! Çünkü biz genel olarak yazıyorum, organize hücum etmesini hâlâ beceremiyoruz. Ne mi eksik Çok şey! Örnek mi, bir sağ arka oyuncumuz topla oyuna çıkmış iken, acaba bizim takım ne gibi bir yer alıyor sahada Ya da top en sondaki adamamızla buluştuğunda oyun alanına nasıl yerleşiyoruz Çok bilinmeyenli sorular bunlar. Ya geri çekilirken, yani savunmaya geçerken Bunda da ara kapatma zaafımız var. Bu Kosova bile bizden daha iyi açtı oyunu kanatlara zaman zaman... 
 
İlk yarı duvarlara çarpıp geri geldik. Sonra baktık ki Oğuzhan soyunma odasında kalmış, yerine Yunus Mallı girmiş. Yani 4-2-4’e dönmüşüz. Yani demişiz ki, bu Kosova’ya bile savunma garantili mi oynayacağız Bari iki uç adamına dönelim de onlar da bir fazla arkaya gelerek bize alan bıraksınlar. Nitekim ilk golü de bu gelişim içinde attık. Sonra da dört paslı diyelim, direği de sayarak bir gol daha attık. Maçı da 2-0 kazandık. Haaa bizim bir onların da bir olmak üzere iki top da direkten döndü.
 
Şimdi önemli bir yere daha geleceğim. Maçı TV8 verdi. Hani şu spor muhabirliğinden televizyon patronluğuna geçen Acun meslektaşın (eski) ekranı... Yorumu kim mi yaptı Bizim ülkenin ender klaslarından eski futbolcu yeni teknik adam Sergen Yalçın... Yayının bir yerinde Sergen Yalçın, “Artık Emre Mor’un oyuna girmesi gerekir” demez mi Maçı sunan Melih kardeş sanırım yutkundu ve “Emre cezalı” deyince Sergen, “Ya öyle mi “ dedi... İşte ülke futbolunun ve de onun bir parçası olan medyanın hali... Ben iddia ediyorum; Sergen kardeşimiz maçtan sonra bizim sahaya çıkan ilk on birde bile sayma falsosu yapabilir. Çünkü kafası at yarışlarındadır... 
Şimdi bizim bu ciddiyetimiz sizce futbolu nereye kadar götürür Hele hele Terim hocanın maç sonrası açıklamaları... Ben hiç bir sonuç çıkaramadım. Dedi ki, “Söz konusu ülke futbolu olunca...” Yani dört futbolcunun cezalarının affı için bunu gerekçe gösterdi. Ben de şimdi kendisine soruyorum; “Mademki ülke çıkarı için, o zaman bu gruptaki hayati üç maç için onları neden kadroya almadın...” Yani acaba bu kolay rakip karşısında çağırıp dalga mı geçtin Üzgünüm... Çünkü Terim hoca benim için bu ülkenin bir numaralı teknik adamıydı. Şimdi bir numaralı politikacısı olmuş!
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi