Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Bu alçaklara inanmayalım!

Bu alçaklara inanmayalım!

“Sabah’tan Gül Kireklo’nun haberine göre Safitürk’ün sözleri şöyle: Eşim yoğun bakımdayken hastanede büyük bir kalabalık ve üzüntü vardı. TahsinBey de (bombayı yerleştiren Yazı İşleri Müdürü) oradaydı “Tahsin Bey ne yapacağız şimdi” dedim. O ise “Onu koruyamadık yenge hanım” diyerek hıçkırıklara boğulup, ağladı. Eşimin şehit olduğu bilgisi geldi. Cenazemizi defnetmek için Sakarya’ya geldiğimizde cenaze töreninde yine Tahsin Bey vardı. Orada da “Ne oluyor Tahsin Bey” dedim. “Kendimi patlatırım onun saçının teline bir zarar gelmesini istemem” dedi. Sonra öğrendim ki patlayıcıyı koymuş. Uzaktan patlatılmasını sağlamış.”

Bu alçaklar, kitaba el basıp, nikâhı üzerine yemin edebiliyor..

“Hoca efendi” Tarsus’lu Saul gibi, geçtiğimiz yıllarda Nijer’deyken, beraber gittiğimiz, dindar geçinen, bu konuda herkese akıl veren bir doktora, “namaz’ı ne yapıyorsunuz” dedim. “Hepsini gece topluca kılıyorum” dedi. “Olmaz” dedim. “Bizim hocamız fetvasını verdi” dedi. “Kim bu hoca” dedim, bizim FETO’ymuş! Made in USA Molla, Mehdi, Mesih!

Saul de Hz. İsa şeriatının içini böyle boşalttı. FETÖ CIA’nın başımıza bela ettiği, İslam dünyasının Saul’üdür..

Geçen gün Bursa’daydım, kitap imzası sırasında bir hanım geldi. E-devletkapısından bakmışlar, üstlerinde daire çıkmış. Ama nasıl haberleri oldu ise gelip tapu devrini almışlar. Bakın bunlar bugünlerde olan işler. Geçen gün bir öğretmen geldi, görevden alınmış. E-devlet kapısından bakmış, üzerinde bilmediği iki cep telefonu alınmış. İkisinde de by-Lock var. Telefonların birinden Siirt’ten, ötekinden Muğla tarafından sinyal alınıyor.. Bir başkasının adına banka hesabı açmışlar, onun adından para transferleri yapmışlar..

Yargıda, gümrükte, vergide, belediyelerde, teşviklerde her haltı yemişler. İstismar etmedikleri kurum kalmamış.

Topladıkları zekât ve insani yardımları maksadı dışında kullanmışlar.. “Kâinat imamı” fetva verince her şey mübah! “Gayeye giden her şey meşru”. Ve bunu yapanlar da medyum. Biyonik robot, sistematik geri zekâlı..

Meclisi bombalayan pilot diyor ki, “bana bu görev verildiğinde bilerek, isteyerek gidip bombaladım” diyor. Biliyorsunuz itirafçı oldu. “Ama şimdi düşünüyorum da, bunu nasıl yaptım anlayamıyoruz. Bu insanlık değil, utanıyorum” diyor.. Anlayacağınız kişi kendini tanımayabiliyor..

Aşktan ve öfkeden sakının! Her ikisi de aklı zail eder.. Sonra gözleriniz olur ama görmezsiniz, evet herkesin gördüğü, basit ve sıradan şeyleri bile göremezsiniz. Kibriti gözünüze çok yaklaştırırsanız arkasında bir ormanı kaybedebilirsiniz. Kulaklarınız duymaz olur. Kalbiniz olur ama hissetmez olursunuz..

Bakın bu tip insanlar uyuşturucu, beyaz kadın, çocuk ticareti, organ mafyası, kara para gibi işlere bulaşırlar.. Zaten onun için bunlara “Haşhaşi” deniyor.. Fuhuş yapar, ama kendini “kutsal fahişe” olarak görür.. Kutsal fahişeliği internetten araştırın bakın..

Din, mezhep, tarikat, ırk, ideoloji, ne uğruna yola çıkarsanız çıkın, eğer bu metotları uyguluyorsanız varacağınız yer aynıdır. Şeytan sizi Allah’la, kitapla aldatmasın. Hz. Ali’yi şehid edenler Kur’an-ı Kerim’den kendilerine delil uydurmadılar mı?

Kurbanı, Kur’an’ı, Kur’an kursunu, yoksulları, zekâtı, camiyi istismar edenlerden korkun.. Bakın bunu kendi menfaatiniz için yapmakla, lideriniz, örgütünüz, şeyhiniz için, vakfınız, derneğiniz ya da herhangi bir değer için yapmanız arasında fark yoktur. Kem alat ile kemalat olmaz.. Allah’ın rızasına uygun olmayan yollarla Allah’ın dinine hizmet edemezsiniz.. “Âli menfaat”leriniz her zaman sizi tasarruflarınızda masum kılmayabilir..

Gizlenerek bu dünyada da, ahirette de kendinizi kurtaramazsınız.. Üstünüzü, altınızı, yanınızdakini itiraf edin, ihbar edin. Bu zalimlerden korkmayın Allah’tan korkun.. Üzerinizdeki örgüte ait mal varlığını, bilgi ve belgeleri savcılığa verin. İnsan hata yapar, yanlışın neresinden dönülürse orası kârdır. Eğer bunu bugün yapmazsanız yarın bileğinize kelepçe vurulup götürüldüğünde çok geç olur.. Ömrünüzün sonuna kadar gizlenemezsiniz, kaçamazsınız..

Bakın, şunu da söyleyeyim, yeni bir kalkışma olur ve otorite zaafa uğrarsa, bu çetenin mensuplarının hayatını kimse garanti edemez.. Bu çete ne kadar kısa zamanda çözülür, teslim olursa, vicdanlarda kendilerine bir yer bulabilme umutları o kadar artar..

İnsanlar devletten yakalarını kurtarmak istiyorlarsa önce FETÖ’den yakalarını kurtarmaları, FETÖ’nün yanından uzaklaşmaları ve bu konuda samimi olduklarını göstermeleri gerekir..

FETÖ’nün 2017’den önce bir karar vermesi gerek. Zaman daralıyor.. FETÖbundan sonra örgütünü kurtarmak değil kendini kurtarma derdine düşecek.. Zaten kendini kurtarmadan örgütünü kurtaramaz.. Gülen “Kendisi himmete muhtaç bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede.” Kâinat imamı dünyayı kurtarayım derken kendi can derdine düştü!

Sadece bu kişilerin kendilerinin karar vermesini beklemeyelim. Hem onları iknaya çalışalım, hem de eğer yanaşmıyorlarsa ihbar edelim derim.. Tabi, gerekiyorsa insani anlamda sahiplenelim de. Bunların anne-baba, eşleri, çocukları var. Hem bu insanların geri kazanılması hem de dolaylı olarak suçsuz olup zarar görenlerin himayesi gerek.

Benden söylemesi. Selam ve dua ile..

NOT: Bundan sonraki tek resmi Facebook hesabım budur: @dilipakabdurrahman. Twitter hesabım ise: @aDilipak. Bugüne kadarki Facebook hesapları, adıma bazı iyiniyetli arkadaşların açtığı sayfalardı. Bazıları ise hiç tanımadığım, bilmediğim kişilerin açtıkları sayfalardı.. Selam ve dua ile.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahman Dilipak Arşivi