Lütfü Oflaz

Lütfü Oflaz

Bir şey değişecek, her şey değişecek!

Bir şey değişecek, her şey değişecek!

Karikatür sayfalarca yazının anlattığının bir çizgiyle anlatılmasıdır.

Benim buluşum olan yazıkatür ise, sayfalarca yazının anlattığının bir cümleyle anlatılmasıdır.

Yazıkatür üslubu slogan üretmeye çok yatkındır.

Bu üslupla sloganlaştırdığım “Susma, sustukça sıra sana gelecek” gibi pek çok cümlem vardır.

Çok uzun yıllar önce Leman dergisinde “Bir şey değişecek, her şey değişecek; hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diye bir cümle yazmıştım.

Bu cümlemin “Bir şey değişecek, her şey değişecek” kısmı, önce Devlet Bahçeli tarafından MHP’nin seçim sloganı olarak kullanıldı ve ne ilginçtir ki aynı cümlem Devlet Bahçeli’ye isyan bayrağı açan Meral Akşener tarafından da kullanıldı; bunu da hatırlatmalıyım.

Devlet Bahçeli’ye isyan bayrağı açan Meral Akşener bu cümlemi kendisine slogan yapınca, Cumhuriyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş, “Çok zekice bir cümle” diye değerlendirmişti bu cümlemi.

Bu cümlem şu anda tam da içinde bulunduğumuz süreci anlatıyor değil mi? 

16 Nisan referandumunda kabul edilen cumhurbaşkanlığı sistemiyle bir şey değişti; ama aslında her şey değişecek.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak; eski her şeyiyle sona erecek.

Örneğin artık başbakan olmayacak, halkın seçtiği cumhurbaşkanının belirleyeceği yardımcılar başbakanın yerine geçecek.

Parti liderleri için artık başbakan olmak diye bir hedef kalmayacak.

Ülkeyi yönetmek isteyen bir parti için, tek hedef kendi adayını cumhurbaşkanı seçtirmek olacak.

Adayını cumhurbaşkanı seçtiremeyen partilerin iktidar olması mümkün olmayacak.

Az oy alan bir partinin koalisyon yoluyla iktidar ortağı olması son bulacak.

Yeni dönemde yönetim biçimi gibi yönetime geliş biçimi de değişiyor.

Artık yüzde 50’nin üzerinde oy almayanın ülkeyi yönetmesi mümkün olmuyor.

Bu oyu alabilmek için de kendi seçmeni dışındakilerle diyalog kurmayı, uzlaşmayı bilmek gerekiyor.

Ve de milletin karşısına hizmet projeleriyle gelmek gerekiyor.

İşte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da geçenlerde bu hizmet projeleri konusuna değindi.

Millete hizmet projeleri üretemeyenlerin, sırf ideolojik laflarla milletin karşısına gelip oy isteyenlerin devrinin tamamen bittiğini belirtti.

Acaba muhalefetimiz, özellikle de ana muhalefetimiz bunun farkında mı?

Başta ana muhalefetimiz olmak üzere, muhalefetimiz böyle projeler üretmeye başladı mı?

Şunun şurasında 2019 seçimlerine iki yıl kaldı.

Zaman göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor.

2019 seçimlerinde varlık gösterebilmek için zamanı iyi değerlendirmek gerekiyor.

Bir taraftan milleti ikna edecek hizmet projeleri üreteceksiniz…

Diğer taraftan da Tayyip Erdoğan’la yarışabilecek çapta bir aday bulmayı başarabileceksiniz…

Muhalefetin iktidarla yarışabilecek hizmet projeleri üretmeye şimdiden başlaması lazım.

Ve de muhalefetin yakın zamanda Tayyip Erdoğan’la yarışabilecek çapta bir aday bulması lazım.

Çünkü geçmişte ürettiğim şu cümlemde dile getirdiğim gibi, gelecek de bir gün gelecek!

2019 seçimleri göz açıp kapayıncaya kadar gelecek.

O seçimlerde de tembel Ağustos böcekleri gibi yan gelip yattığı yerden boş boş ötenler değil, arılar gibi çalışıp bal üretenler galip gelecek!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfü Oflaz Arşivi