Kemal Öztürk

Kemal Öztürk

İslam dünyasında bir devrim beklentisi

İslam dünyasında bir devrim beklentisi

Tartışmayı hatırlatayım: Batı dünyası ciddi bir krize girdi. Bu kriz kendini, Brexit ve Trump'ın başkan seçilmesiyle gösterdi ama aslında bunlar neden değil, sonuçtu.

Batının yaşadığı kriz, daha insani değerler düzeyinde, daha derin ve daha geniş alana yayılmış durumda. İslamfobia, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, globalizm karşıtlığı gibi birçok yerden kriz kendini açığa vuruyor.

BATIYA KARŞI, İSLAM DÜNYASI ALTERNATİF OLABİLİR Mİ?

Tezimiz şudur: Batı medeniyeti krize girdi ve insanlığın önünü açacak yeni değerler üretemiyor artık. Bu yüzden inişe geçti ve bir süre sonra yıkılacak.

Peki bunun yerine ne geçecek? Bundan sonra insanlığın önünü açacak medeniyet bayrağını kim devralacak?

Bazı akademisyenlerimiz, İslam dünyasının bu boşluğu dolduracağı tezini savunuyor. Ben ise İslam ülkelerinin perişanlığını yazmış ve bizim Batı medeniyetine bir alternatif sunamayacağımızı söylemiştim. Lakin İslam'ın özünün başlı başına bu potansiyeli taşıdığını ancak çok ciddi bir reforma ihtiyacımız olduğunu da eklemiştim (15.03.20017).

Bu durumda İslam'ı, insanlığın yaşadığı krize çare olacak, tüm insanlığı kuşatacak şekilde yeniden yorumlamak ve uygulanabilir bir yönetim sistemine dönüştürmek gerek.

Değerli meslek büyüğümüz Taha Akyol tartışmaya Hürriyet'teki köşesinden katıldı ve benim tezime karşı şöyle yazdı (25.03.2017):

“İslam'ı yeniden, çağın sorunlarını göz önüne alarak yorumlamak” Rönesans çapında beyin cehdi isteyen muazzam bir meseledir.

Ne yazık ki, siyasal İslamcılık Müslüman toplumların enerjisini siyasi güç kavgalarında israf ediyor.”

İtirazım var. En başta meselenin 'siyasal İslamcılıkla' alakası yok. Müslüman toplumların enerjisini, devlet yöneticilerinden, tarikat şeyhlerine, aydınlardan, sade vatandaşa kadar herkes tüketiyor sanırım.

Ancak Taha Beyle aynı fikride olduğum konu, İslam ülkelerinin mevcut durumuyla, Batı medeniyetine alternatif olacak yeni bir değer üretmesinin şu an için mümkün olmadığıdır.

Peki hiç mi mümkün olmayacak? Burada duralım.

İSLAM DÜNYASI BÜYÜK BİR DEVRİME GEBE

Bence İslam dünyası büyük bir devrime gebe. Evet iddialı bir söz. Lakin gerekçelerim var.

Şu anda mezhep savaşları, terör, kaos, darbeler, kötü yönetimler, rüşvet, fakirlik, cehalet… nedeniyle, neredeyse dibe vurmuş durumda İslam dünyası. Sosyolojik olarak bu dibe vuruşun üreteceği bir enerji açığa çıkacak.

Bunun ilk denemesi, Hüsnü Mübarek gibi dikta rejimlerine, çürümüş devletlere başkaldıran Arap Baharı ile oldu. Bu devrim, Batılı devletlerin yardımıyla, kanlı bir şekilde bastırıldı. Sisi gibi kukla diktatörler yine iş başına geldi.

Ancak dipten gelen bu dalga durdu mu? Hayır.

Bu dalgayı oluşturanlar şimdi kendilerini sorguluyorlar. Hatalarını, yanlışlarını gözden geçiriyorlar. Örgütlü bir şey değil bu. Mezhep savaşından, IŞİD gibi cehaletin korkunç yüzünden, Haşdi Şabi gibi hurafenin kılıcından, FETÖ gibi vatan hainlerinden, şarlatan hocalardan, düzenbazlardan, dini sömürenlerden bıkmış, usanmış büyük bir kitle içten içe sorguluyor her şeyi. Bunun üzerine bir de Batının baskıları, saldırıları, iki yüzlüğü, sömürüsü, haksızlığı, dışlaması eklenince, bu sorgulama ve bir yol bulma isteği daha da artıyor.

Bu yüzdendir ki, İslam dünyasını dibe vurduran, başta İslam'la alakası kalmayan tüm düşüncelere, fikirlere, mezheplere, meşreplere, tarikatlara, oluşumlara, rejimlere karşı ciddi bir karşı çıkış yeniden gelecektir. Bunun önce bir düşünce akımı, arından da sosyal bir dalga oluşturacağını düşünüyorum.

Sadece kendi içinde yaşanan kirlenmeye değil, batının sömürgecilik, emperyalizm, kapitalizm, globalizm, sahte demokrasi, ilkesizlik ve ahlaki sorunlarının tümüne karşı bir itiraz olacaktır.

DÜNYADA İNSANLIĞIN SORUNLARINA KİM ÇARE ÜRETEBİLİR?

Tüm prangalarından, hurafelerden, kirlenmiş hayatlardan ve batıya karşı kompleksinden kendini arındırmış Müslümanlar, İslam'ı yeniden yorumlayacak, tertemiz yeni bir şekle dönüştürecektir. İşte o zaman inişe geçen Batı medeniyetine karşı tüm insanlığın sorunlarına çözüm olabilecek bir medeniyet önerisi ortaya çıkacaktır.

Bu dediklerim ne zaman gerçekleşir? Bilmiyorum. Kimler buna öncülük eder? Bilmiyorum.

Bildiğim ve inandığım şey şudur:

Dünya üzerinde insani değerler üretecek, insanlığın yaşadığı sosyal bunalımlara çare olabilecek en güçlü potansiyel, din olarak İslam, tarihi tecrübe olarak da Müslümanlarda vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Öztürk Arşivi