M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Her Yalan Daha Büyük Bir Yalanı Tetikler

Her Yalan Daha Büyük Bir Yalanı Tetikler


UNIVERSITY College London (UCL) mensuplarından Tali Sharot, Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan ilmî makalede, insanın, yalan söyledikçe daha fazla ve daha kolay yalan söyleme kabiliyeti kazandığını yazıyor.
 
Önce küçük ve zararsız sayılan bir yalan… Bunun ardından başka bir yalan, daha büyük, daha vahim yalanlar. Nihayet kişi, profesyonel yalancı oluyor.  
 
İslam dini yalanı yasak etmiştir. Gerçek İslam toplumu yalansız bir toplumdur.
 
Olgun Müslüman yalan söylemeyen bir mahlûktur.
 
Yalancılar, kötü insan ve kötü Müslüman’dır.
 
İslam devletinde yalan söylemek, halkı aldatmak suçtur.
 
Hiçbir devletin okullarda yalan tarih okutmaya hakkı yoktur.
 
Lozan hezimetini zafer gibi göstermek ve öğretmek büyük bir yalandır.
 
Şapka giymenin, Latin harflerini kabul etmenin, bin yıllık millî alfabemizi yasaklamanın, İslam medreselerini ve tasavvuf tekkelerini kapatmanın iyi olduğunu iddia etmek korkunç yalanlardır.
 
Kadınların ve erkeklerin her konuda eşit olduğunu iddia etmek, efsane çapında bir yalandır. (Kadının erkekten, erkeğin kadından üstün tarafları vardır. İnsan olarak elbette eşittirler ama her konuda eşitlik yoktur.)
 
Feminizm, büyük yalanlar üzerine kurulmuş sapık bir ideolojidir.
 
Darwinizm nazariyesi, gerçek değildir, yalandır.
 
M. Kemal Paşa’nın ölümünden sonra Dönmeler tarafından türetilmiş Kemalizm bir yalanlar manzumesidir.
 
Yakın tarihimiz resmî ve konvansiyonel yalanlar kumkumasıdır.
 
Karma eğitimin faydalı olduğu iddiası yalandır.
 
Laikliğin (veya laikçiliğin) demokrasinin ve cumhuriyetin olmazsa olmaz ana şartı olduğu sözü kuyruklu bir yalandır. (İngiltere din devlet birliği var, orada laikliğin esamisi okunmuyor ama insan haklarının, demokrasinin âlâsı var…)
 
Laikliğin, bir insan hakları değeri olduğunu iddia etmek yalandır. Çünkü insan hakları ile ilgili hiçbir evrensel metinde ve sözleşmede, laiklik bir değer, bir hak ve vazife olarak zikr edilmemektir.
 
Türkiyemiz bir konvansiyonel yalanlar jungle’ı haline gelmiştir. 
 
Doğumundan ölümüne kadar on milyonlarca vatandaş öldürücü sakat edici yalan ışınlarına tâbi tutuluyor.
 
1923’te kurulan Cumhuriyetin bir İslam Cumhuriyeti olduğunu inkâr edip; laik bir Cumhuriyet olduğunu iddia etmek yalan üstü yalandır.
 
Bugünün sisteminin, düzeninin, yapısının iyi ve sağlıklı olduğunu iddia etmek yalandır.
 
Hiçbir politikacının ve idarecinin yalan söylemeye hakkı yoktur.
 
Hiçbir gazetecinin yalan yazmaya hakkı yoktur.
 
Hiçbir TV’nin yalan dolan yayınlar yapmaya, halkı aldatmaya hakkı yoktur.
 
Doğru ve dürüst olmalıyız… Doğruları söylemeli, yalandan kaçınmalıyız… 
 
Yalandan ve yalancılardan nefret etmeliyiz.  
 
Müstakim (dosdoğru) insanlar, Müslümanlar, vatandaşlar olmalıyız. 
 
Kendi aleyhimizde, anne babamızın, kardeşimizin, yakınlarımızın aleyhinde de olsa doğru şahitlik yapmalıyız. 
 
Yalan insanları, toplumları, devletleri batırır, yıkar atar.
 
Küçük ve masum gibi görünen bir yalan, öteki yalanları davet eder. Yalancı, her yalanı takiben daha kolay, daha çok yalan söyler.
 
Bir İslam toplumunda yalan yaygınsa, geçer akçe ise, genelleşmiş ise vah onun geleceğine.
 
***
(Adam olmak isteyen gence: Osmanlıca kursuna kayd olmadan ve üç ay içinde, 1928’den önce basılmış bir hikâye kitabını kolayca okuyabilme konusunda yemin etmeye hazır olmadan, randevu talip etmeyiniz, ziyaretime gelmeyiniz. Sizde Osmanlıca öğrenme konusunda niyet, azim, sabır, metanet yoksa, maalesef adam olamazsınız. Önce, bin yıllık yazımız… Ondan sonra adam olmak…)
01.12.2016
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi