Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Arada Kalmak

Arada Kalmak


Kimliğini tanımlayamayan kişi, yolunu kaybetmiş bir yolcu gibidir. Hedefine nereden ve hangi kanaldan ulaşacağını bilemez. Bir belirsizlik içinde yaşamaktadır, bu belirsizlikten çıkabilmek için ürettiği formüller ise kendisini daha da çıkmaza sürüklemektedir. Bugün İslam toplumlarının içine düştüğü girdap tam da budur. Müslüman bir toplumda doğup büyüyen fertler sorduğunuzda “Elhamdülillah Müslümanım” diyorlar. Fakat düşünce ve yaşam tarzları itibariyle bir Batılı gibi hareket ediyor ve bu kokuşmuş kültürü savunur hale geliyorlar. İki kültür arasında sıkışıp kalan gençler de kendi kimliklerine her gün biraz daha yabancılaşırken, konuştuklarında yerden yere vurdukları Batı kültürünü yaşamlarının bir parçası haline getiriyorlar. Ait oldukları kültürel kimliği inkar eden ve köklerine yabancılaşan bu çocuklar derin bir girdabın içine sürükleniyor. Çocuklarımızın büyük bir kısmı içine düştükleri bu girdabın içinden çıkamayıp, karanlık dehlizlerde kayboluyor. Anne babalar bedenen çocukları ile aynı ortamda yaşıyorlar fakat farklı atmosferi soluyor ve ortak bir noktada buluşamıyorlar.
 
Kültürel kimliğini oluşturamayan fertler istenilen kalıplara kolayca girebiliyor, bugün eleştirdikleri bir fikri yarın savunur hale gelebiliyorlar. İç dünyalarında yaşadıkları tutarsızlık ve karmaşa onların kendileriyle ve yaşadıkları toplumla ilişkilerine de yansıyor. Bu örgü içinde yer alan gençler, kendilerine ait olanla ötekine ait olanı ayırt edemediklerinden uç grupların terör örgütlerinin odağı haline geliyorlar.
 
Aidiyet duygusu geliştiremeyen genç kuşak, yeni bir varoluş yeni bir düşünüş biçimi ortaya koymaktan uzaktırlar. O yüzden yutulmaya hazır birer lokma gibi emperyalist odakların pençeleri arasında yok olup gidiyorlar. 
Bir şeyi bilmek yetmez, bildiğimiz şeyi içselleştirmek ve hayatımıza taşımak zorundayız. Bugün yaşanan sorun tam da bu aslında. Sorunun göbeğinde bilinci körelmiş kitleler var. Onlar İslam’ı yüzyıllar öncesinde yaşanmış, o döneme damgasını vurmuş ve o toplumun pratize ettiği hayat düsturları olarak algılıyorlar. Oysa İslam’ın değerleri çağlar ötesine kadar ulaşmış ve bütün insanlığı kuşatan bir meşale olmuştur. Unutmayayım, İslam fertlerin kimliğini, karakterini, bilincini ve yaşam alanını değiştiren dönüştüren ve insanileştiren hak bir dindir. Bugün ne yazık ki bu din kendilerini Müslüman olarak tanımlayan kişiler tarafından dahi hakkıyla anlaşılamamıştır. Aslında bütün mesele bu…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi