M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Tam tarihi belli değil

Tam tarihi belli değil

Tam tarihi nedir?.. Bilinmiyor… Hangi gün, hangi saatte?... Gece mi olacak, gündüz vaktinde mi?.. Bilen yok. Uzmanlar, ilim adamları kesinlikle olacak diyorlar. Belki yarın, belki on sene sonra… Hazırlanan, tedbir alan var mı?
 
***
 
Sen yüzde yüz suçsuz, haklı olman şartıyla bir haksızlığa, zulme, hakarete maruz kaldığında; sustuğun, karşılık vermediğin, çekişmediğin, Allaha havale ettiğin takdirde, zalim ve saldırgan kimse darbe ve sille yer, cezasını çeker. 
 
***
 
Lüks bir lokantaya davet edildiğinizde, davet eden zat, hangi yemeği arzu buyurursanız ısmarlayınız dediğinde, en pahalı, en lüks, en mümtaz, en şatafatlı yemeği söylemeyiniz. Hele, bir buçuk porsiyon olsun demeyiniz. En pahalı, en lüks, en gözde yemeği
ısmarlamak görgüsüzlük ve ölçüsüzlük olur. Mürüvvete aykırı düşer. Dikkat, yanlış anlaşılmasın, ziyafet sofrasında kuru fasulye nohut ısmarlayın demedim, en lüksünü ısmarlamayın dedim.
 
***
 
Bir adamın ne mal olduğu yemek yemesinden anlaşılır.
 
***
 
Çok samimi olmadığı kimselere, yediği yemekleri anlatanlar görgüsüzdür.
 
***
 
Tıka basa, deliler gibi yemek yiyip, kendisine, “ Ne obur adam, sanki kıtlıktan çıkmış!..” dedirtmektense, sofradan tam doymadan kalkmak evlâdır (yeğdir)..
 
***
 
Her sokağa çıkışımda, artık bu şehirde yaşanmaz, artık dışarıya çıkılmaz diyorum. Yine de burada yaşıyorum ve sokağa çıkıyorum.
 
***
 
Anadolu Hisarı Göksu deresi kenarında Hasan Ustanın çömlek atölyesine gittim. Çömlek ısmarladım, bir miktar sanatlı çömlek eşya satın aldım.
 
***
 
Tesettürlü Müslüman hanımların ve kızların sokakta, caddede, çarşıda pazarda, meydanda, halkın içinde bırakın kahkaha ile gülmeyi, gülümsemeleri bile doğru değildir. Ateist, pagan, küfür ahlakında caiz olan bazı şeyler, İslam ahlakında caiz değildir.
 
***
 
O genç iyi bir gençtir ama fazla değeri, gücü ve ağırlığı yoktur. Kendisine iki sene önce mutlaka Osmanlıca öğrenmesini söylemiştim. Hâlâ doğru dürüst öğrenemedi. Ya zekası yetersiz, yahut azimsiz ve iradesiz bir kimsedir o…
 
***
 
İyi yetişememiş, olgunlaşamamış bir üniversite mezunu ile görüşürken ne yaptığını sordum. Üniversite öğrencilerine rehberlik ediyorum, onları yetiştiriyorum dedi. Kendisi muhtac-ı himmet dede…
 
***
 
Çengelköy’den geçerken ıspanaklı börek aldım. Orada çok kaliteli börekler satılıyor.
 
***
 
İkindi namazını kıldığım camiin imamı, Allah yerine Ellah diyordu.
 
***
 
Ezan-ı Muhammedî ile hoparlörü özdeşleştiren kimseler geri zekâlıdır.
 
***
 
Topkapı Kaleiçindeki Ali Rıza beyin dükkanından, Keşmir yününden bir Avrupa ceketi ile iki kazak ve iki gömlek satın aldım. Lüks dükkandakilerin beşte bir fiyatına, belki daha da ucuz. 
 
***
 
Lüks otomobili ile çok öğünen, böbürlenen, gururlanan, kibirlenen, ucuz otomobil ile gezenlere hakaret gözüyle bakan mâlum beyinsiz kişiye: Beyim, lüks ihtişamlı pahalı gösterişli otomobil insanı yükseltmez. Kişi ilimle, irfanla, hikmetle, mârifetle, ahlakla, faziletle,
iyilik yapmakla, mahlukata acıyıp şefkat göstermekle, tevazu ile, büyüklere hürmet etmekle, küçüklere şefkat göstermekle, komşularının meleği olmakla, helal kazanıp helal yemekle, doğruluk ve dürüstlükle, gerçekten vatansever olmakla, tevazu ile, alçak 
gönüllük ile, kötülüğe karşı iyilik yapmakla ve bunlara benzer meziyetlerle yükselir. Sende bunlar yoksa otomobil ne yapsın.
 
***
 
Bizim demokrasimizin türü: Adnan Menderes’i asan demokrasi.
 
***
 
Üzerinden seneler geçti... Telefon açmıştı, fakiri öve öve bitiremiyordu. Yazılarınızı uzun yıllardan beri hiç aralık vermeden okuyorum, sizi çok takdir ediyorum demişti. Konuşmamızın en sonunda, hâlâ bir yerde yazıyor musunuz, yazıyorsanız nerede diye sormuştu!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi