Ahmet Kekeç

Ahmet Kekeç

Hayrola? Neden coştun sen?

Hayrola? Neden coştun sen?

Hiç yadırgamadım... Ne de güzel yakışıyor Yakup’larla, zekasını küçümsediğin Özdemir’lerle, ‘bidon kafa’ Yılmaz’larla, ‘nato kafa nato mermer’ tavsif ettiğin ‘değer’lerle sütre gerisinden ateş etmek. Aferin.

Pespaye bir üslubu benimsediğin için bir aferin daha.

Ne yani, şimdi ben de sana ‘CHP ve Hilton yazarı’ deyip kendimi rezil mi edeyim? ‘Kara Murat’ yakıştırmana karşılık, ‘Aydın Doğan’ın tetikçisi’ yahut Ekşi Sözlük’ten tornistan ‘Türk medyasının Nihat Doğan’ı’ yaftasını yapıştırıp kendimi iyice küçük mü düşüreyim?

Hem, neden coştun bakalım sen?

Ne oldu ki?

İkide birde ‘Utan Başbakan’ diye yazılar yazan... ‘Hahaha, Baykal’dan nasıl da tırstı, televizyona bile çıkamıyor ödlek’ diyen... Başbakan’ı utanmazlıkla suçlarken, Baykal’ın karşısında adeta ‘nezaketten kırılan’ ben miyim?

Bunun hatırlatılması neden rahatsız ediyor seni?

Ne yani, ben de karşına şöyle işlenmiş ve üzerinde çalışılmış mütekamil bir ‘yazdıkları-yazamadıkları’ listesiyle mi çıksaydım?

Kaldı ki, kimse sana ‘Neden Başbakan’ı eleştiriyorsun?’ demiyor.

Eleştiri hakkını da, istihfaf hakkını da tepe tepe kullanıyorsun maşallah. Muhtemelen büyüklerinden aferin de alıyorsundur... O kadar cesur ve delişmensin ki, şimdiden ‘Emin Çölaşan ihtiyacına’ binaen bulunmuş ‘bidon kafa’yı solladığın bile söylenebilir.

Bence solladın...

Çok iyi gidiyorsun...

Gerçi bunu Ruhat Mengi aklıyla yaptığın için mazur sayılabilirsin ama, utanmazlıkla suçladığın adam Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, senin şamar oğlanın değil.

İnsanda azıcık saygı, azıcık nezaket, çokça değilse de birazcık rikkat olur.

Derdim, birilerini senden korumak değil.

Derdim, sana ait olmadığın, ait olmaman gereken yeri göstermek.

Hayır, ‘Ben Aydın Doğan’ın tetikçisi olacağım... Özdemir İnce kıvamında yazılar yazacağım... Mehmet Yakup Yılmaz’ı aratmayacağım... Ruhat Mengi’nin zekasına taş çıkartacağım, CHP medyasının Hasan Karakaya’sı olacağım...’ diyorsan, buyur devam et, seçtiğin yolun hayrını gör.

Madem ‘ağzı bozuk taifesi’ arasındaki yerini beğenmeyip coştun ve kan dökmeyi tercih ettin, hadi birazcık daha coşturayım seni, tam olsun.

Ben her Allah’ın günü Özdemir İnce, her Allah’ın günü Ertuğrul Özkök yazıyorum. Yılda 153 kez CHP’ye sataşıyorum... Çok ayıp ediyorum.

Peki benim Allah’tan korkusu olan ‘bağımsız’ kardeşim, vicahen hayranlıklarını bildirdiğin ve ‘Ne de güzel geçirmişsin, hahaha’ diye ufaktan destek attığın bu yazılar, her Allah’ın günü Hayrünnisa ve Kemal yazmaktan, her Allah’ın günü manken ve sanatçı yemlemekten, her Allah’ın günü ‘Abdullah-Tayyip nifak hattı’na çalışmaktan, her Allah’ın günü ‘Bakın ben değiştim... O kadar değiştim ki, her sabah Teşvikiye’de sert bir kahve içerek güne başlıyorum’ demekten, yılda 360 gün ‘Ahlaksız Hasan ve manyak Vakit’ yazıları yazmaktan, yılda 400 gün ‘Kusurlu İslamcı’ haşlamaktan daha mı kötü, daha mı utanç vericidir?

Herkesi geçmişiyle, müktesebatıyla, yapıp ettikleriyle yargılıyorsun, tadına doyum olmaz ‘deşifre’ yazıları yazıyorsun, çok iyi ediyorsun da, Almanya’da ‘bağış turu’na çıkan sakallı gazeteciyi neden açık etmiyorsun?

Hani ‘hür medya’ mensubuydun?

Hani hür olmanın tadını çıkarıp yan gelip yatıyor, ‘sert kahveni yudumlayarak’ dalgana bakıyordun?

Neden senin kaleminden şöyle esaslı bir ‘Deniz Feneri’ yazısı okuyamıyoruz?

Başkasının damadıyla bu kadar ilgilisin de, neden ‘Korkmaz Yiğit’e çamur yapalım, 1 milyon dolarının üzerine yatalım, ohh misler gibi’ diyen medya patronunun damadıyla ilgili tek satır yazmıyorsun?

Neden cesur ve delişmen kalemin POAŞ’ı görmüyor?

Falanca gazetenin kullandığı kamu kredilerinin üzerine aslanlar gibi gidiyorsun, kimseye müdanaan yok, acayip korkusuzsun, her türlü taltifi hak ediyorsun, bravo, yaşa... Neden ‘başka gazeteler’in kullandığı kamu kredilerini bu kadar dert edinmiyorsun?

Sor bakalım patronuna, POAŞ’ı hangi paralarla almış? Kamu bankalarından ne kadar kredi kullanmış? Yüzde kaç faizle ve kaç yıl geri ödemesiz?

Bir de ‘Allah’tan korkmadığımı’ beyan ve iddia ediyorsun. Terbiyesiz bir teklifsizlikle kazancımı diline doluyorsun.

Hiç utanmıyorsun da...

Bu konuda bir de ‘kendi durumuna’ bak istersen.

Bak bakalım, ne görünüyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Kekeç Arşivi