Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Dış kaynaklı sorunları bölge ülkeleri çözebilir

Dış kaynaklı sorunları bölge ülkeleri çözebilir


Bölgemiz başta olmak üzere İslam dünyasının bir ateş çemberi içine sürüklenmesinin sebebinin bölge dışı ülkeler olduğunu artık görmeyen kalmadı. Yani bölgemiz sorunları bir bütün olarak bölge dışı ülkelerden kaynaklanıyor. Çünkü bölge dışı sömürgeci güçler, bir diğer ifadeyle Haçlı ittifakı bölge ülkelerini çıkarlarına göre yeniden dizayn etmeye çalışıyorlar. Bölgenin yeniden dizayn edilebilmesi için terör örgütlerini devreye sokmaktan, işgal yoluyla doğrudan veya dolaylı olarak darbelere verilen destek yoluyla müdahaleler hep İslam dünyasına dışarıdan geliyor. Böyle olunca bölgemizdeki problemlerin çözümünü, bu problemlerin sorumlularından beklemek saflık değilse nedir
Komşularımızda bugün akan kan ve gözyaşının başlangıcını Irak’ın işgali ve ardından Arap Baharı olarak takdim edilen Tunus, Libya, Mısır ve Suriye’yi içine alan gelişmelerle izah etmek yanlış olmaz. Bu tespitin son gelişmelerle ilgili olduğunu, İslam dünyasının güçsüzleştirilmesi ve parçalanmasının temelinin geçen yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasına dayandığını unutmamak gerekiyor. Kısacası dün de bugün de İslam coğrafyasında yaşananların asli sorumluları Haçlılardır. Böyle olunca İslam dünyasının neresinde bir karmaşa var ise o bölgedeki belirleyici İslam ülkelerinin birlikte hareket etmesi, çözümü birlikte bulmaları gerekiyor. Dışişleri Bakanı Mavlüt Çavuşoğlu’nun İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile görüşmesinin ardından Ruhani’nin, “Büyük bölgesel güçler birlikte hareket edebilirse, Irak ve Suriye’deki sorunlar da dış güçlere gerek kalmadan çözüme kavuşturulabilir” şeklindeki açıklaması üzerinde ciddi olarak durulması gerektiğini söylemek yanlış olmaz. Çünkü Irak’ın işgali ve Suriye’de olayların patlak vermesi ve ardından yaşananların asli sorumluları ne İran ne de Türkiye’dir. Bölge dışından güçlerin ortaya çıkardıkları huzursuzluk ve karmaşa da müdahil olmuşlar ya da olmaya çalışmışlardır ama başlatıcıları onlar değildir. Özellikle Irak’ın istikrarsızlaştırılıp arkasından işgalci ABD’nin desteği ile Irak’ta yönetimi ele geçirmiş olanların attıkları yanlış mezhepçi adımlar elbette düşmanlıkları körüklemiştir. Ama Saddam’ı İran üzerine süren de daha sonra öldüren de ABD idi. Bu bakımdan bölgemizdeki olayları serinkanlılıkla değerlendirmek, gerçekçi çözüm aramak mecburiyeti vardır. ABD ya da AB ülkeleri uzaktan bir takım müdahaleler yapıyorlar ama Türkiye, İran, Irak ve Suriye hep bu topraklarda varlığını koruyacak, korumaya çalışacaktır. Böyle olunca Haçlılara kızalım ama bölge ülkeleri olarak özellikle de İran ve Türkiye kendi sorumluluklarını tam olarak yerine getirdiler mi/getiriyorlar mı sorusunu sormak durumundadırlar.
 
Askerlerimizin yeri ile ilgili istihbaratı PYD’ye Amerika’nın veriyor olması, Avrupa’nın terör örgütü PKK’yı meşrulaştırma çalışmaları, IŞİD terör örgütü ile PYD ve PKK’ya başta ABD olmak üzere Haçlı ittifakının sürekli silah desteği yaptığı gibi hususlar ortada dururken bir takım çevrelerin sürekli olarak bölgemizde İran ile Türkiye’yi çatıştırmaya çalışmalarının Haçlı ittifakına hizmetten başka bir anlam ifade etmeyeceğini söylemeye bile gerek yok sanıyorum.
 
Bölgemizdeki olayların sebeplerini tespit hususunda aslında sıkıntı yok. Ne var ki, bir yandan sömürgecilerin bölgemizdeki oyunlarını eleştirenler aynı zamanda sömürgecileri aklamaya çalışıyorlar. Kısacası, sömürgecilere gönüllü destek veriyorlar. Bu desteğin arkasında maddi-manevi bir çıkar ilişkisi var mı bilmeyiz ama bölgemizde ısrarlı bir şekilde yaşananların tek sorumlusu İran gibi göstermek ve Türkiye ile İran’ı çatışmaya zorlayanların doğru yolda olmadıklarını söylemek yanlış olmaz. Unutulmamalıdır ki, bölgemizi yeniden dizayn etmeye, zenginliklerini sömürmeyi sürdürmenin peşinde koşanları dolaylı da olsa aklamaya, bölgemizde akan kanın faturasının doğrudan İran’a kesmeye çalışılması bölge ülkelerinin zaafını ortaya koyuyor. Çünkü birlikte hareket imkânı kalmıyor. Bu bakımdan bölge sorunlarını bölge ülkeleri birlikte çözmek durumundadırlar. Kan içici vampirlerden insaf beklemek bölgemizi sürekli olarak çatışmaların içinde tutacaktır.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi