Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Eğitim sistemi ile fazla oynamamak gerekir

Eğitim sistemi ile fazla oynamamak gerekir


ÇAĞIN gelişmelerine ayak uydurmak için her alanda olduğu gibi eğitimde de bazı değişiklikler elbette yapılabilir. Ancak bizde bu işin biraz ölçüsü kaçtı. Aynı partiden Milli Eğitim Bakanı’nın değişmesi bile eğitimde yeni değişiklikleri gündeme getiriyorsa bunu savunmak kolay olmaz. Çünkü eğitim sistemindeki her değişiklik bir neslin o değişikliğin dışında kalması anlamına geliyor. Eğer bu değişiklikler uzun araştırma ve incelemeye dayanmıyor, ülkemizin ihtiyaçları dikkate alınmıyorsa o zaman telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkabilir.
 
Ülkemizde zorunlu eğitim 5 yıllık ilkokul ile sınırlı iken asker bürokratların dayatması ve siyasilerin boyun eğmesi ile emir komuta zinciri içinde ortaokulu da kapsayacak şekilde 8 yıla çıkartıldı. Kısa zamanda zorunlu eğitimin kesintisiz olarak 8 yıla çıkartılmasının mahzurları ortaya çıktı. Çünkü ustalar mesleklerini öğretecek çırak bulamaz duruma gelmişlerdi. Aynı zamanda imam hatiplerin orta kısımlarının kapatılması bu okulların liselerinin de önünü kesmiş oldu. Zaten siyasete müdahale edenlerin hedefi de buydu. Bir bakıma imam hatiplerin kapılarına kilit vurmak için zorunlu eğitim kesintisiz olarak 8 yıla çıkartılmıştı. Bu mahzuru gidermek adına zorunlu eğitim kesintisiz olmaktan kesintili hale getirildi. Böylece imam hatip okullarının önü açıldı ama ustalar mesleklerini öğretecek çırak bulmakta bugün de aynı sıkıntıyı yaşıyorlar. Yani, sorun tam olarak çözülemedi. Buna çözüm bulmak için yeni adımlar atılıyor. Sözgelimi ortaokuldan sonra bir ustanın yanında işe başlayan çocukların lise eğitimini dışarıdan tamamlamasına imkân verilmek için harekete geçilmiş durumda. Kısacası, önce ayaküstü bir karar alınıyor, uygulamaya konuluyor ardından mahzurları görüldükçe yeni uygulamalar hayata geçiriliyor. Halbuki eğitim sisteminde uzayın yeniden keşfine ihtiyaç yoktur. Kaldı ki, Türkiye, dün ortaya çıkmış, geçmişi olmayan bir devlet değil. Derin bir geçmişi ve birikimi vardır. Bu bakımdan eğitim sisteminin her alanında yapılacak değişiklikte kendi tecrübelerimiz yeterlidir. Bunun aksine kendi değerlerimiz ve birikimimiz değil de Batı örnek alınmaya devam edildiği sürece yapılacak değişikliklerden yararlı sonuç sağlamak mümkün olmaz/olmuyor.
 
Eğitim sisteminde yaşanan sıkıntı sadece müfredatla sınırlı değil. Eğitimin temelinde elbette müfredat en önemli husustur. Ancak en iyi müfredat programına sahip olunsa da uygulayıcılar, uygulama mekânları en az müfredat kadar önemlidir. Bu bakımdan eğitimde yapılmak istenenler parça parça değil, bir bütün olarak ele alınmalıdır. Bu bakımdan zorunlu eğitimde ilköğretimden  liseye geçişte sınavların kaldırılması, öğrencilerin oturdukları yere en yakın okullarda eğitimlerini sürdürme imkânına kavuşturulması, eğitimde ülkenin her köşesinde belli bir seviyenin tutturulması gerekiyor. Bu sonucun anlık alınan birtakım kararlarla alınamayacağı ortada. Bu bakımdan eğitimde mekândan öğretmen kadrosuna kadar belli bir seviyeye ulaşılması, ondan sonra ortaya çıkacak birtakım sıkıntılar olursa onlara küçük müdahalelerle çözüm bulunması şarttır.
 
Bunun aksine değişen her bakan eğitimin kıyısı köşesiyle oynamaya, değişiklik yapmaya kalkışılacak olursa istenen sonucun alınması mümkün olmaz/olmuyor. Devlet devamlılık arz eden bir kurum olduğuna göre, eğitimin ana strateji tespit edilerek devlet politikası haline getirilmesi, müdahaleler değişen zaman ve şartlara göre ufak değişikliklerden ibaret kalmalı. Eğitimin sisteminin ana iskeleti kendi değer yargılarımız esas alınarak iskeleti tespit edilirken, ülkenin ihtiyaçlarına göre dayatma olmadan öğrencilerin yönlendirilmesi yeterli olacaktır. Sözün özü, eğitim sistemi kişisel tercihlere bırakılmamalıdır. Böyle devam ederse yarın bir başkası da toplumun tepkisine yol açacak bir düzenlemeyi gündeme getirebilir. Bu ise toplumsal patlamaya kadar varacak bir tepkiye zemin hazırlayabilir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi