Cengiz Çelik

Cengiz Çelik

Müslümanlar Ölebilir!

Müslümanlar Ölebilir!

Bir girdabın ortasındayız.

Ufukta gözüken karaya ulaşmak için tüm gücümüzle küreklere asılmamız gerekiyor. Çekmediğimiz her kürek, gemimizin rotasını işaret ediyor: Irak, Suriye, Libya, Afganistan; dün Bosna Hersek…

Mostar köprüsü gibi bombalanıyoruz. Sivil ve masum insanların ölümü kimsenin umurunda değil. Müslümansan onlarla değilsin: Bye bye…

Engizisyon mahkemelerinin temelinde de bu yaklaşım vardı.

Avrupa ve avrupai düşünce tarzını çok çile çekerek öğrendik.  

Bakınız, Halep’te akan bebeklerin kanını, yudumladıkları kırmızı şarapta aramalarının sebebi de eski bir hatıranın yaşatılması kaygısından başka bir şey değildir.

Pazar akşamlarının en keyif verici filmi: Biraz şarap ve televizyonda bomba yağmurundan kaçmaya çalışan masum siviller.

Yıllarca böyle izlediler bizi.

Bizi, yani Müslümanları.

Bizde onların televizyonlarının ekranın kendimize bakarak bu seyirliğin bir parçası olduk.

Paramparça ettikleri, kemikten sıyırdıkları et sanki bizim değildi.

 Sonra “İçmez misiniz?” diye sunduklarını Müslümanın gözyaşını büyük bir kibarlığın nişanesi olduğunu zannettik. Biraz da mahcup “mersi” diyerek yudumladık.

Bir girdabın ortasındayız dedik ya en başta.

Ve gemimizin ana direğini evlilik programları kuduzlu fareler gibi sinsi sinsi kemiriyor.

Batıyoruz…

Heyhat ki, RTÜK(Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) denen kurum Avrupai bir gözle Batının televizyonundan bize bakıyor.

Evlilik programları olmazsa olmaz(!)…

Ama bombalar bile unutulur çocuğum!

Çünkü Müslümanlar ölebilir…

Zaten kimin umurunda…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengiz Çelik Arşivi