Kemal Öztürk

Kemal Öztürk

17 Nisan sabahı AK Parti ne diyecek?

17 Nisan sabahı AK Parti ne diyecek?

Bir seçim günün öncesinden ziyade, sonrasında ne söyleneceğini daha çok merak ediyorum. Sandık açıldığında, milletin kararı belli olduğunda ve herkes şapkasını önüne koyup düşündüğünde, sonra ne olacak? Bunu çok merak ederim.

Siyasetin, sosyolojinin ve ekonominin en büyük değişimlerinin yaşandığı zamanlardan biri, sandık açıldıktan sonra söylenenler ve yapılanlardır. Yeni ittifaklar, ayrılıklar, istifalar, yeni görevler… ülkede değişimin ana dinamiği seçim sonrası oluşur aslında.

HERKES AK PARTİ'NİN NE SÖYLEYECEĞİNE BAKACAK

Türkiye'de bu durum anlattığım gibi gerçekleşmez pek. Çünkü son 15 yıldır seçimleri hep AK Parti kazanıyor, diğerleri yeniliyor ama siyasette hiçbir şey değişmiyor. Ne ilginç değil mi, sürekli seçim kazanmasına rağmen AK Parti'de 15 yılda dört genel başkan değişti ama tüm seçimleri kaybeden muhalefet partilerinde kayda değer pek bir şey olmadı.

Bu yüzdendir ki, AK Parti kendiyle yarışıyor. Bu iyi bir şey değil tabi. Ünlü sprinter Hüseyin Bold, “eğer beni zorlayan bir rakip olsa, daha çok rekor kırarım” demişti. AK Parti'yi zorlayan bir muhalefet olsaydı, belki de AK Parti daha başarılı şeyler yapabilirdi.

Bu yüzdendir ki, 17 Nisan sabahı, muhalefetin ne söyleyeceğinden ziyade AK Parti'nin ne söyleyeceğine bakacak herkes. Sandıktan 'Evet' çıksa da, 'hayır' çıksa da, AK Parti'nin o gün söyleyecekleri çok önemli olacak.

MİLLET YORULDU

Ülke bu referandum sonrasına çok odaklandı. Neredeyse her şey referandum sonrasına ertelendi. Ekonomiden dış politikaya, eğitimden bürokrasiye, herkes ve her şey referandum sonucunu ve sonrasında AK Parti'nin ne söyleyeceğini bekliyor.

Hepimiz çok zor günler, çok gergin günler geçirdik. Ülke, tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşadı. İnsanlarımızı kaybettik, sevdiklerimiz ülke için kendilerini feda etti. Milet yoruldu. Hepimiz çok yorulduk. Artık sakinliğe, sükunete ihtiyacı var ülkenin. Bu gerginlik, bu stres, bu ayrışma uzun süre devam edemez, millet bunu kaldırmaz artık.

Karar ne çıkarsa çıksın, toplumu sakinleştirecek, gerginliği bitirecek olan AK Parti olacaktır. Gerçekten de yeni bir sayfaya ihtiyacımız var. Bunu ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan sağlayabilir. Sadece o, tüm toplumu kucaklayıp, gerilimi bitirebilir. O yüzden herkesin gözü kulağı, sandıkların açılması sonrasında Erdoğan'ın söyleyeceklerinde olacak.

'Evet' çıkarsa söyleyecekleri kuşkusuz daha önemli olacaktır. Yarışı kazanan lider olarak, o zaman elini herkese uzatması, herkesi kucaklaması ve herkesle yeni bir sayfa açması daha anlamı olacak. Yeni bir sisteme geçen Türkiye, toplumsal uzlaşı, barış ve bir arada yaşama için de yeni bir aşamaya geçebilir.

Sıkıştık. Avrupa ülkelerin hasmane tutumu bugünden yarına bitecek gibi değil. ABD'nin dengesiz siyasetinin bize maliyeti ne olacak, bilemiyoruz. Ortadoğu'da yangın öyle yakın vadede sönecek gibi değil. O yüzden Türkiye içeride birliği, dirliği, güçlü savunma hattını kurmalı. Bu referandum bu fırsatı veriyor hepimize ama en çok da AK Parti'ye. Çünkü ülkenin en büyük partisi, her kesimden oy alabilen tek siyasi hareketi ve iktidarı eline tutan AK Parti.

AK PARTİ'NİN SORUMLULUĞU ARTIYOR

Hele hele, devleti yeniden yapılandırma, sistemi yeniden kurma ve bürokrasiyi yeniden organize etme vizesini milletten alırsa, AK Parti'nin ne denli büyük bir sorumluluk içine gireceğini, yükünün ne denli artacağını söylemeye gerek yok sanırım. Düşünsenize, on yıllarca sürecek yeni bir sistem kurulacak.

Unutmamak gerekir ki, 17 Nisan sabahından itibaren, iki yıl boyunca AK Parti'nin devleti ve milleti yeni sisteme hazırlama dönemi olacak. İki yıl sonra da bu hazırlıklarıyla milletin karşısına yeniden çıkacak ve sunacağı yeni sistem modeli için milletten icazet isteyecek. Bu yüzdendir ki, iki yıl boyunca yapacağı, söyleyeceği her şey çok önemli olacak.

İşin ilginci sandıktan 'hayır' çıkması halinde de tansiyonu düşürecek, gerilimi bitirecek ve yeni bir sayfa açma şansını kullanacak olan yine AK Parti. Nasıl davranacağı, sonuca nasıl tepki vereceği, nasıl bir politika izleyeceği yine merakla beklenecek.

Muhalefet için her halükarda yeni dönem başlıyor. Evet de çıksa, hayır da çıksa, muhalefet kanadında ciddi değişimlerin ve gelişmelerin olacağı gözüküyor. Her ne kadar 8 seçimdir olmasa da artık yeni sistemle bunun böyle devam etmesi mümkün gözükmüyor.

Ancak ülkede gerilimin azalması, milletin rahatlaması ve sakin bir döneme girmesi için muhalefetin de üzerine çok görev düşüyor. Umarız ki bu sefer bu beklentiyi karşılıksız bırakmazlar.

GÜZEL GÜNLER OLACAK UMUDU

Nedense içimde güzel günler göreceğimize dair umutlar yeşeriyor. Baharın etkisiyle mi, iyimser bir insan olmamdan mı kaynaklanıyor bilemiyorum. Bu Pazar sandıktan çıkacak sonucun milletin, ülkenin faydasına olacağına inanıyorum.

17 Nisan sabahı bizlere, yani bu ülkede yaşayanlara da görev düşüyor. Mesela ben bir yazar olarak, 17 Nisan sabahı ülkemi, milletimi düşünerek, onu zihnimde mihenk taşı olarak tutarak yazmaya devam edeceğim. İşimi en iyi şekilde yapamaya, ülkede milli birliğin oluşması için doğruları anlatmaya, yanlışları eleştirmeye devam edeceğim.

Benim oyum “evet” olacak. Ancak, “hayır” diyen (teröre bulaşmamış) hiç kimseyi, 17 Nisan sabahı ayrıştırmayacağım, suçlamayacağım, ötekileştirmeyeceğim. İnşallah herkes üzerine düşen görevleri en iyi şekilde yapar.

Umarım, ülkemizin mutlu olacağı bir 17 Nisan sabahına uyanırız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Öztürk Arşivi