Referandum oylamasında “evet” diyenler artık Türkiye’nin önünün açıldığını ve ülkenin uçuşa geçeceğine inanıyor.

“Hayır” diyenler ise tam aksini düşünüyor ve işlerin giderek daha da sarpa saracağını iddia ediyor.

Bundan sonrası için bize sabretmek ve beklemek düşüyor. “Kimin haklı, kimin haksız” olduğunu görmek için zamana ihtiyaç var.

Öyle anlaşılıyor ki Yüksek Seçim Kurulu kararları daha uzun süre tartışılacak.

 

Yüksek Seçim Kurulu’nun çerçevesi “kanunlarla çizilmiş” bir konuda “kanunları yokmuş” gibi kabul ederek bir takım kararlar alması bir hayli eleştiri alıyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun “kamu görevlilerinin hatası yüzünden vatandaşın oyunu yok sayma” gibi bir duruma imza atmamak için geliştirdiği formül sadece “yurt içinde değil yurt dışında” da eleştiri konusu haline gelmiş bulunuyor.

 

Konuyu fazla kurcalamanın yararı olmayacağını düşünüyor ve çıkan sonuca saygı gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Herkesin sabırlı olmasında yarar görüyoruz. Bundan sonra bize düşen sabretmek ve beklemekten başka bir şey değil.

Referandum sırasında “evet” diyen kesimin bize hiç de inandırıcı gelmeyen iddiaları var.

 

Mesela 16 Nisan’dan sonra terör olaylarının sona ereceğini savunuyorlar.

Mesela 16 Nisan’dan sonra kimsenin 15 Temmuz kalkışması gibi kalkışmalara teşebbüs edemeyeceğini iddia ediyorlar.

Biz ise ülkenin yönetim biçiminin “parlamenter sistemden başkanlık sistemine” dönüşmesiyle bu iddiaların nasıl hayat bulacağını bir türlü anlayabilmiş değiliz.

Şimdi sabırla terör olaylarının artık son bulmasını ve de 15 Temmuz da yaşadığımız korkunç olayın bir daha tekerrür etmemesini bekleyeceğiz. Temennimiz bizim yanılıyor olmamız.

Referandumda “evet” diyenler haklı çıkarlar ve terör olayları artık son bulursa onlara bir özür borcumuz olur.

 

“Biz yanılmışız, siz haklıymışsınız başkanlık sistemi ile terör olayları son buldu” diye önlerinde şapka çıkarırız.

Ve yine samimi temennimiz bu ülkenin bir daha 15 Temmuz gibi kötü günler yaşamaması.

Dileriz bir takım “gözü dönmüşler” yine ülke yönetimini darbeyle ele geçirmeye kalkışmazlar.

Evet, kimin haklı, kimin haksız olduğunu görmek için zamana ihtiyacımız var ve beklemekten başka çare yok!