İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

Derin eksen değişimi bu: Türkiye için fırsat olmalı

Derin eksen değişimi bu: Türkiye için fırsat olmalı

Spekülasyonların adamı George Soros, finansal krizin ABD'nin öncülük ettiği ve global ekonomiyi şekillendiren “piyasa sisteminin sonu” olacağını söylüyor.

Daha önce dünyanın karşı karşıya bulunduğu durumun yüzyıldır yaşanmadığına dikkat çeken Soros, Pazar günü CNN'deki konuşmasında, “Amerika globalizasyonun, global piyasanın merkeziydi. Dünyanın bütün zenginliğini emdi. Şimdi bu dönem sona erdi. Oyun bitti. Bu, Amerika için çok ciddi düzenleme” ifadesini kullandı.

Ona göre bu duruma Ronald Regan ve Margaret Teacher döneminde atılan adımlarla gelindi. Piyasanın globalleşmesi ve kolay para bu felaketi hazırladı. Ona göre ticaret artık hiçbir zaman bugünkü gibi olmayacak. Ona göre bu Reganizm dönemi bitti.

Ekonomik sisteme yönelik bu tespit ve öngörüleri dünyanın siyasi geleceğine, küreselleşme sonrası nasıl bir dünya şekilleneceğine de uyarlayabiliriz. En azından bunu tartışabiliriz.

Şimdi tekrar edelim:

ABD, finans sisteminin toptan çöküşünün önüne geçmek için 850 milyar dolar ayırdı. Bu daha ilk paket. Şimdiden yetmeyeceği ortaya çıktı. Avrupa Birliği ülkelerin ayırdığı pay ise “trilyon dolar”la ölçülüyor.

Almanya 680 milyar dolar. Fransa 480 milyar dolar. İngiltere 432 milyar dolar. İrlanda 544 milyar dolar. Avustralya, Avrupa'nın diğer ülkeleri ve dünyanın geri kalanının ayırdığı miktarları saymıyoruz.

Avrupa mali anlamda 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük seferberliği başlattı. ABD de öyle. Üstelik bu paketlerin yeterli olacağına ilişkin hiç bir kanaat yok.

Krizin toplam maliyeti ne kadar? Her gün rakam o kadar büyüyor ki, gerçek anlamda maliyeti ortaya çıkarmak zorlaşıyor. Trilyonlarca dolar!

Bazı karamsarlar paketlerin ardı arkasına geleceğini iddia ediyor. Hatta “Katrilyon dolar” ifadelerini kullananlar bile var. Onlar göre bu paralar hortumlanıyor.

Unutmayalım ki, krizin bugünkü halini öngörenler aynı karamsarlardı. Diğerleri, parayı ve ekonomiyi istedikleri gibi yönetip sanal dünya yaratanlar pembe tablolar çiziyorlardı. “Katrilyon dolar…” böyle bir rakam düşünülebilir mi?

Peki ABD ve Avrupa, merkez ekonomiler, krizin kaynağını oluşturan ülkeler, kurtarma paketleri dışında ne yaptı? Geçtiğimiz hafta sonu G-7, IMF, Dünya Bankası ve G-20 temsilcileri toplandı. Çok önemli kararlar alındığı açıklandı. İkinci G-7 projesi dışında ne var? Kurtarma paketlerine atıf var. Bu yolun doğru ve yeterli olduğuna ilişkin kanaat.

Dikkat ederseniz, krize yol açan sistemde en ufak bir değişiklik yok. Sadece bankalar devletleştiriliyor, bunun sonu nereye varır henüz bilmiyoruz. Yani “bankalar için sosyalizm ama diğerleri için vahşi kapitalizm” uygulanıyor.

Uyaranlar, özellikle bu sistemin değiştirilmesi çağrıları yapıyor. Başka türlü de hiçbir çözüm olamayacağını söylüyor. Ama bu konuda ciddi bir niyet henüz görünmüyor. Neden diye sormamak mümkün mü? Kim bu sistemin değişmesine direniyor ve neden?

Dünkü yazıda bir ifade vardı: “Finans piyasası merkez değiştiriyor. ABD merkez olma özelliğini kaybediyor. 1873'deki panikle finans merkezi Merkez Avrupa'dan Amerika'ya kaydı. Şu anki kriz, ABD'nin merkez olma özelliğini kaybedişidir. Bazılarına göre yeni adres Çin ve Hindistan olacak…” Soros'un söylediği ile bu ifade aynı. Sadece kimse bu tarihi değişimin nasıl bir seyir izleyeceğini bilemiyor.

Çok derin bir “eksen değişimi” bu. Öyle banka kurtarmakla, merkez bankalarının para akıtmasıyla önlenemez bir eksen kayması. ABD ve İngiltere kaybediyor. Sadece finans öncülüğünü değil. Yakın gelecekte siyasi merkez olma özelliğini de kaybedecek. Küreselleşme, serbest piyasa, neo-liberal anlayış ve daha bir çok şey üzerinde yeni bir tartışma dalgası başlayacak.

Bambaşka güçlerin tarih sahnesine çıktığını izleyeceğiz. Umarız Türkiye bunlardan biri olur. Neden olmasın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Karagül Arşivi