Kemal Belgin

Kemal Belgin

Galatasaray nereye koşuyor?

Galatasaray nereye koşuyor?

Gerçekten de üzülmemek mümkün değil... Türkiye’nin ilk mektep kökenli kulübü Galatasaray hiç de tarihine yakışır bir konumda değil... Öyle bir yönetimi var ki, ne yaptığını pek bilmiyor, ne yazılır, ne konuşulursa hemen etkisinde kalıyor, kulüp tüzüğü, ananelerini unutuveriyor. 
 
Geçtiğimiz cumartesi günü yapılan olağan mali genel kurulda yönetim mali ve idari yönde ibra edildikten sonra 7 eski futbolcu-yönetici için disiplin kurulunun ihraç istemi ile sevk ettiği listeden Hakan Şükür ve Arif Erdem üyelikte kaldılar. Diğer beş kişi ihraç edildi. Tabii ki bu kararı  genel kurulu el kaldırarak verdi. Ancak deniyor ki, bazı basın mensuplarınca ki, bunlar aynı zamanda kulüp üyesi, o el kaldıranların çoğunun kulüp üyesi bile olmadıkları... Onları bir organize durum oraya soktu. Onların ellerindeki, göğüslerindeki kartlar bile tartışılır… Peki, o zaman ortaya feci bir durum çıkıyor... O da kongrenin iptalidir. Ya da bir başka anlamla, yönetimin mali ve idari ibrası da geçerli değildir.
 
Şimdi bir başka sayfa açalım... Kongre, öyle veya böyle bu iki futbolcunun üyeliklerinin devamına karar verdi. Peki, siz yönetim kurulu  olarak genel kuruldan daha üst düzey yetkilisiniz de, acilen toplanıp bu iki futbolcunun üyeliklerinin iptal edildiğini açıklıyorsunuz? Diyeceksiniz ki, başkan ve yönetim tepki çok büyük oldu, ülkenin neresinde en üst düzey yetkili varsa hepsi ateş püskürdü... Haklılar mı? Haklılar... Çünkü o iki futbolcu kendilerini bizim mahkemelerde savunmak yerine yurt dışına kaçmışlardır. Tabii ki ülkemin parasını da kaçırmışlardır. Ancak ne olursa olsun, Galatasaray gibi bir tarihi olan bir kulüp böyle yönetilmemelidir. Yönetim olarak bir olağanüstü kongre tertip edersiniz, o kongreye bu iki futbolcunun ihracı ile ilgili bir madde koyarsınız ve oylatırsınız... Sonuca saygı ile eğilirsiniz.
 
Gördüğünüz gibi kulüplerimiz, hele hele en büyükleri böyle yönetiliyor işte... Birinde tek ses, birinde böyle usulsüzlük... Beşiktaş mı? Orada da bir divan kurulu kargaşası yaşanıp duruyordu. Galiba mahkeme kararı ile bir seçim ortamı doğdu... Şimdi size bir soru değerli okurlar; Lokomotif böyle gitmeye çalışırsa, arkadaki vagonlar ne olur?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi