Erbakan ve ilk yerli otomobil

Erbakan ve ilk yerli otomobil

Yönetmen Tolga Örnek, 1961 yılında dönemin cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla yapılan ve Devrim diye adlandırılan ilk yerli otomobilin hikâyesini beyazperdeye aktarmış. Filmde, yerli otomobil davasının öncüsü olarak bilinen Necmettin Erbakan'dan hiç söz edilmiyormuş. Yapımcı şirket “Tarihi kayıtlarda Erbakan'ın adına rastlayamadık” diye açıklama yapmış. Bunun üzerine Erbakan Hoca “Bunlar ya çok cahil ya da gerçekleri göremeyecek kadar kör” demiş…

Devam eden tartışmaya benim de bir katkım olsun. Bundan 10 yıl kadar önce Devrim otomobili ve genel olarak yerli otomobil davası ile ilgili geniş kapsamlı bir araştırma yapmıştım. Meclis Kütüphanesi'ndeki 'kazı çalışmalarımda' rastladığım Düşünen Adam dergisinin 24 Mart 1961 tarihli sayısının kapağında Necmettin Erbakan ve “yerli otomobil davası” vardı. Devrim'in imali için verilen cumhurbaşkanlığı talimatından üç ay önce kaleme alınan ilgili yazıda şöyle deniliyordu:

“Gümüş Motor fabrikasının genç ve muvaffak Umum Müdürü Doçent Necmeddin Erbakan basın toplantısı üstüne basın toplantısı yapıyor, konferans üstüne konferans yapıyordu. Mümkündü: Türkiye'de kısa zamanda otomobil yapılabilirdi. Önce buna inanmak lazımdı. Necmeddin Erbakan İstanbul'un boş ve geniş bir arazi parçası üzerinde Gümüş Motor fabrikasını kurmağa niyet ettiği zaman da her kafadan bir ses çıkmıştı. 'Olamaz, Türkiye'de motor değil, çivi bile yapılamaz' denilmişti. Erbakan, 'yapılır' demiş ve yapmıştı. Bir kaç sene içinde yükselen fabrika, Batı memleketleri imalatı ayarında dizel motorları, seri halinde dizel motorları imal etmeğe başlamıştı. Dışarıdan getirilmesi mesele haline gelen ve çok pahalıya mal olan en ince makine parçaları artık piyasaya Türk malı olarak pırıl pırıl sürülüyordu.... Bu başarı bir başlangıçtı. Arkasından Türkiye'yi olduğu yerde kımıldatacak, silkinip kalkındıracak 'Sanayi Birliği' teşebbüsü ve yerli otomobil imali fikri büyüyordu.”

Dönemin daha pek çok dergi ve gazetesinde Erbakan Hoca'nın bu konudaki öncü gayretlerine ilişkin haber ve yorumlar bulmak mümkün.

Yerli otomobil fikrini geliştirip Türkiye'nin gündemine taşıyan kişinin Necmettin Erbakan olduğu kesin. Bu fikri Çankaya Köşkü'ndeki bir 'brifing'de Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'e kabul ettiren ve dolayısıyla Devrim otomobilinin yapılmasına vesile olan da odur. Ne var ki Erbakan, Devrim otomobilinin yapım sürecinden -bir rivayete göre Ulaştırma Bakanı Orhan Mersinli'nin ideolojik rezervi nedeniyle- uzak tutulmuştur. Zaten Erbakan'ın da sürece itirazı vardı. Cumhurbaşkanı Gürsel ilk yerli otomobil numunelerinin imali için Haziran ayında talimat vermiş ve bu işin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerine kadar bitirilmesini istemişti. Erbakan'a göre bu vazifenin üç-dört ayda bihakkın yerine getirilmesi mümkün değildi. Birkaç “maket” üretilebilirdi tabii; fakat asıl mesele olan seri üretime elverişli dört başı mamur bir yerli otomobilin yapılabilmesi için daha fazla zamana -ve bu vazifenin tevdi edildiği Devlet Demiryolları kadrolarının sahip olmadığı bir “otomobil ihtisasına”na- ihtiyaç vardı.

İki adet Devrim'in Ankara'daki Cumhuriyet Bayramı törenlerinde görücüye çıkmasından iki gün sonrasına ait bir gazete haberi:

“İlk Türk otomobilinin, Devlet Başkanı Cemal Gürsel'in arzusuna uyularak kuvveden fiile çıkması, bu imalata taraftar ve muhalif olan iki zümre arasında geniş akisler husule getirmiştir. / Gürsel'in 'Bir aşağılık duygusu ile bizde otomobil yapılamaz diyenler utansın' sözünden utanması icabedenler Türk otomobilinin imalatını kendi menfaatlerini düşünerek baltalamak isteyenlerdir.... Devrim adı verilen otomobilin seri olarak imalinin mümkün olup olamayacağı hakkında dün Teknik Üniversitesi Motörler kürsüsü Doçenti Necmettin Erbakan'ın malumatına müracaat ettik. / Devlet Başkanı Gürsel'in yakından tanıdığı ve Türk otomobilini gerçekleştirecek çalışmaları sebebi ile kendisine geniş itimat beslediği hatta bu vazifeyi bir devlet bakanlığı payesinde yürütmesini arzu ettiği Erbakan şunları söyledi: / “Eskişehir Cer Atölyesinin üç ay insan üstü gayret sarfederek meydana getirdiği iki otomobil, iki özellik taşımaktadır. Birincisi, bizde otomobil yapılamaz diyenlere güzel bir cevaptır. İkincisi, bu işi yapacaklara cesaret vermiştir. Fakat otomobil, Teknik Üniversitesi Motörler Enstitüsüne sorulmadan yapılmıştır. Üzerinde çalışan arkadaşların otomobil ihtisası yoktur. Cer Atölyesi 1946'da üç dizel motör yapmış, fakat asıl işi Devlet Demiryollarına hizmet olduğundan seri imalata geçememişti. Eskişehir'deki hareket bizim davamız için atılmış adımdır. Üç ayda bir otomobil motörü imaline imkan yoktur. Teknik birçok hataları olduğunu kabul etmek lazımdır. Zira otomobil süt sağma makinesi veya dikiş makinesi değil, can makinesidir. Emniyet ister. Bizim on aydır üzerinde çalıştığımız dava başkadır. Biz binanın maketini yaparak övünmek yerine aslını meydana getirmek gayretinde idik. Aslı dediğim şey seri imalattır. Eskişehir'de arkadaşların yapmağa muvaffak oldukları otomobili tetkik ettikten sonra bunun bizim planlarımıza göre seri şekilde imal edilip edilmeyeceğini söyleyebilirim. Bu maksatla biliyorsunuz 9 firma oto sanayii için birleşmeğe hazırdır. İlerideki iltihaklarla bu rakamın 36'ya yükseleceğini tahmin ediyorum. Cer Atölyesi ilk adımı atmıştır. Şimdi iş memleket sanayiine bilhassa bunu yapmağa muktedir firmalara düşmektedir.” (Yeni Sabah, 31 Ekim 1961)

Hülasa: Devrim otomobili Necmettin Erbakan tarafından değil ama onun sayesinde yapılmıştır. Erbakan'a kalsaydı daha iyi bir otomobil yapılacak ve bunun seri üretimine geçilecekti.

Araştırmalarımdan elde ettiğim sonuç bu. Bir yanlışım varsa düzeltmeye hazırım.



Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi