Cemal Nar

Cemal Nar

“Kutlu Doğum” Tartışmasında Doğrular Ve Yanlışlar 1.

“Kutlu Doğum” Tartışmasında Doğrular Ve Yanlışlar 1.

Dinimiz cidali, tartışmayı, münakaşayı, ağız kavgasını, söz düellosunu hoş karşılamıyor. İhtilaf ve ayrılıkların havamızı, heybetimizi gidereceğini, gücümüzü kıracağını, aramızda olması farz olan muhabbeti gidereceğini, arayı bozup açacağını beyan buyuruyor.

Biz de bu yüzden zaman zaman haklı eleştirilerimizi dahi yapamıyoruz. İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak ilkesini yaparken bile endişe ediyoruz. Ama neylersin, hayat bu, imtihandayız, maalesef zaman zaman münakaşadan da kurtulamıyoruz. Ne yapalım, İslam dışı cari sistemde sorunlar bitmiyor.

Aslında fikir ayrılıklarına karşı, Kur’an ve sünnet sınırında kaldıkça, İslam esaslarını aşmadıkça, müsamaha ve hoş görü ile bakmamız dinimizin bir emridir, tavsiyesidir. O yüzden eleştiri, nasihat boyutunda ve ıslah niyetiyle oldukça, korkulacak bir şey değildir. Hoş olmayan, birbirimizin maksadını anlamadan, yazılı veya sözlü beyanı düşünüp kavramaya çalışmadan, hatta bazen bir yazının başlığına bakarak gerisini okumadan yapılan tarafgirane, garazkarane yapılan, hakaret, alayve aşağılama dolu tenkitler, tartışmalardır. Resmen cidal yani.

Bunun için bir tartışma açarken, bir eleştiri yaparken gerekip gerekmediği iyi düşünülmeli, bu bakımdan kalbe bakmalı, oradaki niyeti sorgulamalı, ihlas ve samimiyet varsa yapılmalıdır. Eğer işin içine gurur, kibir, enaniyet varsa, haklı bile olunsa vaz geçilmeli, münakaşaya girilmemelidir. Bir de kendini bilmez edepsizlerin, özellikle de sosyal medyada yaptıkları hakaret, itibarsızlaştırma çabalarına değer verip te cevap bile verilmemelidir. Maalesef sosyal medya dili bu açıdan çoğu zaman çok çirkin.

İşte bu faydasız münakaşalardan birisi de “Kutlu Doğum Haftası” kutlamaları yüzünden başlatılmıştır. Başlatanlar, Türkiye Gazetesi çevresinden bir ekip desek, acaba yanlış olur mu?

Bu kardeşlerimizin iddiaları şudur: “Bu kutlamalar FETÖ işidir. Çünkü bir proje olarak onlar tasarlamış ve uygulamıştır. Bunu bitirmek gerekir. Çünkü bu bir bid’attır. Mevlit gecesine alternatif olarak kullanılmıştır. İlle de yapılması gerekirse, Mevlüt gecesinin olduğu hafta yapılabilir. Bir de bu kutlamalar yapılırken, bu işin İslamî âdâba uyulması gerekir. Özetle şöyle diyorlar: “Kutlamaları Mevlid Kandili zamanında düzenle. Ama işi edebiyle yap!”(*)

Bu sözlerde katıldığımız ve katılmadığımız noktalar var. inşallah bu tartışmadan daha iyi, daha faydalı, daha münasip kutlamalar çıkar da sonuçta ümmet kazanır. Biz de buna katkı sunmak için fikirlerimizi yazalım.

Öncelikle Diyanetin buna cevabını görelim: “Kutlu Doğum Haftası, Diyanet İşleri Başkanlığının kendi inisiyatifiyle ve kanunların verdiği yetkiyle ortaya çıkmış; 28 yıl boyunca tefekkür dünyamıza hayat vermiş; “Hz. Peygamber'i anmaktan anlamaya” düsturuyla gelişmiş ve milletimizin yakın tarihinde yer etmiş bir haftadır. Bu uygulamanın, Sevgili Peygamberimizin rahmet mesajlarını toplumumuzun her kesimine ve gönül coğrafyamıza ulaştırmaktan başka hiçbir gayesi olmamıştır. Kutlu Doğum'un karanlık bir terör ve din istismarı hareketi olan FETÖ ile hiçbir ilgisi ve alakası yoktur.

Başkanlığımız Kutlu Doğum Haftası'nı Mevlit Kandili'ne alternatif olarak ihdas etmiş değildir. Bu hafta, Mevlit Kandili'nin ancak mütemmimidir (tamamlayıcısıdır).

Kutlu Doğum Haftası, Sevgili Peygamberimizi doğru anlamak, onun sünnetini bugüne taşımak, onun hayat tarzını çocuklarımıza ve gençlerimize tanıtmak, günümüz problemlerine nebevi referanslarla çözüm aramak amacıyla ortaya çıkmış ilmî bir haftadır.

İçinden geçmekte olduğumuz hassas dönemde Hz. Muhammed'e sevdalı olan bu ülke insanına onu anmaktan ve tanımaktan vazgeçmesini önermek, tam manasıyla bir idrak tutulmasıdır. Bu hem bizi, hem de Kutlu Doğum Haftalarında yurdumuzda ve yurt dışında Peygamber sevgisiyle salonları dolduran gönüllüleri rencide etmiştir.”

Biz bu münakaşada itiraz edenlerin sadece “ama işi edebiyle yap!” sözlerine hak veriyoruz. Varsa edebe uymayan kutlamalar, buna mani olmak için çaba harcanmalıdır. Ancak onların bu kutlamaları FETÖ’ye nispet etmelerini kabul edemiyoruz. Velev ki bu iddia gerçek olsa bile, bu kutlamalar FETÖ’yü çoktan aşmıştır. Üstelik fevkalade faydalıdır. Bu devlet ve millet çapında yapılan davet, tebliğ, irşat ve eğitim faaliyetleri FETÖ düşmanlığına kurban edilmemelidir.

Gelelim itiraz edenlerin diğer itiraz sebeplerine diyeceğim ama yazı çok uzadı, onu önümüzdeki yazıya bırakalım, olmaz mı?

 

(*)http://www.timeturk.com/turkiye-gazetesinden-diyanet-e-edepli-ol/haber-596861

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi