Zeki Ceyhan

Zeki Ceyhan

Hulusi Paşa konuşunca!

Hulusi Paşa konuşunca!

Hürriyet’in “Karargâh rahatsız” başlıklı haberi gazetenin patronu Aydın Doğan’ı nasıl “köşeye” sıkıştırdıysa aynı şekilde yazarı Ahmet Hakan’ı da “sıkıntıya” soktu.
 
Ve bir gün önce “Hulusi Paşa” neden susuyorsunuz? Konuşsanıza!” diye adeta “meydan okuyan” Ahmet Hakan’ın yerini bir gün sonra, “Rahatsız kelimesi yanlış oldu” diye “Karargâha hak veren” yazılar döktüren Ahmet Hakan aldı. Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Bedelini ağır ödeyecekler” açıklaması o denli etkili olmuş olacak ki Hürriyet’te başta Aydın Doğan olmak üzere herkes kendisine “çeki düzen verme” ihtiyacını duydu. Ahmet Hakan bir gün önceki yazısında Genelkurmay Başkanı Hulusi Paşa’ya adeta “ayar veriyor” ve şöyle demesini istiyordu:
“Hürriyet’teki haberin arkasında biz varız. O haberle biz, Genelkurmay’a yönelik eleştirilere cevap verdik. Bizim rahatsızlığımız Cumhurbaşkanı’ndan hükümetten değil, bizim rahatsızlığımız bize yönelik haksız eleştirilerden. Biz sadece Genelkurmay’a yönelik ‘haksız eleştirilere’ cevap verdik.” 
 
Evet, Ahmet Hakan Genelkurmay Başkanı Hulusi Paşa’dan böyle konuşmasını ve “dikte ettirdiklerini” söylemesini isteyerek şunları diyordu:
 
“Hulusi Paşa! İşin doğrusunu bildiğiniz halde! Neden susuyorsunuz? Konuşsanıza. Nedir sizi ‘hakkı söylemekten’ alıkoyan? Nedir?”
 
Ahmet Hakan’ın bu yazısından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Genelkurmay Başkanı Hulusi Paşa da konuştular.
 
Cumhurbaşkanı, “Bedelini ağır ödeyecekler” dedi. Genelkurmay başkanı konuştu ama Ahmet Hakan’ın dediklerini söyleme yerine haberin “Hürriyet’in verdiği gibi olmadığının” altını çizmeyi
tercih etti. Sonrasında Ahmet Hakan yeniden “durum değerlendirmesi” yapmak zorunda kaldı. Ahmet Hakan “paşa sorgulayan” üslubunu rafa kaldırarak, “Rahatsızım kelimesi yanlış oldu” diye “alttan alan bir üslup” ile yazma ihtiyacını duydu. Hürriyet’in “Karargâh rahatsız” başlıklı haberi hem gazetenin patronu Aydın Doğan’ı hem de yazarı Ahmet Hakan’ı bir hayli terletmiş olmalı. Terletmiş olmalı ki Ahmet Hakan, “Ama keşke ‘karargâh’ ve ‘rahatsız’ kelimelerinden oluşan bir cümleden kaçınılsaydı. Bu ülkenin hafızasında, ‘Genç subaylar rahatsız’ gibi çirkin bir manşet en güçlü şekilde yerini korurken, ‘Karargâh rahatsız’ başlığının o hafızayı canlandırabileceği hesaplansaydı” diye günah çıkarttı.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zeki Ceyhan Arşivi