İbrahim Kahveci

İbrahim Kahveci

TL’nin negatif ayrışmasında kritik çöküş tarihi

TL’nin negatif ayrışmasında kritik çöküş tarihi

Cin lambadan ne zaman çıktı?

Ne zaman Türkiye daha da farklılaştı ve küresel esintilerden daha sert etkilendi?

Gelin size bazı emsal ülke para birimleri karşısında TL’nin hareketlerini verelim. Ve birlikte değerlendirelim.

2014 yılı

ABD-FED parasal genişlemeyi durduruyor ve faiz artışına hazırlandığını yavaşça dillendiriyor. Piyasalar olay gerçekleşmeden hemen pozisyon alıyor tabii. Dolar’ın değerini gösteren “Dolar Endeksi” (en büyük 6 para birimine karşı gösterge değer) hemen hareketleniyor.

Dolar Endeksi %12,23 yükseliyor

Dolar/TL (kur) %7,73 kaybediyor

Brezilya parası %11,58 kaybediyor

G. Afrika parası %9,22 kaybediyor

2015 yılı

Artık FED faiz artışlarına başlayacağını nerede ise açık açık ilan ediyor ve ilk faiz artışını yıl sonuna doğru gerçekleştiriyor.

Dolar Endeksi %8,62 yükseliyor

Dolar/TL (kur) %24,64 kaybediyor

Brezilya parası %47,85 kaybediyor

G. Afrika parası %33,51 kaybediyor

Hem 2014 yılında hem de 2015 yılında TL’de yaşanan değer kaybı, Brezilya ve Güney Afrika para birimlerinin değer kaybından daha az oluyor. Hatta 2014-2015 toplamında TL %34,86 değer kaybederken, Brezilya Reali %66,42 ve G. Afrika Randı %46,71 değer kaybediyor. 

2016 yılı

Artık ABD’nin faiz artırımı kanıksanıyor. Yeni faiz artırım ihtimaline karşı pozisyonlar alınıyor. Ve 2016 yılında para birimlerinde değişim şu şekilde gerçekleşiyor.

Dolar Endeksi %2,47 yükseliyor

Dolar/TL (kur) %14,54 kaybediyor

Brezilya parası %14,97 yükseliyor

G. Afrika parası %7,08 yükseliyor

Yani 2016 yılında dolar endeksi az oranda yükselmesine rağmen Brezilya ve G Afrika paraları değer kazanmış durumda. Ama bu sefer de TL ayrışıyor ve değer kazancını bırakın, yüksek oranda değer kaybediyor.

Neden acaba?

Şimdi 2016 ilk 4 aya bakalım

Dolar Endeksi %5,22 düşüyor

Dolar/TL (kur) %3,95 yükseliyor

Brezilya parası %12,59 yükseliyor

G. Afrika parası %8,38 yükseliyor

2016 yılı Mayıs ayına kadar Dolar değer kaybedince TL değer kazanıyor ama artık işi geriden takip ediyor. TL’de değer kazanımı emsal ülkelerin gerisinde kalıyor. Aynı tarihlerde Brezilya parası %12,59 ve G. Afrika parası %8,38 değer kazanıyor. TL’de az da olsa negatif ayrışma yaşanıyor.

Ama 2016 yılı Nisan sonrası:

Dolar Endeksi %8,27 yükselirken

TL %20,50 değer kaybediyor.

Rela ise %1,59 değer kazanırken, Rand %1,61 değer kaybediyor. Kısaca Mayıs-Kasım 2016 döneminde TL aşırı değer kaybediyor ama emsal ülke para birimleri çok az yerlerinden oynuyor. Bu nedenle 2016 yılı toplamında TL değer kaybederken, Rela ve Rand değer kazanmış görülüyor. Ama TL’nin değer kaybı süreci de Nisan sonrasında yaşanıyor.

Peki, ne oluyor?

Grafiğe çok ama çok iyi bakın. TL’de negatif ayrışmanın ilk başladığı tarih çok net görülüyor. O tarih 3 Mayıs 2016’dır. Yani Türkiye’de başbakanlığın değiştiği tarih.

İkinci büyük ayrışma tarihi ise 15 Temmuz 2016’dır.Yani hain FETO darbe girişiminin yaşandığı tarih. Ve her iki tarih TL’nin değeri üzerinde etkisi büyük oldu. 2014 ve 2015 yıllarında yaşanan değer kaybındaki pozitif farkı silip süpürüyor.

3 Mayıs hareketinde %4,58 değer kaybeden TL

15 Temmuz darbe girişiminde de %5,93 değer kaybetmiş oluyor.

Rakamlar çok fazla oldu. Kısaca özetleyelim: Dolar dünyada değer kazanmaya başladığı yıllarda Lira da değer kaybediyor ama emsal ülkelerden daha az oranda. Lira, 2014-2015 yıllarında görece olarak daha güçlü görülüyor. Hatta bu güçlü duruş 2016 Mayıs başına kadar azalsa da devam ediyor.

Mayıs ayında iç siyasette yaşanan değişim süreci ve ardından gelen darbe süreci TL üzerinde ağır baskı oluşturuyor ve geçmiş yıllardaki kazanımlar bir anda silinip gidiyor. İşin özü bizi dışarıdaki değil, asıl içerideki gelişmeler etkiliyor. Dış etkinin derecesi, içeride yaşanan gelişmelere göre belirleniyor. Bu nedenle çözüme odaklanacak isek, sorunu dışarıda aradığımız kadar içeride de aramamız gerekiyor. Galiba bu anlayış bizim için daha hayırlı sonuçlar verecektir. Umarım kendimize bakmayı unutmayız.

sfs.jpg

Devlet parayı bizden nasıl alıyor?

Yine daha önceden yazdığım bir meseleyi ele alacağım. Devletin bizden nasıl ve ne şekilde daha çok para aldığı konusu. Devlet bizden vergi, SGK ve fonlar üzerinden ne kadar para alıyor?

Yıl 2002:

GSYH: 350,5 milyar

Devlet bizden 61,6 milyar lira vergi olmak üzere toplam 108,5 milyar para alıyor. Yani GSYH’nın yüzde 31,0’ini devlet alıyor.

Ve aradan geçen her yıl devlet daha çok ama daha da çok para toplamaya başlıyor. Ekonomi büyüyor ve özelleştirmeler yapılıyor ama devlet bir türlü zayıflamıyor.

Devlet ha bire topluyor, daha çok istiyor, daha çok topluyor. Hep daha çok para devlete gidiyor. Devlet şiştikçe şişiyor.

2005 yılında devlet GSYH’nın %32,9’unu alıyor.

2008 yılında devlet GSYH’nın yine yüzde 32,9’unu alıyor ama o tarihten sonra devletin iştahı öyle bir artıyor ki.

2009’da %34,6

2010’da %35,5

2011’de %36,4

2012’de %37,8

2013’de %39,9

2015’de %40,9 oranındaki parayı devletimiz bizden toplayıp alıyor.

2015 yılında GSYH’mız 1 trilyon 953,5 milyar lira ama devletimizin topladığı para 798,6 
milyar lira.

Peki bu para nasıl alınıyor? Vergi mi, başka şekilde mi?

Devlet 2002 yılında GSYH’nın %17,6’sı oranında vergi topluyormuş. 2008 yılında vergi oranı %18,1’e çıkıyor ve ardından artış sürerek 2015 yılında vergi oranı %21,5 oluyor.

Yani devlet, GSYH’ya göre; topladığı parayı 9,9 puan artırırken vergideki artış 3,9 puan oluyor. 

Buradan bir şey anlıyoruz. Devlet çok daha fazla para topluyor ama bu topladığı paranın içinde vergilerin oranı azıcık azalıyor.

Kısaca devlet bizden asıl parayı vergi dışında topluyor. Ve vergi dışından topladığı parayı da sürekli artırıyor.

2019 yılında devlete 1 trilyon 185 milyar lira ödeyeceğinizi sakın unutmayı. Benden hatırlatması.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Kahveci Arşivi