Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

“Cepheleşme yara açıyor”

“Cepheleşme yara açıyor”

Halkoylaması yaklaştıkça bazı siyasilerin propaganda kampanyasını üslup olarak sertleştirmesinin ülkemizin geleceği acısından ciddi sorunlara yol açabileceğine bu köşede birkaç kez dikkat çekemeye çalıştım. Özellikle iktidar adına konuşanların bu sertleştirmede başı çektiklerini, zaman zaman MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin de bu kampanyaya katıldığını belirterek, “Mademki halkın oyuna başvurulacaktır, son sözü halkımız söyleyecektir, sandıktan nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın buna herkesin saygı duyması gerektiğini” hatırlatmaya çalışıyor, bunun için de referandumun arkasından siyasilerin birbirlerine yüzüne bakamayacak bir duruma düşmemeleri gerektiğini ısrarla hatırlatmamıza rağmen anayasa değişikliği ile ilgili halk oylamasını daha işin başında ölüm-kalım savaşına dönüştüren siyasiler ülkenin geleceğinin halkoylamasından istedikleri sonucun çıkmasına bağlı olduğunu kendilerini öylesine inandırdılar ki, bunun sonucu olarak hayır diyecekleri peşin olarak terör örgütleri ile birlikte aynı çuvala girmekle eş tuttular ve bunu da her fırsatta tekrarladılar. Ne ise, bu onların sorunu ama gelinen noktada anayasa değişikliğini birlikte gerçekleştirdikleri ve birlikte seçmenden evet demesini istedikleri MHP Genel Başkanı Bahçeli de kampanyanın cepheleşmeye, bunun ise toplumda yara açtığını ifade etmek durumunda kalmış.
 
Yazıma başlık yaptığım, “Cepheleşme yara açıyor” değerlendirmesi de Bahçeli’ye ait. MHP Genel Başkanı Bahçeli, Bursa dönüşü gazetecilerle yaptığı konuşmada şöyle diyor: “Hayır’la evet arasında söylemler sertleşti, kampları, cepheleri oluştu. Referandum sonrasında nasıl bir yara açar, kestirmek çok zor. Bu gerilime son vermek lazım. Kim, nasıl oy kullanacaksa ona saygı duyulmalı.”
 
Bu sözlere katılmamak mümkün değil ama baştan bu gerçeği görmek ona göre bir üslup belirlemek gerekirken, daha ilk günden, “Devletin geleceği, Türklüğün bekası için evet denilmeli” diyerek yola çıkanların bugün gidilen yolun yanlış olduğunu görmeleri önemlidir ama özellikle iktidar kanadının bu gerçeği görmediği, üsluplarını her geçen gün biraz daha sertleştirdikleri de bir gerçektir. Hatta öyle bir noktaya gelindi ki, başlangıçta sert bir üslup sergileyen Kılıçdaroğlu, bu tavrından dolayı eleştirilirken, üslubunu yumuşatmasını da iktidar sözcüleri aleyhine kullanmaya başladılar. Yani, sert bir üslup sergileyen Kılıçdaroğlu eleştiri konusu olurken üslubunu yumuşatan Kılıçdaroğulu da aynı şekilde eleştiriliyor. Kısacası, bu ülkede referandumda hayır diyecekler peşin olarak ya hain ya da ülkenin birlik ve beraberliğini, ileri ülkeler arasına girmesini istemeyenler olarak nitelendirildi. Aynı mantık ve yaklaşım bugün de sürüyor. Kısacası, sert üslup cepheleşmeye bu da toplumda yaraların açılmasına zemin hazırlıyor.
 
Halkoylamasının belli bir konuda seçmenin ne dediğinin öğrenilmesi için başvurulan demokratik bir yol olduğunu, neticede çıkan sonuç bir tarafı memnun ederken bir başka tarafı üzüyor da olsa bunun normal kabul edilmesi gerekir. Aksi halde halkoylamasından taraflar ille de kendi istedikleri sonucun çıkmasını hakları görüyorlarsa o zaman böyle bir oylamaya gidilmemesi daha iyi olur diye düşünüyorum. Çünkü demokrasi farklılıklara tahammül demektir. Farklılıklara tahammül edilemiyor, kendileri gibi düşünmeyenler rahatlıkla hain olarak nitelendirilebiliyorsa ya demagoji yapılıyor veya toplum korkutularak belli bir sonuç alınmaya çalışılıyor ya da bir art niyet olmadan toplum cepheleşmeye itiliyor demektir.
 
Netice itibariyle gelinen noktada hiç olmazsa bundan sonra kampanyanın daha ilk günlerinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Özlem Zengin Hanımefendinin dile getirdiği, “Evet diyenler de ‘hayır’ diyenlerde vatanı seviyor” anlayışına dönülmesi gerekiyor. Yoksa Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ‘un ve diğer AK Partili yöneticilerin ısrarla savundukları, “Sandıktan ‘evet’ çıkması, terörle mücadeleye destek anlamına gelir” yaklaşımı sürdürüldüğü takdirde cepheleşmeden yarar umuluyor anlamına gelir ki, bu yol ve anlayış yanlıştır. Çünkü şu günlerde ülkemizin özellikle dış politikada ciddi sorunları vardır ve bunun için de cepheleşmeye değil kucaklaşmaya ihtiyacımız vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi