Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Malik el şahbaz kimdir? (1)

Malik el şahbaz kimdir? (1)


Malcolm X olarak tanıdığımız Malik el Şahbaz, siyahilerin İslam’la tanışmasında ve özgürlük mücadelelerinde etkin olan bir isimdir. Zorbaların baskısı altında yaşam mücadelesi veren siyahileri bilinçlendirmek için çıktığı yolda, şehit edilmiş bir kardeşimizdir.
 
Malcolm okul yıllarında öğretmeni sorduğunda, gelecekçe başarılı bir avukat olmak istediğini söyler. Onun masumiyet kokun bu ifadeleri karşısında öğretmeni, yüzüne dikkatlice bakar ve “bir siyahi için bu gerçekçi bir hedef değil” der. Malcolm siyahilere reva görülen baskı ve zulmün farkındadır. Fakat bu ifadeleri öğretmeninden duymak onun umutlarını yıkar. Bir beyaz istediği takdirde avukat olabilirken bir siyahi ne kadar başarılı olursa olsun istediği mesleği edinemeyecektir. Dişlerini sıkar ve kaybettiği umutlarını yeniden elde edebilmek ufuklara doğru bakar.
Siyahiler için sınırlar çizilmiştir ve Malcolm hayalindeki avukatlık mesleğine hiçbir zaman ulaşamayacağını bilmektedir. Hareketli bir öğrencidir ve okulda beyaz öğrenciler tarafından yoğun baskılara maruz kalmaktadır. Baskılar artınca daha fazla dayanamaz ve ailesi ile birlikte Boston’a taşınır. Artık kendisi için çile dolu bir hayat başlamıştır. Hedefine giden bütün yolların kapatıldığı bir anda kendini sokaklarda bulur. Hayat vapuru onu öyle bir yere çeker ki, beklenmedik bir anda hırsızlıktan tutuklanır ve on yıl mahkûmiyet alır. 
 
Hapishane Malcolm’un yaşamında önemli bir dönem noktası olur. Burada tanıştığı bir arkadaşı onu kitap okumaya teşvik eder. Bol bol okur… Bir gün küçük ağabeyinden bir mektup alır. Ağabeyi Müslüman olmuştur, ona İslam’dan bahseder. Bu mektuptan kısa süre sonra kendisini ziyarete gelen kardeşi ona “sakın domuz eti yeme, sigara içme” der ve tebliğ yapar. Malcolm kardeşinin tavsiyelerini dikkate alır. Ve yaşadığı karanlık hücreyi medreseye dönüştürür. Burada okuma çalışmalarına hız verir. Aynı dönem Elijah Muhammed’le tanışır ve onunla mektuplaşmaya başlar. Mahkûmiyet süresi bittiğinde kardeşinin yanına gider ve burada İslam’ın temel ilkelerini öğrenir. Nation of İslam grubunun içinde hızla yükselerek vaiz olur. Fakat daha sonra teferruatlı bir araştırma yapar ve bağlı bulunduğu grubun İslam’ı nasıl çarpıttığını anlar. Ve çok geçmeden ElijahMuhammedle yollarını ayırır.
 
Malcolm, siyahileri hayattan tecrit eden bir zihniyetle mücadele ederken, merkezinde hak ve adalet olan İslam’la tanışır ve gerçek üstünlüğün takva ile mümkün olabileceğini öğrenir. Tebliğ çalışmalarına hız verir ve siyahi Müslümanları bilinçlendirerek özgüvenlerini yükseltmeye çalışır. Yaşamının ikinci dönüm noktasını ise hac görevini yerine getirmek için gittiği Mekke’de yaşar. Burada eşi için kaleme aldığı mektubunda şunları ifade eder: “İnanamayacaksın ama tenleri beyazdan daha beyaz olan insanlarla aynı bardaktan su içtim ve aynı tabaktan yemek yedim. Hepimiz bir kardeştik. Ben artık ırkçı bir Müslüman değilim. Peygamberimiz ırkçılığı yasaklamıştır.” Malcolm asli haklarından dahi mahrum bırakılan siyahi halkların maruz bırakıldıkları haksızlığın beyaz adamın kibir ve cehaletinden kaynaklandığını bilmektedir. Ve artık kalan ömrünü cehaletle savaşmak için harcayacaktır.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi