Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Seçilme yaşının 18’e inmesi gerçekçi değil

Seçilme yaşının 18’e inmesi gerçekçi değil


Başkanlık sistemini öngören anayasa değişikliğinin gündeme ilk geldiği günlerde seçilme yaşının 18’e indirilmesinin ülkemiz şartlarına uygun olmadığına, uygulanabilirliğinin çok zayıf olduğuna dikkat çekmiştim. Anayasa değişikliğinin Meclis’e gelmesi ile konu yedek milletvekilliği ile birlikte bazı AK Partililerin itirazı ile karşılaşmış. AK Partililerin itiraz gerekçelerini tam olarak bilmiyorum ama, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkartıldığı ülkemizde seçilme yaşının 18’e indirilmesinin gerçekçi olmadığını söylemek yanlış olmaz. Meseleye bu açıdan bakıldığında zorunlu eğitim sırasında sene kaybetmiş ama seçilme hakkını kazanan genç, zorunlu eğitimi bitirmediği halde aday olabilecek midir Seçilme yaşı 18 olduğuna göre olması gerekir. Hadi diyelim ki, 18 yaşını tamamlayana kadar zorunlu eğitimi bitirdi ve bir üniversiteyi kazandı. O zaman bir yandan milletvekilliği yaparken diğer yandan yüksek tahsilini mi sürdürecek Diyelim ki hem milletvekili seçildi hem de yüksek tahlisini sürdürmekte bir mahzur olmaz. Peki, 18 yaşındaki genç askerliğini yapmamış olacağına göre seçildiğinde askerliği dönem sonuna kadar ertelenecek midir Diyelim ki bu sıraladığımız hususlar esasa yönelik değil ve 18 yaşındaki gencin seçilmesine engel teşkil etmez. Peki, 18 yaşında ülkemizde milyonlarca gencin içinde kaç tanesi ekonomik bağımsızlığa sahip Kaç tanesi bir iş sahibi Bırakın zorunlu eğitimini tamamlamış gencin bir iş sahibi olmasını, yüz binlerce fakülte ve yüksek okul mezunu genç işsiz dolaşıyor. Böyle olunca henüz bir iş sahibi olmayan gencin aday adaylığından adaylığa yükselmesini oldu kabul edelim, seçim kampanyasının masrafını nasıl karşılayacak Tüm bunları sıralamaktaki maksadım seçilme yaşının 18’e indirilmesinin gerçeklerle bağdaşmadığını göstermektir.
Sıraladığım hususlar çerçevesinde olaya bakıldığında 18 yaşındaki bir gencin partilerin listelerinde yer almaları imkânsız değil ama çok zordur. Belki birkaç zenginin çocuğu böyle bir şansı yakalayabilir. Zengin babanın partiye yapacağı yüksek oranda bağış sonucunda kendisi yerine çocuğunun listeye alınmasını sağlaması mümkün olabilir. Böyle olunca da 18 yaşında seçilme hakkının getirilmiş olmasının fazla bir geçerliliği yoktur. Geçerliliği olmayan bir düzenlemenin de anlamı yoktur. Peki bu durumu söz konusu anayasa değişikliğini düzenleyenlerin görmemesi, bilmemesi mümkün mü Böyle düşünmek doğru olmaz. Elbette, anayasa değişiklik metnini hazırlayanlar işin her boyutunu düşünmüşlerdir, düşünmeleri gerekir. Peki ülkemizin şartları ve siyasi hayatın gerçekleri ortada iken seçme yaşını anladık ama seçilme yaşının 18’e indirilmesinin maksadı ne olabilir Niyet okumayı hem bilmem hem de sevmem ama 18 yaşındaki seçmenin anayasa değişikliğine ‘evet’ demesini sağlamak için söz konusu değişiklik metnine rüşvet olarak konmuş ya da dünya üzerinde 18 yaşındaki gence seçilme hakkını veren birkaç ülkeden birisiyiz demek için bu adım atılıyor olabilir mi
Yedek milletvekilliğinin de iyi niyetle ve siyasette istikrarı sağlamak için getirilmek istendiğini söylemek mümkün ama, bu uygulamada ciddi sıkıntılara yol açabilir. Çünkü, yedek milletvekilliğinde seçmenin siyasi tercihinin 5 yıl boyunca değişmeyeceği düşüncesinden hareket edildiğini sanıyorum. Ara seçimlerde seçmenin tavrı değişik tecelli edebiliyor. Yedek milletvekilliği uygulaması bunu ortadan kaldırıyor, verilen oyun 5 yıllık bir dönem için değişmeyeceği/değişmemesi gerektiği gibi düşünce ortaya çıkıyor. Siyasi istikrarı sağlamak için gerekli tedbirlerin alınması gerekir ama, seçmen iradesine 5 yıl boyunca el koymak da doğru olmaz.
Yeni düzenleme ile ilgili olarak bir hususa daha dikkat çekmekte yarar var. Cumhurbaşkanı seçimi ile genel seçimler birlikte yapılacak ama seçmen ayrı ayrı oy kullanacak. Cumhurbaşkanı adayına oy veren tüm seçmenlerin aynı zamanda o adayın partisine oy vereceği kabulü gerçekçi değildir. Cumhurbaşkanı adayı ile oy vereceği parti ayrışabilir. Genel seçimde partisine oy veren bazı seçmenler cumhurbaşkanı seçiminde farklı bir tavır sergileyebilir. Bu da şaşırtıcı olmaz. Netice itibarıyla siyasi istikrarın sadece yasal düzenlemelerle sağlanacağı yaklaşımı geçmişte yaşananları anlamamak anlamına gelebilir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi