M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Papazın Başına Gelenler

Papazın Başına Gelenler


İTALYA’da bir televizyon kanalında konuşan Katolik papazı, son depremin Allahın bir gazabı olduğunu söylemiş, dinsizler ayağa kalkmış, konuşması kesilmiş, Vatican dinsizlerden özür dilemiş…
Bu tam ve büyük bir rezalettir. Papazın söyledikleri mi... Hayır hayır, onun susturulması ve Papalığın özür dilemesi rezalettir.
Yıllardır işitirim, Vatikan Siyonistlerin eline geçti diye…
Entegrist Katoliklerin bir kısmı son birkaç papa için, onlar anti papadır diyor.
Son yarım asır içinde Katolikliğin içini boşalttılar.
Ayrı işi İslam dünyasında da yapıyor, Şeriatsız fıkıhsız içi boş bir İslam türetmeye çalışıyorlar.
Bir dereceye kadar başarılı olmuşlardır. 
İslamın içi boşalınca Türkiyeye ne olur Maalesef çöker. Beyinsizlerin bunu idrak edecek akl-ı selimi (sağduyusu) yoktur.
Dünyada olup biten her şey Allahın ilmi, iradesi, kaderi, kudreti ile olur. 
Depremler de öyledir. 
Fayların kırılması perdedir, hicaptır.
İstanbulda ve civarında olacak depremin ayak sesleri duyuluyor. Duyanlar duyuyor, bazıları duymuyor.
Çok azgınlık var çok.
Duymadınız mı.. Çorluda 17 yaşındaki bir kız, her biri 13 yaşındaki üç okul kızını, para mukabilinde erkeklere satarken yakalandı. Bu işi epey zamandan beri yapıyorlarmış. 
Pezevenk abla üç fahişe kız, kanunlarınıza göre çocuk statüsünde.
Dinsizler densizler donsuzlar bu hadisenin üzerinde durmadı.
Otobüsteki kısa şortlu kadına tekme atan adamı neredeyse linç edecekler, asacaklar, boğacaklardı. 
Bir İslam beldesinde, ülkesinde azgınlık yaygın, yoğun ve genel hale gelince deprem olur, kasırga olur, tsunami olur, savaş olur, terör olur, bin türlü azab ve bela gelir. 
Bunlar sadece azgınların ve günahkarların tepesine inmez, umuma gelir, kurunun yanında yaş da yanar.
Kötülüklerle, azgınlıklarla, ahlaksızlıklarla, rezilliklerle; ellerinde imkan olduğu halde mücadele etmeyen sözde temizler de aslında günahkardır. 
Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmamak büyük bir günahtır. 
İdareciler fiilen, ulema fukaha meşayih ziyalılar söz ve yazı ile avam tabakası kalben yapar bu farizayı. Kalben emr-i maruf ve nehy-i münker yapmak, hadîs-i şerife göre imanın asgarîsidir. 
**
Yeni Zelanda’da 7,8 şiddetinde büyük bir deprem oldu. Kaç kişi öldü biliyor musunuz Sadece iki kişi. Şu soruyu niçin yüksek sesle sormuyoruz: İstanbul’da bu şiddette bir deprem olsa kaç bina yıkılır, kaç kişi ölür acaba…
1999’dan bu yana gereken tedbirleri niçin almadık…
Şehir otuz milyon oldu, biz hâlâ çılgınca yeni binalar yapıyoruz.
On yedi sene boyunca bari büyük bir zelzelede yıkılacak binaların tespit etseydik.
Bu işi deneme mahiyetinde İstanbul Fatih Akdeniz caddesinde yapmışlar. Koskoca cadde boyunca, sade üç bina dayanıklı çıkmış. Ötekiler ne olacak… Ya yassıkadayıf gibi yıkılacak. Yahut çatlayıp yana yatıp oturulmaz hale gelecek. Rantçıların umurunda mı…
**
ABD ve AB’de akıl var ama akl-ı selim (sağduyu) yok.
Akıl var ama bilgelik yok.
İlim var ama irfan ve vicdan yok.
Adalet ve insan hakları edebiyatı var ama bunların kendisi yok.
Sağduyu, bilgelik, irfan, vicdan, gerçek adalet, insaf olmayınca ne olur… Durum ve manzara bugün gördüğümüz gibi olur.
**
Aklı başında bir zatın bir yazını okudum, çok beğendim. Onun inanç ve fikirlerini tamamen paylaşmam ama vasıflı bir vatandaş ve fikir adamı olduğunu kabul ederim. Yalnız bir mesele var: Yazdığı gazete “Müstehcen Herald Times”. Bu zat o kadar pis, necis, rezil, kepaze, utanmaz, ahlaksız, pespaye, bayağı, murdar bir gazetede nasıl yazabiliyor…
**
Haram rantlarla süper zengin olan birine: Haram zenginlik ateştir… Haramdan yediğin içtiğin zevk u safa sürdüğün her şey ateştir… Öleceksin ve iki metrelik bir çukura gömüleceksin… Korkarım berzah aleminde çok sıkıntı çekeceksin… 
**
Müslüman kadın ve kızların bir kısmını palyaço, soytarı, tesettürlü açık kıyafetlere büründüren bezirganları bir kere daha lanetliyorum. Allı pullu zilli cafcaflı rengarenk bak bana diyen giysiler İslamın emrettiği gerçek meşru tesettürle bağdaşmaz. Kazandığınız paralar haramdır. 
**
Ezan başka şeydir, hoparlör başka. Ezan okunurken hoparlörler sonuna kadar açılmasın, akustik ilmine ve tekniğine riayet edilsin demek, ezan düşmanlığı değildir.
**
Artık Müslüman halkın yüzde doksanı vakit namaz kılmıyor. Namazı yitirmiş Müslümanlara en uygun ve en güzel şekilde nasihat edilse namaz kılanların sayısı yüzde yirmiye çıkabilir ama bu nasihat yapılmıyor. Bunun sorumlusu kimdir: En başta Diyanet’tir… Sonra büyük cemaatler, tarikatlar, islamî sivil kuruluşlar, ulema ve fukahadır.
**
Bozuk itikatlı, bid’atçi kimseden veli olmaz… Bozuklar doğru dürüst dinî hizmet yapamaz… Ahlaksızlıkla hizmet bir arada olmaz… İhlas yoksa hizmet de yoktur… Yeterli ilim ve hikmet yoksa hizmet de yoktur…
**
Herif hem dindar Müslüman geçiniyor, hem de Daccalperestlik yapıyor. O bir beyinsizdir.
09.12.2016
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi