M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Hepinize

Hepinize

Kaptana kızıp gemiyi batıracak, yolcuları mahv edecek çılgın muhalefet yapanlara…
 
Mutlaka tenkit edilmesi gereken kötülükler karşısında dilsiz şeytan gibi susanlara…
 
Hem feminist geçinen, hem de resmî vesikalarla KDV’li seks köleliği yapılmasına göz yumanlara…
 
Haram servetleriyle bin türlü ahlaksızlık ve azgınlık yapanlara…
 
Devamlı olarak yalan söyleyenlere…
 
İftira ederek mâsum ve suçsuz kimselerin hayatlarını karartanlara…
 
İğrenç müstehcen yayınlar yaparak birilerinin şehvetlerini kamçılayan ve tâcizlere tecâvüzlere sebep olanlara…
 
İhâlelere fesat karıştıranlara…
 
Müslüman halka yaban domuzu, evcil domuz, eşek, katır eti yedirenlere ve onlara engel olmayanlara…
 
Zavallı sokak kedilerini ve köpeklerini vahşice ve gaddarca öldürenlere…
 
Güzelim İstanbul’u yaşanmaz bir şehir haline getirenlere…
 
Hiç lüzumu olmadığı halde, para kazanmak için halkı radyasyonlu cihazlara sokanlara, faydasız tahliller yaptıranlara, ilaç fabrikalarının menfaati için aşırı miktarda zararlı ilaç yutturanlara.
 
Günde dört milyon ekmeği çöpe atanlara…
 
İnşaata kapalı yeşil alanları bin türlü dalavere çevirerek betonlaştıranlara…
 
Büyük paralar aldıkları halde vazifelerini doğru dürüst yapmayanlara…
 
Özel işler için kullanılması yasak olan otomobilleri şahsî işleri için tepe tepe kullananlara…
 
Emânetleri ehline değil, ehil olmayanlara verenlere…
 
Bile bile, göz göre göre haram gelirler elde edenlere, haram yiyenlere, haramla zengin olanlara…
 
Uyuşturucuyu okullara kadar sokanlara…
 
Lise çocuklarını siyasete, sivil darbeye, GEZİ’ye âlet edenlere…
 
Fâhişe olmadığı halde müptezel fâhişe kıyafetiyle gezip fitne ve fesat çıkartanlara…
 
Vakıf mallarını, vakfiyelerine aykırı şekilde peşkeş çekenlere…
 
Müslüman, kâfir, münâfık, sağcı, solcu, Kemalist bilcümle bütün arivistlere…
 
Bütün yamuklara…
 
Bütün siyaset holiganlarına ve fanatiklerine…
 
Askerî ve sivil darbe heveslilerine…
 
Bütün azgınlara…
 
Bütün ahlak, fazilet, doğruluk, adalet, insaf düşmanlarına…
 
Bütün halk düşmanı, devlet ülke hâini iki yüzlülere, riyakârlara, casuslara, ajanlara, provokatörlere, ikili oynayanlara…
 
Bütün muzır haşarata ve eşkiyaya…
 
Hepinize, (tevbe edip ıslah olmazsanız, doğru yola dönmezseniz) Allah cezanızı ve belanızı versin diyorum.
 
(İkinci yazı)
Ölü Toprağı
Büyük depremin ayak sesleri duyuluyor, sık sık sarsıntılar oluyor. Bizimkilerde hiçbir telaş ve hazırlık yok.
 
Sınırlarımızın hemen bitişiğinde büyük savaşlar oluyor, yer yerinden oynuyor. Bizde, bu yangın içeriye de sıçrayabilir endişesi yok. 
 
Cinayetlerde, suçlarda, tâciz ve tecâvüz vak’alarında, haram yemede patlama var. Bizim aldırdığımız yok.
 
Dinsizlik, densizlik, donsuzluk doludizgin gidiyor. Bizde bir telâş ve tedirginlik yok, keyfimize bakıyoruz.
 
Birtakım Dönme, pagan, kripto büyük medya alabildiğine müstehcen yayın yapıyor. Bu yayınlar tâcizlere, tecâvüzlere sebep oluyor. Tatlısu Müslümanları bunları protesto etmiyor.
 
Günde dört milyon aziz nimet ekmek çöpe atılıyor. Sahte sofuların umurunda bile değil.
 
Devletin resmî vesikalarıyla serbest, yasal, KDV’li, gelir vergili seks köleliği yapılıyor. Feministlerin sesi çıkmıyor.
 
Ramazanlarda sokaklarda, meydanlarda, caddelerde her yerde açıkça oruç yeniliyor. İslamcıların umurunda mı
 
Sabah namazlarında camiler boşmuş, bana ne.
 
Adam başına 19 bin dolara lüks ve turistik umre seyahatleri tertipleniyor. Aldıran yok.
 
Milyonlarca Müslüman genç, 1928’den önce yazılmış ve basılmış Türkçe kitapları, metinleri okuyamıyor. Bu korkunç cahillik karşısında harekete geçen, genel bir okuma yazma seferberliği ilan eden yok.
 
Yahu bizim üzerimize ölü toprağı mı serpildi acaba 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi