Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Yarın hainler ve utanmazlar mı tespit edilecek?

Yarın hainler ve utanmazlar mı tespit edilecek?

Referandum kampanyası iktidar kanadınca genellikle ‘hayır’ diyeceklerin ya hain ya da hainlerle aynı safta yer tutması şeklinde nitelendirildi. Bir de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun yalancılığı ana gündem maddesi yapıldı. Son olarak bunlara bir de, “İnsan ‘hayır’ demekten utanır” nitelendirmesi eklendi. Tüm bunlara bakınca insan yarın bir anayasa değişikliğinin oylanmasını değil de sanki hainler ile utanmazların tespitinin yapılacağı duygusuna kapılıyor. Hemen belirteyim ki, bu üslup ve yaklaşımı baştan beri doğru bulmadım. Çünkü ayrıştırıcı ve dışlayıcı bir yaklaşımın ülkemize hayır getirmeyeceğine inananlardanım. Elbette, her siyasi parti bir kapmaya gündeme gelmişse onun stratejisini kendisi belirler. Ancak, insanımıza yarın iki şıklı bir tercih sunulacak ve insanımız bunlardan birini tercih edecek. Ancak, iki şıktan ‘hayır’ı tercih edeceklerin hainler arasında nitelendirilmesi, bununla da yetinilmeyerek ‘hayır’ diyeceklerin bundan utanmaları gerektiği ileri sürülüyorsa böyle bir halkoylamasının yanlış ve gereksiz olduğunu söylemek haksızlık olmaz sanıyorum. Çünkü iki şıklı bir halkoylamasında şıklardan birini tercih edeceklerin utanılacak bir tavır sergileyeceğinin ileri sürülmesi daha baştan böyle bir oylamayı geçersiz kılmakla eş anlamlıdır. Böyle olunca iktidar kanadının ağırlıklı olarak değişikliğin ne getirdiği üzerinde durması, muhalefetin de buna ne yönde itirazı varsa meseleyi polemik konusu yapmadan izah etmesi gerekir. Böyle yapıldığı takdirde halkoylamasından çıkacak sonuç toplumun kesin iradesini ortaya koyar. Yarın sandık başına gidenler ya evet ya da hayır diyeceklerdir. Sözgelimi çekimser gibi üçüncü bir alternatif yoktur. Olsa olsa, ‘Ben bu kavgada rol almak istemiyorum’ diyeceklerin sandığa gitmemeleri söz konusu olabilir ama bu da insanımızın vatandaşlık görevinden kaçınması anlamına gelir ki doğru bir yaklaşım olmaz.
 
Yapılan ve halk oyuna sunulan anayasa değişikliği iktidar sözcüleri tarafından ülkemizin ve insanımızın geleceğini yakından ilgilendirdiğini, sandıktan ‘evet’ çıktığı takdirde ülkemizin başta ekonomi olmak üzere dış politikada ve sosyal hayatta uçuşa geçeceğini söylerken kampanyanın ana noktasını toplumu korkutmak, dışlamak ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz gecesi sergilediği korkaklığın ve yalancılığın üzerine bina edilmesi bu kampanyanın yürütücülerinin sandıktan galip çıkmalarını sağlasa bile esas konudan uzaklaşıldığını göstermez mi? Çünkü ortada bir genel seçim yoktur. Uzun yıllar ülkemizin nasıl idare edileceğine insanımız karar verecektir. Ömrüm boyunca CHP’yi kendime hiç yakın bulmadım. Ancak, ben yakın bulmadım diye CHP demokratik sistemde önemli bir unsur olma özelliğini yitirmez. Kısacası, tüm partiler demokratik mekanizmanın ana unsurlardır. Bunlardan yasaların dışına çıkanlarla ilgili kararı yargı, milletin değerlerine ters düşenlerin cezasını da sandıkta millet verir. CHP’nin geçmiş darbelerin çoğu zaman siyasi ayağını oluşturduğunu, bir başka ifade ile darbelere destek verdiğini de biliyorum. Tüm bu hususlar üzerinde durularak millete hatırlatılabilir ama olayı kişiselleştirmek bu yola tevessül edenlerin oyunu artırmaz diye düşünüyorum. Halka sunulan bir anayasa değişikliğinde peşin olarak hayır diyeceklerin utanması gerektiği, hatta hainlerle birlikte oldukları ithamı sağlıklı bir yaklaşım olmadığı gibi anayasa değişikliğinin ülkemizi tam demokrasiye kavuşturacağı iddiasını da geçersiz kılacaktır. Çünkü iktidar mensupları referandumda sadece ‘evet’ denilmesini doğru ve yerinde buluyor da ‘hayır’ diyenleri sistemin dışına itiyorsa oylamadan ‘evet’ çıkması halinde nasıl bir tavır sergileyebileceklerini düşünmek toplumu tedirgin etmez mi?
 
Kim ne verirse versin daha işin başından itibaren dışlanmasaydı çok daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Bu bakımdan hiç olmazsa şu andan itibaren ayrıştırıcı değil, kucaklayıcı bir tavır sergilenmesinde yarar olacaktır. Bu duygularla kim ne diyecekse desin ama sandığa gitmesi gerekir diye düşünüyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi