D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Asırlık mücadele: Dinimizin son yurdunu korumak!

Asırlık mücadele: Dinimizin son yurdunu korumak!

Müslüman mülkünü her yerde felaket vurdu

Bir bu topraklar kalıyor dinimizin son yurdu...

 

Mehmet Âkif, Kazan Türklerinden meşhur seyyah Abdürreşid İbrahim’in dilinden böyle konuşur, Süleymaniye Kürsüsünde... Yıl: 1912...

“Dinin son yurdu” kavramı o günden beri zihin dünyamızda yerini korumaya devam ediyor.

Müslüman mülkünü, ülkesini her yerde felaket vurmuştur. Bu çeşit çeşit felaketler şiirin tamamı okunursa, cehalet, tembellik, din anlayışındaki bozulmalar, yanlış tevekkül düşüncesi...ve elbette bütün bunların üstünde batı sömürgeciliğinin tasallutudur.

İslâm dünyasının büyük bir bölümü 19. yüzyılda sömürgeleştirilmiştir. Osmanlı toprakları hariç...Osmanlı son kaledir, Osmanlı ülkesi dinimizin son yurdudur. Hilafet otoritesini de temsil eden Osmanlı Devleti bu yüzden emperyalizmin açık hedefidir

Batı hegemonyasını temsil eden İngiliz emperyalizmi Osmanlı Devleti’ni ortadan kaldırmadan İslâm ülkelerinin kolaylıkla sömürülmesinin mümkün olmadığını görerek kuzeyde bir dünya gücü haline gelen Rusya ile ittifaka girer. Bu ittifaka Fransa ve İtalya’yı da katar...İlk fırsatta, dinin son yurdunu ortadan kaldırmak, böylece müslümanların atıf merkezini çökertmek hedeflenmektedir. Bu fırsat 1. Dünya Harbin’de yakalanacaktır. Bu yüzen İngilizler için 1. Dünya Savaşı “Türk veraset savaşı”dır aynı zamanda.

Mehmet Âkif, daha bu savaşın emarelerinin görülmediği bir dönemde yazar bu mısraları. Bu şiirde güçlü bir ittihad-ı islâm fikri işlenmektedir. Ne varki, ümmet coğrafyası atalet, tembellik ve cehaletin istilasındadır; üstüne üstlük hızla sömürgeleştirilmektedir. Kendini kurtarmak güç ve azminden yoksundur. Atıf merkezi olan Türkiye’nin ayakta tutulması Mehmed Âkif’in en önemli hedefidir. Onun Balkan Savaşından itibaren bu hedef doğrultusunda yaşadığını, çalıştığını söyleyebiliriz. Bu uğurda her türlü vazifeyi üstlenmekten çekinmemiştir.

Mehmed Âkif’in bir asra mâl olan mücadelesinin neresindeyiz?

Onun 1912’de yazdığı şiirde ifade edilenler hâlâ canlılığını koruyor. İslâm dünyası yüzyıl sonra da bir varlık mücadelesi içinde. Düşman bu sefer İslâm dünyasının içinden çok sayıda gücü harekete geçirecek bir kapasiteye ulaşmış durumda. 1. Dünya Savaşında hain Hüseyin tekdi, etrafına çok fazla taraftar da toplayamamıştı. Şimdi şimdi ortalık küresel emperyalizme bilerek veya bilmeyerek hizmet arzeden unsurlarla dolu.

Yüz yıl önce İslâm dünyasının mücadelesini veren güç Osmanlı Devleti idi. Üç kıt’ada vakarla mücadele etti. Savaşa savaşa son kaleye, Anadolu’ya sığındı. Osmanlı Devleti’nden birçok “Arap” devleti çıkarıldı, bir de İsrail devleti ihdas edildi...

İslâm dünyasına karşı sürdürülen stratejinin merkezinde İsrail var. Her şey küresel emperyalizmin köprübaşı İsraili ayakta tutma esasına göre düzenleniyor.

Bunun ilk şartı: Türkiye’yi sınırlamak!

Türkiye’nin varlığı İslâm dünyasının tam olarak kontrolünü imkânsızlaştırıyor.

Güçlü bir Türkiye varsa, geleceğinden emin bir İsrail olamaz! Bütün strateji bu cümle ile ifade edilebilir. “Eğer dinin son yurdu” düşürülürse, işte o zaman tarihin sonu gelir!

Küresel emperyalizm her türlü hileye ve entrikaya başvuruyor. Şiilik temelli bir devleti kendi amaline hizmet edecek şekilde devreye sokuyor. ABD himayesinde terörist kürtçü unsurlar Türklerle sünni Arapları ayırmak rolünü benimsemiş görünüyor. Rusya, Sovyet sonrası dünya stratejisinde nihayet Çarlık dönemindeki konumuna yükseltiliyor: Ağır ortak olarak Ortadoğu’da sahneye çıkarılıyor. Birinci Dünya Savaşı sürerken patlayan Bolşevik ihtilalinden sonra batının stratejisi değişmişti, şimdi Reval’deki konumuna getiriliyor.

Ortadoğu’nun, yani eski Osmanlı topraklarının taksiminde Rusya’ya nasıl bir pay verildi? Rusya bu payla yetinecek mi? Türkiye’nin varlığı Rusya ile uzlaşma çerçevesinde mi kaim olacak? Bu uzlaşma Rusya’nın talebi mi, ABD’nin dayatması mı?

Bu soruların cevabını şimdiki bilgilerle verebilecek durumda değiliz, fakat oyun kuranların bu soruların cevabını bildiklerini tahmin edebiliriz.

21. yüzyılda dinin son yurdunu kurtarmanın şartları daha da zorlaştı!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi