M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

İdam Cezası Hakkında Yirmi Bir Uyarı

İdam Cezası Hakkında Yirmi Bir Uyarı

1. Kur’anda “Kısasta sizin için hayat vardır” mealinde ayet bulunmaktadır.
 
2. Hakkedenlere idam cezası verilmesi adalettir.
 
3. İdam cezasını hakkedenleri idam etmemek zulmün ta kendisidir.
 
4. Adam altı yaşındaki çocuğa tecavüz ediyor, sonra başını taşla ezerek vahşice öldürüyor. Bu katili idam etmeyip de ne yapacaksınız?
 
5. Vicdansız herif, tek başına yaşayan 85 yaşındaki adamcağızın evine hırsızlık için giriyor, ihtiyar karşı koymaya çalışıyor, hırsız katil oluyor…
 
6. Alçak iki torun, kendilerine para vermeyen babaannelerini hunharca acımasızca katl ediyor…
 
7. Analarını, babalarını, eşlerini öldürenler…
 
8. İdam cezası ilkel bir ceza imiş… Vahşi canavar katilleri asmak gerilikmiş… Yuf bu zihniyete!..
 
9. Batıda eskiden idam cezası vardı. Sonra kaldırdılar. Çünkü ehl-i Kitab statüsünden pagan kültürüne geçmişlerdi.
 
10. Batının idam cezasını kaldırması biz Müslümanları bağlamaz.
 
11. Âdil devletin, idam cezalarını affetmeye hakkı yoktur.
 
12. İdam cezasını kaldıran AB’nin ceza hukuku sistemleri laçkadır, hattâ çökmüştür.. Avrupa ülkelerinde suç patlaması vardır.
 
13. Dünyanın en güçlü süper devletinde idam cezası uygulanmaktadır.
 
14. Avrupa Birliğine alınmamak Türkiye’ye bir şey kaybettirmez.
 
15. Fert başına düşen millî gelir payının yüksekliği, insan hakları, demokrasi, adalet, temizlik ve şeffaflık konusunda dünyanın sayılı ülkelerinden biri olan Norveç krallığı AB üyesi değildir.
 
16. İstikrarlı, müreffeh, zengin bir ülke olan İsviçre de AB üyesi değildir.
 
17. Avrupa ceza hukuku sistemi evrensel hukuk değildir.
 
18. Avrupayı takliden hazırlanmış gayr-i millî yeni Ceza Kanunumuz ile; Türkiye devlet, halk, ülke olarak ayakta kalamaz.
 
19. Katillerin haklarının, maktullerin (katl edilenlerin) haklarından önce olması adalet değil, zulümdür.
 
20. Bundan on sene kadar önce bir tamirci, Sultanahmet’te yalnız yaşayan yaşlı zavallı bir kadıncağızı bilezikleri için öldürmüştü. Mahkemede bu katil suçunu itiraf etmiş, gözyaşları içinde beni asın diye haykırmıştı. Ama adalet onu asmamıştı.
 
21. Adalet mülkün temelidir. Adalete bir şeyler olursa mülkün temelleri kayar, büyük felaketler olur.
 
GÜNÜN uyarısı:
Farz Namazlar Cemaatle Kılınmalıdır
 
MUHTEREM Müslümanlar… Fırka-i Nâciye Ehl-i Sünnet ve Cemaat İslamlığında, hür ve mukim erkeklerin farz namazları cemaatle kılmaları kesin bir emir ve hükümdür. Cemaate katılmama konusunda yirmi küsur şer’î özür vardır. Bunların dışındaki bahaneler ve özürler şeytanî özürlerdir ve geçerli değildir. Hiçbir Müslümanın, canım isterse cemaatle kılarım, istemezse tek başına kılarım demeye hakkı yoktur. Bütün uyanık, şuurlu, gerçek dindar Mü’minlerin farz namazlarını, itikadı düzgün salih bir imamın ardında kılmaları gerekir. Namazı terk eden Müslüman bir toplum kendine yazık etmiş olur. Cemaat rahmete ve ilahî yardıma vesile olur, cemaatsizlik ve tefrika azap getirir. Âhir zaman felaketlerinden kurtulmak, Allahü Tealanın rızasına, Resulullahın (Salat ve selam olsun ona) şefaatine nail olmak isteyen Müslümanlar namazı dosdoğru kılsınlar, cemaatten ayrılmasınlar, güçleri ve seviyeleri nispetinde emr-i mâruf ve nehy-i münker yapsınlar. Farz namazlarda cemaati terk etmek, camilerin boş kalmasına sebep olmak helak edici ve yıkıcı bir bid’attir. Farz namazların cemaatle kılınması bazı müctehitlere göre) farzdır. Cemaat bazılarına göre Sünnet-i müekkede ise, yine cemaatle kılınmalıdır. Her hal ü kârda cemaat olmakta büyük hayırlar, yümnler, bereketler, ilahî nusret, tevfikler, yardımlar vardır. (Vak’anüvis Lütfi tarihinde yazılıdır, Halife-i müslimîn ve Padişah-ı Osmaniyan Sultan İkinci Mahmud Han hazretleri, bütün valilere irade göndererek, Müslüman halkın farz namazları camilerde cemaatle eda etmesini emr ü ferman buyurmuştur.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi