Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Geçmişe geleceğe dair

Geçmişe geleceğe dair

"Hayat” yaşanan zamanı anlatır. Yaşanan ve tükenen. Yaşanan ve öteki aleme gönderilen. O âlemde bizim ebedi hayatımız için birikip bekleyen. Bizi orada yeniden inşa eden.

Orası ebedi hayat. Orada, oraya göre yeniden inşa edileceğiz. Burada yapıp ettiklerimiz ve ahirete gönderdiklerimiz, oradaki ebedi hayatımızı biçimlendirecek.

Kur’an’da iki ayet bu noktada uyarı ihtiva ediyor:

“Her insan, Allah’a karşı takva sahibi olsun ve yarına ne gönderdiğine baksın!”(Haşr Suresi, 18)

“Her insan, önden ne gönderdi, sonraya ne bıraktı, bunu görecek!”(İnfitar suresi, 5)

Düşünmeli ki, nefesler sayılı ve nefes nefes tükeniyor.

Her birimiz üç, beş, on, elli, 70 senelik nefesimizi tüketmişiz.

Geri gelmemek üzere tüketmişiz. Kral olsanız bir saniye satın alamıyorsunuz, ya da Karun olsanız... Nefes para ile alınmıyor. Gidiyor ve gelmiyor.

“Ölüme kaç nefes kaldı acaba?” Bu soruyu sormaktan korkarız ama içimizde de depreşir durur bu soru.

Ayrıca, herkese uzunca bir süre de verilmemiş olabiliyor. Bilmem kaç trilyonluk nefesimiz var mı? Yoksa birkaç milyarcık nefes bütçemiz mi var? Bilmiyoruz.

Her nefes emanet.

Her nefes hayat dolu. Her nefes önemli. Bir tanesi bile heba edilemeyecek kadar önemli. Artık insanoğlu saliselere bile değer yüklenebileceğini gösterdi. 100 metre koşucuları, saliselerle rekor kırıyor. Bir salise içine bir “amentü” sığıyorsa, bir nefes, insanı küfürden alıp imana getirecek kadar önemli demektir.

Her nefesi, onu bize emanet olarak veren varlığı hoşnut edecek biçimde istimal etmeli.

Yarın önümüze çıktığında, ömrümüz bizden hesap sormamalı.

Bu yazıyı okuyuncaya kadar ömür sermayeniz ne kadar eridi acaba?

Dilerim, ahirete göçerken onu ikram eden hoşnut olmuştur.

İslam kültüründe “Hayat”la ilgili her değerlendirme, ebedi hayatla bağlantılıdır. Çünkü içimizde bir sancı gibi hissetsek de kaçınılmaz yürüyüş oraya doğrudur ve oradaki hayatın kalitesi hayati önemdedir. Bakın, Hazreti Ali’den bazı sözler paylaşalım. Diyor ki:

“Görüyorsunuz ki, herkes ölüyor. Ölüm sizin de peşinizde. Yükünüzü hafifletin ki, ahiretinizi kazanasınız.

“Ey Allah’ın kulları! Vallahi ölümden kurtuluş yoktur. Önüne durursanız yakalar, kaçarsanız yetişir.

“Ey Allah’ın kulları! Dünya hayatı sizi aldatmasın. Oradaki her şey yok olmaya mahkumdur.

“Ey Allah’ın kulları! Siz bu dünyadan göçüp gidenlerden farklı değilsiniz. Onlar sizden daha uzun ömürlü, daha kuvvetli, daha mamur beldelere ve daha ölmez eserlere sahip idiler. Birkaç nesil sonra sesleri sakinleşti ve tamamen duyulmaz oldu. Cesetleri çürüdü, yurtları bomboş kaldı ve eserleri yok oldu. Onlar muhteşem saraylarını, konforlarını ve atlastan dokunmuş yatak-yastıklarını, toprak yığılı viraneler yapılmış mezarlara değiştiler. Yerleri dar, sakinleri gariptir. Onlar orada yalnızların, kendi başının derdine düşenlerin ve birbirleriyle samimi olmayanların arasındadırlar. Evleri yakın ve duvar duvara oldukları halde komşular birbirlerini ziyaret etmiyorlar. Nasıl ziyaret etsinler ki, zaman onlar öğüttü, taş ve topraklar da yedi. Hayattan sonra ölümü, refahtan sonra sıkıntıyı tattılar. Dostlarından ayrıldılar, toprağı mesken edindiler, dönüşü olmayan bir yolculuğa çıktılar.

“Şu halde istikbaldeki yerini şimdiden hazırla ve temizle. Ahiretini dünya ile satma.

“Müddet bitmeden, kudret elden gitmeden, perde-i gaflet açılmadan, zamanın müsaadesini, imkanını fırsatını ganimet bil de ahiretin için erzak tedarikine bak!..

“Kişi, dünyada ahireti için ne harc etti ise yarın onu bulacaktır.”

2016 gitti. Ona biz, “Hangi hayat sayfalarında düzeltme gereği var” diye bakmalıyız.

Şimdi 2017’deyiz. Ona da, ak sayfalara sonunda düzeltme yapacağımız notlar düşürmeme hassasiyetiyle yaklaşmalıyız.

Ebedi hayata orada savunamayacağımız dosyalar götürmemeye azami itina göstererek...

Bütün zamanlarda yüzümüzün, alnımızın, kalbimizin ak olması dileğiyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Taşgetiren Arşivi