Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Bölgemizde savaş 40 yıldır sürüyor

Bölgemizde savaş 40 yıldır sürüyor


Bölgemiz 40 yıldır bir savaş alanı haline getirildi. Her geçen gün çatışmalar daha da şiddetleniyor. Sömürgeci kan emici vampir güçler bir türlü doymak bilmiyor, yeni yeni çatışma alanları oluşturuyorlar. Bölgemiz huzur ve barış ararken her geçen gün daha da bir karmaşaya sürükleniyor. Bölgemiz ülkelerinde yaşanan askeri darbeleri bir kenara bırakacak olursak, Afganistan’ın 27 Aralık 1979’da Sovyetler Birliği tarafından işgali ile başlayan bu ülkedeki çatışmalar hâlâ devam ediyor. Sovyetler Birliği 1989’da çekilmek zorunda kalmış olmasına rağmen Afganistan’daki işgal son bulmamış bu defa Rusya’nın yerini ABD ve koalisyon güçleri almış durumda. Kısacası aradan geçen 37 seneye rağmen Afganistan işgalden kurtulamamış, durulmamış, çatışmalar son bulmamıştır.
 
İran Devrimi’nin ardından bundan rahatsız olan Haçlılar Irak’ı İran’a saldırtmış ve iki ülke arasında 8 yıl savaş devam etmiş, sonunda iki ülke anlaşarak savaşa son vermişler ama bölgemize yine barış gelmemiş bu defa 2 Ağustos 1990 tarihinde Saddam, Kuveyt’i işgal etmiştir. Körfez Savaşı olarak nitelendirilen bu işgal Kuveyt ve Suudi Arabistan’ın yardım istemeleri sonucu ABD’nin devreye girmesi ile Saddam Kuveyt’ten çekilmek zorunda kalmış ama Saddam’a destek vererek Kuveyt’e saldırtanlar istedikleri hedefe tam olarak ulaşamamış olacaklar ki, Nisan 2003’te ABD başta olmak üzere İngiltere ve koalisyon ortakları bu defa Irak’ı işgal etmiş, böylece Irak’taki istikrar da sona ermiş, ülke mezhep çatışmasına itilmiştir. Bunların tesadüfen değil bir planın sonucu yaşandığını olayın gerçek boyutu oluşturur.
 
Arada bir de Arap Baharı olarak nitelendirilen Tunus, Libya, Mısır ve Suriye’yi içine alan bir çatışma dönemi başlatılmış, Arap Baharı kışa dönüştürülmüş, Mısır’da seçimle iş başına gelen Mursi sömürgecileri rahatsız edince darbe gerçekleştirilmiş, Mursi devrilerek darbeciler ABD güdümünde yönetimi ele almışlardır. Libya’da ise çatışmalar hâlâ devam etmekte, gelen haberlere göre Libya’da şu anda 3 ayrı yönetim söz konusudur. Suriye’de 5 yıldır yaşananları hep birlikte görüyor ve sonuçlarını biliyoruz. Bölgemizdeki tehlikeli duruma dikkat çekmek için bazı uzmanlar, “Ortadoğu içinden çıkılmaz bir hale dönüşüyor. Katliamlar Ortadoğu’da, ‘Otuz yıl savaşlarına’ yol açabilir” değerlendirmesini yapıyorlar. Bu değerlendirmenin bugüne bakarak yapıldığını hâlbuki bölgemizde 36 yıldır savaşların devam ettiğini hatırlamakta yarar var. Böyle olunca eğer çatışmalar engellenemezse bölgemizdeki savaşları gelecek nesiller ‘Yüz  Yıl Savaşları’ olarak nitelendirebilirler.
 
Dünkü yazımda da dikkat çektiğim bir hususu tekrar hatırlatmak istiyorum. Bölgemizde çatışmaların son bulmasının formülü bölge ülkelerindedir. Bölgemizi kan gölüne çeviren, bölge zenginliklerini adeta yağmalayan sömürgecilerden barış sağlanmasını beklemek kendimizi kandırmak değilse ahmaklıktan öte bir anlam ifade etmez. İslam dünyasının ABD, AB ya da bir başka ittifak içinde kendisine yer aramasının anlamı yoktur. Çünkü Haçlı ittifakı üyeleri arasında yer almak sömürgecilerin işlerini kolaylaştıracaktır. Bugüne kadar böyle oldu. Çünkü hedef İslam dünyası olunca adı ister Rusya, ister ABD ya da AB olsun birbirlerine destek vermekten geri kalmıyorlar. Bu hususta sadece Afganistan’da 37 yıldır yaşananları hatırlamak yeterlidir. Çünkü Afganistan’ı dün Rusya işgal etmişti bugün NATO şemsiyesi altında ABD ve koalisyon ortaklarının işgali altında. Hem de Afganistan’da barışı sağlamak adına sürdürülen işgal barışı sağlamamıştır. Çünkü sömürgeci güçler barıştan değil çatışmadan besleniyorlar. Onlar barış sözcüğünü dillerinden düşürmeseler de korktukları İslam dünyasının barışa kavuşmasıdır. Böyle olmasaydı terör örgütleri bunca yıl varlıklarını koruyabilirler miydi
 
İslam dünyası ve özellikle de bölgemize barışın gelmesi, 37 yıldır devam eden çatışmaların daha uzun yıllar sürmemesi isteniyorsa kendi içimizdeki sorunları bir kenara bırakarak barışa giden yolu açmak, sömürgecileri ancak bu şekilde bölgemizden atabileceğimizi görmek durumundayız.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi